Pyrokinezi

5 2 0
                                    

Daha kendime bile itiraf edemediğim durugörü dışında bir özel gücüm var. Ama bu güç yalnızca aşırı duygular beslediğimde ortaya çıkıyor. Pyrokinezi.

     Bu yüzden laptopumdan yetersiz olduğum pyrokinezi konusu hakkında yaklaşık yarım saat kadar araştırma yaptım.

Girmediğim site, okumadığım satır kalmadığına emin gibiyim. Çoğu araştırmayla benim güçlerim zıt düşüyor. Bunu yapan insanların videolarını da izledim ama çoğu yalandı. Elime pek bir şey geçmedi'pyrokinezi nedir?' Başlığında yaptığım araştırmayla bildiğim bilgilere birkaç bilgi daha ekledim.

Pyrokinezi zihin gücüyle ateş yakabilme, ateşi denetleyebilme kısaca ateşi kontrol edebilmedir.

Pyrokinezi de usta biri değilim ama acemi de değilim, duygularımı iyi bastırıyorum. Küçükken bir kaç yıl pyrokinezi yeteceğime kafayı takmıştım o küçük yaşımda bile aileme güçlerimi söylememe gibi doğru bir karar almıştım. Tabii daha durugörüm olduğunu bilmiyorum ama.

İlkokuldum sanırsam ve o zamanlar çok havalı geliyordu o yüzden o yıllar evde çalışıyordum kendi çapımda, internetsiz bir çalışmaydı tabii. Ne tablet, ne telefon, ne bilgisayar kendi kendime öğrenmiştim. Evet pyrokineziden kendime itiraf edemediğim, uzak kaldığım güç gibi bahsediyorum şu zamanlarda kendime.

Çünkü... ilkokulda doğru, fazla çalışıyordum ama bir gün düz, sarı saçlı, zorba bir kız diğer arkadaşlarım okulumuzdaki bahçede oynarken sınıfta ikimiz tek kaldığımızda gelip babamın bana aldığı tek mavi oyuncak ayımı zorla almıştı. Bende haliyle çok sinirlenmiştim ve bütün kendi çapımda yaptığım eğitimimi unutup, kimsenin olmamasını fırsat bilip, ellerimden alev çıkarıp üstüne yürümüştüm. Kızın elinde ikinci derece yanık oluşmuştu.

Ve alevimin de mavi olduğunu gördüm. Yani kızınca alevimin mavi olduğunu gördüm. İlkokulum devlet okuluydu bu yüzden sınıfta kameralar yoktu. Kızı da o yaşta korkutup kimseye bir şey söylememesini sağlamıştım. Ailesine ve öğretmenimize de sorarlarsa elektirik çarptığını söylemesi gerektiğini tembihlemiştim. Zaten ailesi "Bu ne biçim okul, öğretmen bir kıza sahip çıkamıyor." diyerek olaydan bir kaç gün sonra okulunu değiştirmişlerdi.

     Ama yine de en büyük pişmanlıklarımdan biri olmuştur. İşte bu yüzden pyrokinezi gücüme bu kadar soğuğum. Küçük yaşta dahi kendime sahip çıkamamışken büyüdüğümde kendi başıma insanlara daha ciddi, ölüme kadar gidecek hasarlar bırakmayı göze alamamıştım ben.

     Ta ki yaklaşık bir yıl öncesine kadar. Büyüdüğüm de değişip değişmediğimi merak etmiştim ve ne olur ne olmaz zor durumlar için ormanda çalışmalar yapmaya başlamıştım.

Bu güç en tehlikeli güçlerden biri aslına bakarsan. Evet dışarıdan belki güzel görünüyor olabilir ama gerçekler kan dondurucu. Bunu birine söylersen "Çok güzel! Ateşi bende kontrol edebilmek isterdim!" Gibi cümleler kurardı büyük ihtimalle ama benim en kötü özelliklerimden biri pyrokinezi yaptığım veya yapacağım sırada normalde ela olan göz rengimin ve çıkardığım alevlerimin 'farklı renklere bürünmesidir' ve işin bir tuhaf yanı da göz rengimin-alevlerimin duygularıma göre renk alabilmesi!

