Liya'nın ağzında
- Ne icraati mal icra dedi adam yani kısaca burada ne var ne yok götürecek! Dedim gözlerimi salak olan abime devirerek, bir insan evladı bu kadar salak olur mu Aceba annem ve babam bunu evlatlık kesin başka açıklaması olamaz.
- Abla? Diye fısıldadım, o ise hala boş gözler ile odayı inceleyen adamlara seyrediyordu. Tekrar dikkatini çekmek için seslendim.
- Abla? Diye dedim bu sefer dikkatini çekebildim şükür, bana doğru döndü donduk bakışlarıyla 'ne var be' diyerek süzdü beni.
- Yok önemli bir şey değil! Sadece bunu cami avlusuna bırakmak için çok geç kaldık dimi? Diye sordum Oğuz'u işaret ederek. Oğuz 'hadi lan oradan' der gibi baktı, ablamsa istemsiz bir şekilde gülmeye başladı sessizce ardından söze başladı.
- Çok geç maalesef ablacım! Dedi ablam Oğuz'un ensine bir tane geçirerek, ardından tekrar bana dönüp gözlerini devirerek kaldığı yerden devam etti.
- Hem bıraksan ne olacak! Bu var ya evi k9 köpeği gibi koklayıp bulur! Demesiyle koca bir kahkaha attım, babam ters ters bakmaya başlayınca susmak zorunda kaldım.
- Vallah sizin yüzünüzden ortanca çocuk sendorumu yaşıyorum! Dedi çakma Danny Zuko, ailenin IQ seviyesini düşürüyorsun ailenin IQ seviyesini düşünüyorsun haberin yok.
- Çocuklar kendinize gelin! Babamın sesiyle hepimiz ona doğru döndük, adamlardan biri konuşmaya başladı.
- Efendim burası bitti! Ha birde buraya gelmeden önce evinizede gittik! Dedi adam, nasıl yani evimizde mi elden gitti ay oturup alacağım şimdi.
- Eh evimiz de mi elden gitti! Şimdi ne bok yiyeceğiz? Diye sordum kendi kendime herkes bana döndü sesli mi düşündüm lan ben bunu şimdi.
- Liya sus hiç yakışmıyor mu ağzına! Dedi ablam koluma bir tane cimcik atarken, aman sanki erkekler söylerken çok iyi aman sokayım böyle işe.
- Bunu tahmin ediyordum beyefendi size iyi günler! Dedi babam ve adamlar çıktı, kız şimdi şuraya düşüp bayılacağım.
- Evimiz elden gidiyor yetişin ah dostlar! Diye çığlık attım ardından koltuğa oturdum elimle kendime hava yapmaya başladım.
- Kız abla tansıyonum düşüyor! Bileğimi ov! Dedim bileğimi ona doğru uzatarak, ablam ovmaya başladı bir yandan eline kolonya döküp burnuma yaklaştırdı biraz koklayınca kendime geldim.
- Baba evimiz gitti! Şirket gitti! Ne yapacağız şimdi? Diye sordu ablam babama, bu durumda tek mantıklı konuşa bilen ablam. Oğuz desen kendi havasında salak, babam ensesini kaşıyıp bize doğru döndü.
- Çocuklar ben bir süre yurt dışına çıkacağım! Elimden geleni yapacağım! Dedi babam, ay bu adam beni kalpten götürecek sen gidiyorsun ama biz ne halt edeceğiz.
- Size bir yer ayarladım! Babamın tekrardan konuşmasıyla ona doğru döndük üçümüz, nereyi ayarladı kim bilir hadi hayırlısı.
- Seyfinin mahallesinde bir yer ev tuttuk bir aylık kira önlendi! Dedi babam, bele geliyorum demiyor geliyor emniyet kemeri gibi yapışıyor.
- Ah birde Kira mı ödeyeceğiz? Diye sordu süper zeka Oğuz, ailenin IQ seviyesini düşürüyorsun ve çocuk. Ne bir saniye kira mı biz çalışmıyoruz nasıl ödeyeceğiz bir saniye ben fenomenim rahat öderiz yani inşallah.
