Sorunlar Veya Sorular

4 2 0
                                    

     Kapıyı açtım ve karşımda duran kişi karşısında şok oldum.

"Alaz!?" Diyebildim bir tek. Şoktan dolayı kitlenmiş gibi bakıyordum. Sakin olmalıydım, gücümü kontrol etmeliydim.
Derin nefes Emily derin nefes al!

"Mavili selam. Biraz konuşabilir miyiz?" Dedi.

"N-ne hakkında?" Biraz korktum umarım bugün hakkında değildir. Çünkü zaten yeteri kadar karmaşıktı.

"Şeyy... içeride konuşsak olur mu? Müsait misin?"

"Ahh kusura bakma tabii geç." Zar zor dudaklarımdan bu kelimeler döküldü. Çok utanmıştım. Acaba saçım güzel miydi veya kıyafetim.

O içeriye geçiyordu bende televizyonun karşısında oturduğum çiftli koltuğun üzerindeki salata kasesini alıp mutfağa götürüyordum. O sırada "Evimi nereden buldun acaba?" Diyip güldüm. Bu sürede daha da sakinleştim. Nabzımı düşürdüm. Ben mutfakta tabağımı makineye koyarken cevap geldi.

"Sınıftaki bir arkadaşa sordum." Dedi. Ama uyandığımda tek arkadaşının ben olduğumu söylemişti tam bir şey diyecekken;

"Sen şimdi 'hani tek arkadaşın bendim' diye soracaksın buna cevabım da; sınıftan çıkmadan önceydi. Okuldan çıktığımda sınıftan bir kaç kişi 'kafeye falan gideceğiz Alaz gelmek ister misin?'diye sormuşlardı biraz kaynaşmak iyi olur diye düşündüm" diye benim soracağım soruyu önceden kendi sorup kendi cevapladı. Bende o sırada salona geldim.

Alaz tekli koltuğa oturmuş bende onun karşısındaki koltuğa oturdum. Ve söze girdi;

"Bak Mavili ben böyle uzatmayı pek sevmem direk söze gireceğim."

"Tabii ki?" Dedim.

"Biliyorum." Hiç bir şey anlamamıştım neyi biliyordu?

"Neyi biliyorsun Alaz? Anlamadım?"

"Durugörü. Durugörü yeteneğin olduğunu biliyorum." Dedi ve dediği gibi de, gözlerimde daha önceden ormanda çalışma yaparken deneyimlenmiş olduğum kırmızı-turuncu karışımı göz renklerimin ortaya çıktığına eminim. Bu renk her duyguyu simgeleyen renk anlamına geliyor benim için, bu renk ateşin doğal rengi, doğal halim. Nerden anlamıştı?, O kadar mı açık vermiştim?, Anlaması neredeyse imkansızdı!, Bir defterle nasıl anlamıştı?, Defterden dolayı mı anlamıştı?, NASIL OLMUŞTU!?, BUNDAN SONRA NE OLACAKTI?!
Bu halimi görünce;

"Pyrokinezi yani ateş gücüne de sahip olduğun sürpriz oldu kabul. Merak etme kimseye söylemeyeceğim söz."
Ben ne diyeceğimi bilemiyordum. Öyle kalmıştım. İlk başta kapıma geldiğinde hissettiğim duygular bir hiçmiş. Şimdi bu göz olayından sonra nasıl toplayacağımı hiç bilmiyordum. Hâlâ mavileri bana bakıyordu beni süzüyordu ve ben hâlâ tepki veremiyordum.

Hiçbir şey diyemiyorum dilim tutulmuştu.

"Seni anlıyorum." İşte şimdi duygularım değişiyordu. Gözlerim mavi oluyordu, bunu hissedebiliyorum. Öfke.

"BENİ KİMSE ANLAYAMAZ!" Diye öyle bir bağırdım ki. Doğruydu. Beni kimse anlayamazdı şu an içimde kendimle savaşıyordum ellerimden alev çıkmaması için kendimi sıkıyordum. İlk başta bir şey demedi. Sonra ayağa kalktım bir sağa bir sola deli gibi dolanıyorum. Yerimden duramıyorum. Ağlayacaktım. Gözlerim doldu. Gözlerim maviden yeşile dönüyordu biliyordum. Üzüntünün rengi. Üzülünce böyle oluyor. Öfkeden üzüntüye, sevdiğim çocuğu karşısında daha ne kadar rezil olabilirdim acaba?

Hâlâ bir sağa bir sola yürüyüp duruyordum. Gözüm dokuydu ama ağlamıyordum. Daha sonra Alaz'ın dediği şeyle durdum;

"Ben anlıyorum." Dedi. İçim bir anlığına umut doldu ama yeşillerimin değişmediğini düşünüyordum. O sırada Alaz;

"Sakinlemişsin gözlerin yine ela oldu mavili. Gel otur yanıma." Dedi

"N-nasıl? Nasıl beni anlıyorsun?"Dedim. Lafın gelişi mi söylemişti. Blöf yapıp sanki olmama yardımcı mı olmaya çalışıyordu idrak edemiyordum.

"Gel herşeyi anlatayım olur mu?" Gidip yanına oturdum. Ve anlatmaya başladı...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ATEŞ KRİSTALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin