love is a dog from hell • winrina

final

ben liadfh'nin bitmesini kabul etmiyorum.. artık eski hevesimle bölüm yazamam.. tek soft ficim bitti.. kahroluyorum..

yeni ficin reklamını bile yapmıcam hem de step sister konulu olmasına rağmen

neyse LİADFH ANISINA BOL BOL YORUM YAPIN tamam mı

gerçi kesin yorumların çoğu ebem konulu küfürler olacak ama olsun

---------------------------------------------------

kalbimin daraldığını hissederken, derin nefes alışlarımın artık işe yaramadığının farkına varmıştım. gerçekten böyle mi olması gerekiyordu, tüm dünyam aniden yok olmuş gibi beni parçalayan korkunç bir hissin? bu denli ağır olması mı gerekiyordu?

ama en başından beri zaten biliyordum neler olacağını. olanlar sürpriz değildi, tüm bu zaman boyunca sadece kendimi kandırmıştım sonuçta.

salak minjeong. salağın tekiyim.

gözyaşlarımı tişörtüme silerken omzumu tutan yuna'ya doğru dönmüş ve ona sarılarak ağlamaya devam etmiştim. çok acıtıyordu. beklediğimden çok daha ağırdı tüm bu hisler, sanki kalbim bir anda atmayı bırakmıştı. tek hissedebildiğim duygu ise nefrete dönüşmüştü bir anda.

ona bu kadar bağlanmış olduğumun ben bile farkında değildim bunca zaman. koca bir hiç miydi ki tüm bu yaşadıklarım, yaşadıklarımız?

yuna'ysa yavaşça kulağıma eğilmiş ve intikamımı almama dair bir şeyler mırıldanmıştı. evet, oldukça haklıydı. onun bana bunları yapıp hiçbir şey olmamış gibi devam etmesine izin veremezdim. yuna'dan yavaşça ayrılırken hızlı adımlarımı aşık olduğum kadına yönlendirmiş ardından da onu iterek fazla samimi olduğu kızdan ayrılmasını sağlamıştım. bakışları beni bulup, anında gözleri kocaman açılırken beni gördüğüne ne kadar şaşırdığı belliydi. ne kadar ironik.

daha fazla kendimi tutamayarak, "nefret ediyorum senden!" diye bağırdığımdaysa, bana doğru yaklaşmış ve iki omzumdan tutarak bedenimi sabitlemişti.

"minjeong uyan."

ne?

gözlerimi birden açarken, bir yandan nefes almaya çalışıyordum. nabzım o kadar hızlıydı ki neler olduğunu bile kavrayamayacak durumdaydım. gerçeklik algım yavaştan otururken farkına varmıştım her şeyin. tüm o yaşadıklarım sikik bir rüya yüzünden miydi yani? ister istemez birkaç küfür mırıldanırken elim yüzüme gitmişti. gözyaşları ile dolu olan yüzüme.

öyle bir rüyaydı ki normalde de ağlamıştım. sanırım jimin'e olan sevgim düşündüğümden çok daha fazlaydı. yoksa ayrılık hakkında gördüğüm rüya için ağlamazdım. rüyanın çok gerçekçi olması ise tamamen ayrı bir olaydı. orospu çocuğu jimin. rüyamda neden aldatıyorsun beni?

derin nefeslerim sayesinde sonunda sakinleştiğimde ise yavaşça yataktan kalkmış ve odadan çıkmak için hareketlenmiştim.

orospu çocuğu sevgilim rüyamda beni aldatmamış gibi bir de ortalıkta gözükmüyordu. sadece beraber zaman geçirebilmek için gelmiştik bu yazlığa ve şu an görünürde bile yoktu. uyandığımda yanımda olmayacaksa neden buraya gelmiştik biz amk?

sabır dilercesine merdivenlerden indiğim sırada ise burnuma dolan yanık kokusuyla birkaç küfür daha mırıldanmıştım. sabah sabah yaşamadığım şey kalmamıştı resmen. hepsi de jimin isimli şahıs yüzünden oluyordu.

bir yandan hızla mutfağa doğru inerken, bu kokunun kaynağını tahmin etmek zor değildi. yanık yemek kokusu pekte anlaşılmaz bir şey değildi sonuçta.