Durugörü

6 2 0
                                    

Peki, şimdi elimizdekileri toplayalım;

Evet! Ben istemesem de durugörüye sahibim peki bu durugörü tam olarak nedir?

Durugörü aslında kişinin beş duyusuyla algılayamayacağı uzaklıktaki ya da kapalı bir ortamdaki olay, nesne ve canlıları algılayabilmesidir. Bu yeteneğin bir çeşidine coğrafi ya da gezici durugörü adı verilir.

Durugörü, olayların veya geleceğin belirli yönleri hakkında sezgi veya öngörüye dayalı olarak bilgi edinme yeteneği de denilebilir kısaca.

     Tarih! Alaz ikinci çizim defterime bakmamalıydı çünkü ilk sayfasında yer alan adam bir gökdelenden atlayıp intihar ediyordu evet bunu çizmiştim ama bu gerçek bir resimdi. Yaşanmış bir resim.

     İlk başta öncesinde olduğu gibi yine bir şeyler görmüştüm. Orta yaşlardaki adam bir kadınla kavga ediyordu. Daha sonra yoldan geçerken bir gökdelenin tepesine çıkıyordu. Ve daha kimse bir şey anlayamadan adam kendini yere atıyordu ve yüzüstü bir şekilde yere düşüyordu.

Gördüklerim bundan ibaretti. Bunu resme dökmeye karar verdim. Hep böyle yaparım. Bu yüzden Alaz ne çiziyorsun dediğinde gördüklerimi demiştim. Yani doğru ama eksik söylemiştim.

Adam kimdir, nedir, nerede yaşar, gram fikrim yok. Ama çizmek beni rahatlatıyor kendim olmama izin veriyor. Velhasıl ben bu adamı çizdim, ve her resmime olduğu gibi o resmede tarih attım.

Bu durugörü meselesi doğuştan beridir bende ama daha bir kaç yıl önce adam akıllı farkına vardım gücümün. Öncesinde de aslında gördüğüm veya önsezilediğim şeyler gerçekleşiyormuş ama tabii ben farkında değilmişim durugörümün olduğunu kesin anladığım zamanlar geçmiş aklıma geldi. Dediğim herşey, rüyamda gördüğüm herşey gerçekleşiyordu geçmişten beri. Böyle anladım doğuştan olduğunu.

     Tarih meselesine tekrar bakarsak. Tarih attığım günden sadece iki gün sonra o adamı haberlerde görmüştüm. O gördüğüm kadın aslında karısıymış. Haberlere de 'karısıyla kavga eden bir adam gökdelenin tepesine çıkıp intihar etti!' diyordu.

     Bende Alaz durumu anlar diye korktum. Tarih ve çizimi kafasında birleştirirse ve durugörü nedir biraz bilgisi varsa, bütün parçaları yerine oturtması an meselesiydi. Tabii eğer böyle şeylere inanıyorsa. Ben normal bir insan olsam kesinlikle inanmazdım "Saçmalık!" der geçerim. Ama işte böyle olaylar kişinin kendisinin başına geliyorsa durum öyle olmuyor maalesef. Alaz zaten benden şüpheleniyordu bir de üstüne bu mesele bomba olurdu.

     Alaz'ın sınıfa geldiğine şaşırmamıştım çünkü geleceğini biliyordum. Onu daha önceden görmüştüm. Sesini, yüzünü çoğu şeyini. Peki ama o rüya, ne ses tanıdıktı ne görüntü vardı. Acaba rüyalara girebilen bir özel güç falan mı vardı da haberim yoktu. Gerçi eminim ki vardır benim gibiler. Allah bilir daha ne güçler vardır. Acaba öyle bir arkadaşım bile olabilir mi gelecekte!

     Ben bütün bunları kafamda tartıp, biçip, düşürken ve kendime bir kez daha yaşadıklarımı, özel güçlerimi hatırlatırken eve varmışım. Bugün gerçekten zor bir gündü. Aslında sosyal dersinde kurduğum muazzam ötesi hayalimi gerçekleştirmek istiyordum ama uykum kaçmıştı. Belki bir kaç sosyal dersinin videosunu açarsam uykum gelirdi.

     Çantamın en önündeki küçük cepten evimin anahtarını çıkarttım ve kapı deliğine sokup kapıyı açtım. Bende çok isterdim kapıyı açınca bir anne-baba karşılasın beni. Ama babam bizi terk ettikten sonra annem iki katı çalışmak zorunda kalmıştı, bu yüzden çok nadir evde oluyordu.

Babam bizi, ben ilkokuldan mezun olduktan sonra terk etti, etti de bizi bırakıp gidip başka biriyle evlenmiş evet babam benim harçlıklarımı düzenli yolluyor ama annem normalinden iki katı çalışmaya başlamıştı çünkü ev kirası, faturalar, bazen az bile olsa kendine ayırması gereken vakit yani sosyal ortamı ve anneme göre en önemlisi benim geleceğim için çalışıyordu en çokta. Annemin de benim yanımda olmak istediğini biliyorum onu da anlıyorum ben bencil biri değilim. Küçüklüğümden beri kendi kendime yetebilmeyi bilirim ben. Ama çok fazla aile sevgisi gördüm desem yalan olurdu. Babama teşekkür ediyorum  aslında hayatımdan çıkıp gitti ve daha da mahvetmedi.

     Okuldan geldiğimde ilk yaptığım şey ayılmak için elimi yüzümü yıkamak olur. Merdivenlerden yukarı çıkıyordum her zamanki gibi yine son basamağa geldiğim de tahtadan çok sinir bozucu, gıcık bir ses çıktı. Merdivenleri arkamda bırakıp lavaboda ellimi yüzümü yıkadım. Sonrada odama geçip üstümü değiştim ve 'laptopumu' alarak yatağa oturdum.

     Laptopu kucağıma aldım ve arama butonuna 'pyrokinezi' yazdım.

ATEŞ KRİSTALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin