-Evet şampanyaları davetin ortalarına doğru getireceksiniz
-Tamam efendim
Genç kadın kafasıyla çalışanlara işlerine dönmeleri için işare etti.Akşamki davet için organizasyonla bizzat kendisi ilgileniyordu.Bahçe bir taraftan diğer tarafa aceleyle koşan çalışanlarla doluydu.Müziğin sesi artık kulak tırmalamaya başlamıştı.Meltem büyük demir kapıdan içeriye giren siyah araçla gülümsedi.Bakışlarını arabadan inen kardeşine çevirdiğinde kaşları çatıldı."Kesin bir şey oldu"diye geçirdi içinden.Hızlı adımlarla kardeşine yaklaşıp nazik bir şekilde kolunu tuttu
-Bebeğim?İyi misin?
Yılmaz'ın bedeni zangır zangır titriyordu.
-Onu gördüm abla.Ali'yi..Tam karşımda duruyordu.Dokundum,mis gibi kokusunu içime çektim.
Meltem gergince bakışlarını etrafta gezdirdi.Yılmazı büyük malikaneye doğru yönlendirdi.Salona girdiklerinde gergince yüzüne bakarak konuştu:
-İlaçlarını yine mi almadın Yılmaz ?Ne konuşmuştuk seninle?
-Hayır!Bu sefer halüsülasyon değildi.O lanet olası ilaçları almayacağım.Duydun mu Meltem?!(sinirlendiğinde hep ismiyle seslenir)
-Tamam gel otur şöyle sakin ol.
Yavaşca koltuğa oturduklarında elini tutarak gözlerine baktı:
-Bak ablacım Ali 3 sene önce öld..
-Hayır!Ölmedi o. Allah yeniden onu bana gönderdi Meltem.
Meltem yine kriz geçirmesinden korktuğu içine nefesini dışarıya bırakarak sakince konuştu:
-Tamam.Anlat o zaman.Nasıl gördün onu?
-Şirkette.Asansöre bindi.Abla gözleri,saçları hepsi aynıydı.Tıpkı onun gibi..Sadece Ali'm gibi dudağının kenarında ben yoktu.
-Sen onunla konuştun öyle mi?
-E-evet
heyecanla gülümseyip konuşan kardeşine yüreği burkuldu Meltemin.Gülümsemeye çalıştı
-Şirkette mi çalışıyormuş peki?Araşdıralım kimmiş diye.İsmi neydi?
-Efe ismi.Rakip firmalardan Macit Soymaz'ın şirketindeydi.Ne için geldiğini öğrenemedim.
-Tamam.Merak etme.Araştırız.Kimmiş öğreniriz
-Halil'e söyledim.Hall ediyor..Meltem duyduğu cümleyle içini gerginlik kaplamıştı.Kardeşi Ali'den sonra yine birini saplantı haline getirmişti.Bu sefer sonunun yine trajediyle bitmesi onu korkutuyordu.Ali Meltem'e küs gitmişti zaten.Hep nefret etmişti ondan.Çünki zamanında Yılmaz'ın olması için çok canını yakmıştı,tehdit etmişti.Çünki Yılmaz onun her şeyiydi.Onun için her şeyi yapardı.Anne babasından kalan tek emanetti ona.Can yakması gerekse bile Yılmaz için yapardı bunu.Şimdiden Efe denen çocuğa acımaya başlamıştı bile.Çünki başına geleceklerden habersizdi..Onu merak etmişti.Gerçekten Ali gibi miydi?Yoksa Yılmaz yine kuruntu mu yapmıştı?Ama bildiği tek bir şey vardı.Kardeşi 3 yıl sonra ilk defa gülümsemişti.Birini tekrardan çılgınca sevmişti.Ve onun mutluluğu için gerekeni yapacaktı.Yılmazın telefonuna gelen mesaj bildirimi sessizliği bozarken Meltem bakışlarını tekrardan ona sabitledi.
-Kim?Halil mi?
-E-evet.
Yılmaz telefonu eline alırken hala titriyordu.Gördüğü mesajla psikopatca sırıtmaya başladı
-Yılmaz?
-Yabancı değil abla!İş yaptığım adamlardan Tekin Aydın'ın yeğeni.
-Tekin Aydın'ın yeğeni mi varmış?Hiç bilmiyordum.Selda(Efe'nin yengesi,Meltemin dernekten arkadaşı) hiç konusunu açmamıştı.
Yılmaz hızlı ve heyecanlı şekilde konuştu:
-Onu istiyorum abla!Onu bana getir!Benim olsun.Bu gece söyle Efe'yi de getirsinler.Ne yap et onu getir abla.Ben Efe'yi istiyorum
Yılmaz tıpkı küçük bir çocuk gibi başını ablasının dizine yaslamış hıçkırarak ağlıyordu.Meltem olacakları biliyordu.Çünki en son 3 sene önce bu diyalog gerçekleşmişti.Sonra yaşananlar ise felaketti..Alinin çektiği acıları,eli ayağı bağlı şekilde attığı korku dolu çığlıkları sadece o biliyordu.Ama hiç bir şey yapmamıştı.Çünki Yılmaz'dan değerli hiç bir şeyi yoktu.Parmakları usulca kardeşinin saçlarında gezerken bakışlarını bir noktaya dikerek sert sesiyle konuştu:
-Tamam bebeğim.Sakin ol.Gelecek..Efe senin.Onu bu gece getirteceğim.Hep senin olacak..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın Saplantı
Mystery / ThrillerZalim bir iş adamı ve aynı zamanda mafya-Yılmaz Tekelioğlu Herkes onu yaptığı işgenceler ve acımasızlığı ile tanır.Masum ve ürkek genc-Efe Aydın.Utangaç ve bir o kadar da sakin.Yılmazın buz tutmuş kalbi gördüğü bir çift kahve rengi gözle eriyecektir...