Bölüm 11: İKİ KALP

1.9K 117 37
                                    

Seeelammm!

Nasılsınız? 🥹

Booolll keyifli okumalar! ;)))

---🪷🥂

Başımın orta yerden çatlayacağını hissederken hâlâ Yekta'ya bakıyordum.

Suay da bir sorun olabileceğini anlamış gibi arabaya binmemişti.

"Aşağı in," dedim sesimi yükselterek.

İtiraz etmedi, arabadan inip kapıyı sertçe çarptı. Sinirle bir nefes aldığında onu ilk defa böyle görüyordum.

"Onu nereden tanıyorsun?" Sorgular gibi ona baktım. Her an patlamaya hazır bir bomba gibiydi. Gergince yüzüme bakıyordu.

"Sana hesap mı vereceğim?"

"Vina," dediğinde elleri yumruk hâlindeydi. "Nereden tanıyorsun?"

"Arkadaşım," dedim Kutay'ın arabasına bir bakış atarak. "Sen neden buradasın? Suay'ı nereden tanıyorsun?" Sertçe yutkundu. Mutlu Yekta'dan eser yoktu.

"Bilmiyorum," elini saçlarına geçirdi. "Bilmiyorum!" diye bağırdığında irkildim.

"Neyi bilmiyorsun?"

"Niye gittiğini." Derin bir nefes aldı. "Her neyse. Siktir et. Saçmalıyorum." Eli kapının koluna uzandığında kolunu tuttum.

"Yekta. Niye buradasın?"

"Şeyden," dedi kaçamak bir cevapla. "Oflaz söyledi."

"Yalan söyleme lan." Kaşlarımı çattığımda ben de sinirlenmeye başlamıştım. "Niye buradasın?"

"Vina," diye bir ses duyuldu. Suay'a aitti.

Sesini duyar duymaz yutkundu Yekta. Kaşları havalandı, birkaç kez gözünü kırpıştırdı.

"Sesi... Aynı." Aval aval yüzüne bakmaya devam ettim. "Niye?"

"Yürü, Yekta!" dedim sırtını itekleyerek. "Eve bırakacağım seni." Hareket etmediğinde elimi geri çektim, derin bir nefes verip Kutay'ın arabasına yaklaştım. "Kutay!" diye seslendim camı açması adına.

"Bir sorun mu var?" Kafamı salladım.

"Var." Arabadan inecek olduğunda kaşlarımı kaldırdım. "Sen halledemezsin."

"Ne oluyor?" dedi arka koltuğa oturan Suay.

"Önemli bir şey değil." Gülümsedim. "Halledeceğim." O da gülümsedi. "Kutay, siz bir yerlerde takılın. Ben konum atacağım."

"Alvina."

"Kutay," dedim sert bir sesle. "Konum attığımda gelirsiniz." Suay'a el salladım, arkamı döndüm.

Döner dönmez gülümsemem solmuştu.

Yekta arabanın yanına çökmüş, oturuyordu.

"Yekta," dedim elimi omzuna koyup hafifçe sıkarken. "Hadi, kalk." Sarsak adımlarla ayağa kalktı, kolundan çekiştirerek yolcu koltuğuna yönelttim.

"Gelmene gerek yok." Sesi bile ruhsuzdu.

"Otur." Oturdu, başını geriye yasladı. Şoför koltuğuna oturduğumda Kutay'ın arabası da hareketlenmişti.

Sevgili Lotus ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin