𝐢𝐯. olabilir miydi ki

1.2K 78 25
                                    


004. olabilir miydi ki

 olabilir miydi ki

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|🌷🎀🩰|




Sabah mutfaktan gelen gürültüler ile uyanmamın ardından uyku sersemi bir şekilde, şort ve askılı pijamalarımı dahi değiştirmeden yatağımdan kalmış, seslerin geldiği yere doğru ilerliyordum.

"Ooo, günaydın prenses." dedi abim ben içeri girdiğimde.

Barış ile ikisi galiba yemek hazırlamaya çalışıyorlardı, ama daha çok mutfağı bir tık savaş alanına çevirmişler gibi görünüyordu.

Abimin ima ile söylediği şeye gözlerimi devirdikten sonra Barış konuştu, "Günaydın Mevsim."

Hemen gülümsedim. "Günaydın Barış."

Gülümseyerek ona bakmaya devam ediyordum ki sonunda çok uzun süre ona aptal aptal sırıtarak baktığımı fark etmem ile boğazımı temizleyip gözlerimi kaçırdım.

"Buranın hali ne böyle? Savaş falan mı çıktı?" dedim mutfağa göz gezdirirken.

"Kızım senin niye hiçbir şey önceden olduğu yerinde durmuyor? Ne zaman gelsem eşyalarının yeri değişiyor, e biz de doğal olarak bazı şeyleri bulmak için birazcık..." O da aynen benim gibi etrafa bakındı. "...Azıcık dağıtmış olabiliriz yani, ne var?"

Güldüm. "Ya madem kahvaltı hazırlayacaktınız beni de uyandırsaydınız ya. Misafirlere kahvaltı hazırlatan ev sahibi mi olur hiç?"

"Aşk olsun Mevsim, biz misafir miyiz?" diye sordu Barış şakayla karışık.

"Ya, hayır o anlamda demedim de—"

"Evet, zaten ben hayatımın yarısını senin evinde geçiriyorum, misafir falan ayıp oluyor?" diye sözümü kesti abim.

"Sen misafir değilsin canım, o kesin." dediğimde hepimiz güldük.

"Neyse, önce şurayı hızlıca bi' toparlayalım da sonra yemeği hazırlarız." Duvarda asılı olan saate baktım, daha 08.00'e yeni gelmişti. "Bir buçuk saat var daha provaların başlamasına. Sizin antrenman kaçta?"

"Bizim de o saatlerde, değil mi Barış?" Barış başıyla onayladı. "Birlikte çıkarız."

Ben onu onayladıktan sonra hepimiz işe koyulmuş, neyse ki de üçümüz birlikte olunca fazla vakit kaybetmeden halledebilmiştik.

Abim balkondaki masayı kurmak ile meşgulken ben sucuklu yumurta yapıyordum, Barış ise yanımda bana yardım ediyordu. Ama yardımdan çok zararının dokunduğunu itiraf etmem gerekirdi, çünkü o yanımda dururken dikkatim sürekli dağılıyor, gözlerim istemsizce ona bakmak için can atıyorlardı.

"Kusura bakma Mevsim ya." dedi Barış, tavaya yağ döküp ocağı açarken. "Hem mutfağının içine ettik, hem de seni uykundan uyandırdık. Bir sürü rahatsızlık verdik sana."

yalakanım bebeğim | barış alper yılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin