apathy samurai / Fadgar

13

"Gerçekten de ne kadar ikna edici bir yapın varmış Fang,kadının bizi yeri yarıp içine sokmadığı kaldı."

"Ya,ne bileyim of. İkna ederim sanmıştım."

"Geri zekalı."

Belle hocaya yalvarma 💁🏻‍♀️

"Ne!? Hayatta olmaz."

"Ama lütfen."

"Kenji hayır dediyse eğer vardır bir bildiği. Uzatmayın. Bu konuda bir daha tartışmak istemiyorum."

"Yoo hayır demedi ki."

"Haha,geri zekalı mı var senin karşında!? Niye burdasınız o zaman? Fang eğer tek kelime daha edersen seni yeri yarıp içine sokarım. Sinirlendirme beni aynı hatayı tekrar yapmam."

(..)

"Eee 149 IQ Edgar,şimdi ne yapacağız?"

"Ne mi yapacağız?"

Edgar sinirle iç çekti.

"Tabikide götümüzü yerden kaldırmayıp onları bekleyeceğiz!"

"Ya sakin olsana. Endişeleniyorsun anlıyorum ama Yuichiro Hocaya güven,hepsi sağlam gelecektir."

"Emin misin?"

"Güvenmiyor musun ona?"

Edgar sadece sustu. Fang ise boş vakitte dışarıya çıkmak istemişti.

"Dışarı çıkalım mı?"

"Hm?"

"Dışarıya çıkalım mı dedim?"

"Ha,e o niye?"

"Ne bileyim boş boş duracağımıza hiç değilse biraz hava alırız."

"Bak iyi dedin,e çıkalım madem."

Belle hocadan izin alıp dışarıya çıktılar. Fang ise Edgar'ı götüreceği yeri düşünüyordu.

"Nerden başlayalım?"

"Ha-?"

"Nereden başlayalım diyorum,hani şehire ineceğiz ya. bir lokantaya mı gidelim? Veyahutta ne bileyim işte herhangi bir yer."

"Gidince bakarız."

Şehire indiklerinde gezmeye başladılar. Uzun süre gezdikten sonra bir dedektiflik oyununa rastladılar.

"Bu ne lan?"

"Bilmiyorum ki. Niye polisler falan orda?"

"Bakalım mı?"

"Olur."

Kalabalığın içine girdiklerine yerde bir ceset ve yanına yaklaşılmasını yasaklamak için polis şeritleri.

"Ne diyorlar?"

"Camdan itilmiş. Başta intahar demişlerdi ama sırtında bulunan parmak izleri sebebiyle bir cinayet olduğu düşünülüyor."

İkisi kalıp polisleri izlemeye başladılar. Edgar'ın burnuna düşen kan damlası ile tepeye baktı.

Bir camın ön kısmındaki mermerden geliyordu bu.

Yukarıya bakıp damlanın 2. defa düşmesini bekledi. Düştüğünde geldiği yeri tespit edip hemen binaya girdi.

Kanın geldiği odaya girdiğinde odada bir adam vardı. Adam paltosu olan,kahverengi pantolonlu ve hafif kısa siyah saçları vardı. Anlaşıldığı kadarı ile sekreterdi. Odanın her yerine kağıtlar dizmişti.