𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝𝐲 𝐋𝐨𝐯𝐞 [Kanlı Aşk] TAEKOOK♡

Ep: 6

Evettt, kaplanlarım  nasılsınız?

Uzun zaman sonra Watty'e geri döndüm. Canlarım, biliyorum bölüm beklediniz hep. Ben de buraya dönmek için can atıyordum ama malasef ki, hayat istediğimiz gibi olmuyor.

Bloody Love hakkında düşüncelerinizi bilmek istiyorum. Lütfen yorumlarınızı esirgemeyin. Eğer değer görmezse, bu fici yayından kaldırmayı düşünüyorum.

Çünkü yaptığım işin karşılığını görememek, beni üzüyor.

Neyse, biraz size triplenmiş olabilirim, ama kraliçeniz size kıyamaz ve bölümleri atmaya başlar.

Oy ve yorum atmayı unutmayın.

Keyifli okumalar dileği ile~~

.
.
.
.

(Taehyung'tan)

Okuldan sonra Jimin ile ikimiz siyah bir arabanın arkasında kolkola girmiş, oturuyorduk. Önde ise arabayı kullanan Bay Jeon ve onun arkadaşı olan Min Yoongi isimli birisi..

Biz ne yaşıyorduk, bilinmez.

Biz neler yaşayacaktık, bilinmez.

Jimin ile bakıştıktan sonra onun fazla korkmaması için kendime çektim. Kalbi hızlı atıyordu. Canım arkadaşım..benim yüzümden bu durumlara düşmüştü.

O sıra aynadan gözlerim siyah gözlerle kesişti. Bay Jeon gözlerini dikmiş, bana bakmıştı. Ben de başımı aşağı salmış, kaçmıştım.

"Geldik. İnin bakalım."

Arabanın durması ile bakışlarım pencerelerden etrafa yayıldı. Burası..

"Geçen gece geldiğimiz yer burası Taehyung..Tae bizi öldürecekler.."

Jiminin sesi ağlamaklı çıkmaya başlarken benim bile korku hissim uyanmıştı.

"Sakin olun, sizi öldürmeyeceğiz. Biz masum insan öldürmüyoruz."

Yoongi arabadan inerken dediği sözler ile içim az da olsa rahatlamıştı. Bilmiyorum, onlar bana garip şekilde güven veriyolardı. Jiminin saçlarını okşamış, artık inmemiz gerektiğini söyledim. Beraber arabadan inerken koluma tutunan arkadaşımla derin nefes aldık.

"Ne bekliyorsunuz? İçeri gelsenize."

Geçen geldiğimiz evin yine tozlu kapıları açılmış, içeri adımlarken Bay Jeon'un yüksek sesini duymuştuk. İkimiz de korkarak içeri girdik. Kapı hızla kapanırken yutkundum.

"Yoongi onlara salona kadar eşlik et. Ben geleceğim."

"Emredersiniz Lord'um."

Lord'um? Niye Lord demişti ki ona? Arkadaşı değil miydi?

"Sence de aynı yaşta ve arkadaş olan insanların birbirine böyle seslenmesi garip değil mi Tae?"

"Öyle..ama onlar vampir..sonuçta uzun zamandır yaşıyolardır.."

Beraber kısık sesle sohbet ederken gerçekten çok modern ve temiz bir evin içersindeydik. Dışardan asla anlaşılmayan bu evin içinde resmen güzel bir tasarım yatıyordu.

Siyah deri koltuklara otururken Jimin hâla elimi bırakmıyordu.

"Ne içersiniz? Su, viski, konyak, kan?"

Bu adam bizimle dalga geçiyordu. Sırıtarak dedikleri ile Jimin cesaretlenip ağzını açmıştı.

"Hiçbir şey istemiyoruz. Kendin zıkkımlan."