İlkokulda yaşadığım olaydan dolayı sadece alevimin renk alabildiğini düşünüyordum ama sonrasında gözleriminde renginin değiştiğini fark ettim.

Ben bir "Winx Perisi" değilim. Hele de Bloom asla. Çok küçükken çizgi filmini izlerken bile hiçbir zaman Bloom'u sevmemişimdir. Her zaman bir Musa fanıyımdır. Bloom'un yapabildiği şeylerden daha çoğunu ve iyisini yapabiliyorum. Belki de....

     Belki de rüyamdaki o ses birden fazla gücüm olduğunu biliyordu. Potansiyelimin fazla olduğumu söylemişti bunu kastetmiş olabilir miydi? Diğer gücümü de biliyor olabilir miydi?

Durugörü neredeyse anlaşılmaz bir güçtü.

Ama pyrokinezi öyle değil.

Eğer kafayı birazcık bana taktıysa -ki bu çok korkunç- beni bir kaç kere de takip etmiş olmalıdır. Bu takiplerin sonucu da pyrokinezi gücümün ortaya çıkması demek. Evet doğru pyrokinezi kendime itiraf edemediğim bir gücüm ama olur da bir durumda zor kalırsam diye, bir aralar sık sık ormana gidip çalışmalar yaptığımda beni öyle gördüyse herşeyi anladığı kesin.

Normalde olayların burada bitmesi gerekiyordu, sırlarımdan biri ortaya çıktı ve bunu dedikodu namına herkese yayabilirdi. Neden yapmadı? Daha mı fazla kanıt aradı? Ona zarar verebileceğimi düşünüp benden korkmuş muydu? Ama bu felaket meselesi de neydi?! Rüyama tam olarak nasıl girmişti?! Onlar... Onlarla birlikte mi olacaksın diye sorduğu kişiler kimdi? O gizemli kişiye 'Rüya Tabircisi' mi demeliydim kendimce?

Benim hakkımda çok fazla şey bildiğini düşünmeye başlıyorum. Daha doğrusu bunu üç-dört saat önceki Emily derdi ama şu anki Emily "Kesinlikle!" diyor. "Kesinlikle benim hakkımda çok fazla şey biliyor!" Diyorum. Ama kahretsin ki ben onun hakkında hiç bir şey bilmiyorum!

     Laptopumu kapatıp masamın üstüne bıraktım ve aşağı kata bir şeyler izlemeye ayrıca atıştırmaya gitmeye karar verdim çünkü yorucu bir gündü ve midemin gurultusu artmıştı. Yalnızca sabah içtiğim çikolatalı süt ile durduğum aklıma gelince buna hiç şaşırmamıştım.

     Aşağıya indim ve kendime güzel iştah açıcı bir salata hazırladım, daha sonra da Netflix'den yeni bir dizi bulmaya koyuldum.

     Titans adlı diziyi izleme kararı aldım. Hava karardığı için annemden kazandığım alışkanlıkla perdeleri çekip geri koltuğa oturdum.

   Dizinin daha ilk bölümden Rachel Roth/Raven'la ne kadar benzediğimizi fark edip güldüm. O da kısmen benimle aynı hayatı yaşamış ve yaşıyor. Babası diye bildiği bir kişi yok, özel güçleri var, yabancılık çekiyor ve bence o da benim gibi normal biri olmak istiyor.

     Salatam bitmek üzereyken kapı çaldı. "Dizinin tam 22.Dakika 03. Saniyesini izlemişim daha." diyip kendi kendime güldüm. Kapıyı açmadan önce saate baktım daha annem gelmeyecekti peki ya kimdi şimdi bu gelen?

     Kapıyı açtım ve karşımda duran kişi karşısında şok oldum...

ATEŞ KRİSTALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin