dark ocean / Jenkook

twelve

Sanırım 10 dakikaya yakındır aynı şekilde duruyorduk, abim tuhaf bir şekilde bize bakıyordu.

Hoseok gülüyordu, lalisa Jungkook'un yanına oturmuş saçlarımı okşuyordu.

Hala göğsünde saklanıyordum, kimseden çıt çıkmıyordu sadece lalisanın hoseoka cırlaması vardı.

Jungkook:tamam lan, gülmesene.

Hoseoka söylediği belliydi, şu durumdan kurtulduğum an hoseokun kafasında tek bir tel bile bırakmayacağıma yemin ettim.

Yoongi:herneyse, yatalım artık saat geç oldu, hoseok sende gevrek gevrek gülmeyi kes.

Abim hiçbirşey olmamış gibi davranıyordu, ama benim için öyle değildi, olduğum yerden yüzümü kaldırırsam bayılabilirdim.

Çünkü tamda Jungkookla yüz yüze gelirdik, ve utançtan bayılan ilk insan olurdum.

Yoongi:gecenin yarısı oldu, eve gitmeye üşeniyorum koltukta yatacağım.

Jungkook:yat tabi, birşey olmaz.

Abim burada yatacağı için doğal olarak herkesin odalara gitmesi gerekiyordu, hoseok eğer ki kalkıp gitmezse hayatta kalkmazdım.

Lalisa adımı fısıldıyordu, ama kalkmayacağımı anlayınca herkese iyi geceler dileyerek hoseoku da yaka paça götürdü.

Mecbur abim odaya çıkaracaktı Jungkooku.

Jungkook:Jennie, hadi gel, yatalım.

Kulağıma doğru eğilip, fısıldayarak konuşmuştu, beraber mi yatacaktık? Yoksa yine ben mi yanlış anladım?

Abim gelip omuzlarımdan tutarak yavaşca beni kendine çekince mecbur artık kalkmak zorunda kaldım, saçlarımla yüzümü kapatıp hızlı adımlarla yukarı kaçtım.

Odamın önüne gelince misafir odasının kapısı açıldı, gözlerim oraya kayarken lalisa ile göz göze geldik.

Lalisa:iyi misin?

Muhtemelen şuan kıpkırmızı bir haldeydim, zaten lalisa da bana üzgün bakıyordu.

Jennie:iyiyim, yarın konuşalım mı?

Lalisa tamam demeye kalmadan arkasında hoseok'un başı belirdi, sırıtarak bana bakınca aceleyle kapı kulpunu aşağı indirip içeri daldım.

Çaresizce odama girerken tek gördüğüm şey lalisanın sevgilisinin saçını çekerek odaya sokmasıydı.

Kapıyı kapattığım gibi yere çöküp yüzümü sıvazladım.

Jennie:siktir ya..

İster istemez ağzımdan fırlayan küfürle ayağa kalktım, sıkıntıyla dolabıma ilerleyip pijamalarımı çıkardım.

Makyajımı sildikten sonra pijama altımı giydim, tam üzerini de giyerken kapı tıklanmıştı.

Şaşkınlıkla oraya bakarken bir dakika diyerek kapıdaki kişinin beklemesini istedim, hemen pijama üstümüde giydikten sonra saçlarımı arkaya attırdım.

Kapıya ilerleyip açtıktan sonra bakışlarım tekerlekli sandalyedeki Jungkookda takılı kaldı, sonra gözüme çarpan abime baktığımda onun buraya getirdiğini anlamıştım.

Yoongi:buraya gelmek istedi.

Yavaşça kapının önünden çekilip geçmeleri için yol açtım, abim Jungkooku içeri soktu ve yatağa yatmasına yardımcı oldu, sonra ikimize iyi geceler diledi ve gitti.

Gerçekten bizi yalnız mı bırakmıştı, of hayır hayır..

O değilde, Jungkook benle birlikte mi yatacaktı? BİR DAKİKA HAYIR!