Seyfi abi dışarı çıktı, bir süre sonra elinde 3 tane bavula içeri girdi. Bu ne şimdi böyle ya, yok ben ölmüşüm gençler Allah'ını seven üzerime Glen Powell atsın bari öbür dünyaya şu adamı yüzünü göreyim başka bir şey istemem.
- babacım Peki biz bu kirayı nasıl ödeyeceğiz? Diye sordu Oğuz, vay anasını sayın seyirciler bu günü tarihe yazmak gerek bizim amip hayatında ilk defa matınklı bir soru sordu.
- Kız abla kıyamet alametleri! Bizim amip ilk defa matınklı konuştu sevdiklerini ara! Diye fısıldadıdım ablamın kulağına, ardından beraber kıkır kıkır güldük babamın sert ve soğuk bakışlarını üzerimizde hissednce hemen masum nasum baktık. Gerçi benden Melek değil kara melek olur o da ayrı bir konu.
- Çocuklar geçen ay bizim Nişantaşı'nda ki restoran devrettim belki işler düzelir diye düzelmedi! Dedi babam bize bakarak, sadede gelsen sevgili babacım güzel olacak. Tam ağzımı açmış konuşacakken babam tekrar söze atıldı
- Seyfi sağolsun size orada bir iş ayarladı ücünüzde garsonluk yapacaksınız! Diyerek devam etti! Babam. İkinci bir şok
Yarım saat sonra
Sinem'in ağından
Evet şu an arabadayız, Seyfi abi şoför koltuğunda yanında Oğuz bizde Liya ile beraber arka koltukta oturuyoruz. Zaten bir süre sonra geldik, Seyfi abi park etti aracı bir apartmanın önüne üçümüzde aynı anda arabadan çıktık. Herkesin gözü bize döndü sanki ilk defa insan görüyorlar.
- Niye bize UFO görmüş köylü gibi bakıyorlar? Diye sordu Liya bir anlasam ablacım sanada söyleyeceğim. Oğuz bize doğru dönüp baştan aşağı süzdü ardından konuşmaya başladı.
- Bana değil bacım size bakıyorlar! Dedi üstümüze işaret ederek, ne var ki üstümüzde.
- Yoksa üzerime bir şey mi döküldü? Diye sordu Liya, bende üstüme baktım yoksa demin içtiğim matcha latte üstüme mi döküldü yok dökülmemiş ay bir an korktum rezil oldum diye.
- Salak mısın kızım! Şu üstünüze bakın! Biriniz giymiş şort ve üstüne krop diğeri giymiş minicik bir elbise birde yetmiyormuş gibi derin bir göğüs dekoltesi! Dedi Oğuz hafif sinirlenerek, o sırada Seyfi abi bagajdan bavulları çıkardı.
- Evet çocuklar ev burası! Dedi Seyfi abi, çok güzel bildiğin arabe Allah'ım sen aklıma mukayyet ol. Bir küçük çocuk bize doğru koşarak arkamıza saklandı.
- Poyraz oğlum yine ne yaptın? Diye sordu Seyfi abi arkamdaki küçük çocuğa. Tam o sırada başıma yediğim bir cisimle bir anda karanlığa düştüm.
Yazardan not
Evet time bölüm geldi keyifli okumalar canlar.
Evet muhteşem üçlü yeni mahalleye giriş yaptı sizce neler olacak?
En çok kimin repliklerini beğendiniz?
Sinem'e oldu?
Diğer bölüme kadar kendinize iyi bakın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyete İflas Ederse
DiversosEngin Kayaoğlu Türkiye'nin neredeyse bütün otelerin sahibi üç tane çocuğunun kaygısız yaşamasından bıkmış bir oyun oynayarak hayat dersi vermeye karar verir. büyük kızı Sinem 25 yaşında moda tasarım okumuş fakat hala bir iş sahibi olmayan ve baba p...