eight

104 12 24
                                    

Jennie:Jungkook beni delirtme!

Korktuğu bakışlarını yüzüme dikince biraz üzüldüm ona, ama hemen yumuşamayacaktım, korksun mikrop.

Haketti zaten, dün gece dövemedim malum yine ortalığı karıştırdı.

Jungkook:ama şey, sarhoştum ya, biraz daha az kızsan?

Elimi saçıma geçirip sinirle güldüm, dalga mı geçiyordu bu adam ya?!

Jennie:indirim mi yapıyorsun birde! Sarhoş olman o dansözün yanında oynadığın gerçeğini değiştirmez! Doğru mu?!

Küçük bir çocuk gibi başını eğdi, ve ellerine bakmaya başladı.

Jungkook:doğru..

Dedi biraz üzgün bir sesle, tanrım, bunu yapma işte, hemen yumuşamak istemiyorum.

Jennie:neden oynadın peki? Bunu da açıklamak ister misin? Gerçekten, Hoş muydu şimdi yaptığın, söyle Jungkook.

Başını kaldırıp yüzüme baktığında mahcup görünüyordu, pişman mıydı gerçekten? O zaman neden oynadı, anlamıyorum.

Jungkook:değildi, özür dilerim.

Dedi kısık bir sesle, tamam, sarhoştu anlıyorum, ama dansöz geldiği zamanda mı sarhoştu? Net birşey söylemediği için anlamıyordum.

Sinirimi atmaya çalışarak ileri geri yürümeye başladım, öpücük konusunu hiç açamadım.

O konu açılırsa utançtan yerin dibine girerdim, ben birşey yapmamıştım ama yinede utanç vericiydi, ne de olsa bende onu ittirmemiştim, bir kere denemiş daha sonra bırakmıştım.

Ta ki chan hyung Jungkooku tutup çekene kadar.

Tamam, kabul ediyorum, dansözün yanında oynadığı için kıskançlıktan kudurdum, beni öpmeye başladığı zaman hoşuma gitti.

Bunların açıklamasını kendime daha sonra tanımlayacaktım.

Jungkook'un telefonu çalınca ikimizde masada duran telefona baktık, 'annem💗, arıyor' bayan jeon arıyordu.

Bunlar bizden birşey istediklerinde arıyorlardı hep, yine ne olacaktı acaba.

Telefon bangır bangır öterken kaşalarımı çatıp Jungkooka baktım, öylece telefona bakıyordu.

Sanırım kavganın ortasında açmanın doğru olmadığını düşündü, onay beklercesine bana baktığında dudaklarımı yaladım.

Jennie:aç hadi.

Uzanıp telefonu aldı ve aramayı onayladı.

Jungkook:efendim anne?

Bir kaç saniye karşı tarafı dinledi, Daha sonra dudaklarını birbirine bastırıp bana baktı.

Jungkook:müsait değildim açamadım hemen, ne oldu?

Bir dakika kadar sessiz kaldı, ama yüzü tuhaf ifadeler alıyordu.

Jungkook:bize neden sormadınız, yangından malmı kaçırıyorsunuz?

Konuşma uzayınca sinirlendiği belliydi, ayaklanıp camın önüne doğru yürüdü.

Jungkook:tamam, ya tamam dedim ya! Tanrım siz beni öldüreceksiniz!

Diyip telefonu annesinin yüzüne kapattığında bana döndü, az önceki ifadesi tekrar yer alırken ona doğru yaklaştım.

Jennie:ne olmuş yine?

Jungkook:şey, şu balayı işi vardı ya, annemler yer ayırtmışlar 1 haftalık, bugün gitmemiz gerekiyormuş.

dark ocean / JenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin