34 - Dekolte

34 3 0
                                    

Berru'dan

Akşam olduğunda bana verilen odada oturuyordum. Merakıma yenik düşüp odayı incelemeye başladım. Dolabı açtığımda bir sürü yeni kıyafet olduğunu gördüm. Çekmecelerde bir sürü not defteri vardı. İçine bakmamam gerekirdi ama defterlerden birini seçtim. Sayfalarını çevirdiğimde el yazısıyla yazılmış şiirleri gördüm. Şiirlerden birini okumaya başladığımda odanın aralık duran kapısı açıldı. Kucağında uyuyan kardeşimle birlikte Ömer girdi.

Beni böyle görünce şaşırmıştı ama belli etmemişti. Yatağa dikkatlice kardeşimi yatırdı. Kendimi açıklama gereği duydum.

"Kusura bakma, ben merak ettim-"

"Önemli değil."

"Bu şiirler çok güzel."

"Tanıdık geldi mi? Yıldız'ın şarkı sözleri. Kardeşim sözlerini yazar, Yıldız söylerdi."

"Ne güzel. Kardeşim seni sıkıyorsa-"

"Hayır, aksine bana iyi geldi. Çocuklarla vakit geçirmeyi severim."

"Öyle mi? Peki. Yarın sizinle geleceğim değil mi?"

"Evet."

"Beni işe alırlar mı?"

"Sanmıyorum ama annem çok eski çalışanları belki ikna eder."

"Tamam, teşekkür ederim."

Ömer odadan çıkacakken kapının önünde durdu, bana döndüğünde sanki birşey söylemek istiyor gibiydi. Ama söylemeden gitti.

...

Sabah olduğunda çantamdaki elbiselerimden birini giydim. Yanıma üç tane alabilmiştim. En kısa sürede Mehmet'e ve kendime kıyafet almalıydım.

Saçlarımı özenle taradım. Bugün iş görüşmesine gidiyordum, güzel ve düzgün olmalıydım. Kapı çalındığında içeriye Kadriye teyze girdi.

"Hazır mısın kızım?"

"Evet, geliyorum şimdi."

Odadan çıkarken Kadriye teyzeye seslendim. "Teyze eğer kabul etmezlerse ısrar etme olur mu? Benim için zor durumda kalmanı istemem."

Dün Ömer'in söyledikleri yüzünden kendimi suçlu hissetmiştim.

"Zor durumda kalmam-"

Dışarıdan korna sesi geldi. "Sabırsızlar bizi bekliyor. Gel hadi."

Dışarıya çıktığımızda arabada bizi bekleyen adamları gördüm. "Düğüne hazırlanıyorsunuz sanki!"

Kadriye teyze arka koltukta oturan Ömer'in dizine vurdu. "Sus, çok konuşma."

Mehmet ikimizin ortasında oturuyordu. Ve bu aileye çok alışmış gözüküyordu. Bunun olmaması gerekirdi, belli olmaz belki de iş olmayacaktı ve gidecektik.

Mehmet kolunu tutup bana gösterince çantamdan çıkarttığım ağrı kesici kremi sürmeye başladım.

Ömer Mehmet'in kolunu tuttu. "oğlum senin kolun iyileşmedi mi?"

Onun yerine ben yanıtladım. "İyileşmesi gerekiyordu ama ara sıra ağrısı oluyor."

"Hastaneye gidelim bugün."

Buna itiraz etmedim. Söz konusu kardeşimin sağlığıydı.

"Kaç yaşında?"

"6."

"Koca adam olmuşsun."

Mehmet güldüğünde Ömer saçlarını okşadı.

Hasan amca arabayı sürerken ara sıra aynadan bize bakıyordu. "Siz iyi anlaştınız he? Mehmetle."

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin