4. Bölüm: 'Rüya'

412 115 34
                                    



 Gözlerimi hiç açmamak istercesine kapattım. İnsanların çaresiz kaldıkları anlar olurdu. Ben şimdi ne yapacağım? Dedikleri. İnsan o an, sonsuza kadar kaybolabilirdi net olmayan karanlıkta. Ben, o karanlıkta kaybolabilirdim. Kalp atışlarım hızlanırken birinin beni kurtarmasını diledim içimde. Yavaş bir şekilde yutkunup boğazımı temizledim. Renkli görünen, ama içinde sadece belirli renkler bulunduran dünyaya geri dönmek üzere gözlerimi açtım. Kirpiklerim gözlerime gölge gibi düşerken, ana ayak uydurarak gerçeklere döndüm yüzümü.

Yanımda duran bakışlara göz attım. Hala etrafına bakıyordu meraklı bir şekilde. Koluna hafifçe dokunup irkilmesini sağladım. Ve bakışlarını benim baktığım yöne doğru çevirmişti artık o da. Ardından bana bakan bakışlara doğru ilerlemeye başladım. Yavaş adımlarım bile ne olduğunu merak ediyordu. Ayakkabılarım tok sesler çıkarırken, hedefe birkaç adımım kalmıştı. Çantamın fermuarını açıp, kâğıda yazılmış olan notu çıkardım. Not kâğıdı küçük bir biçimdeyken, elimden kaçıp uçmaması için biraz sert tutuyordum.

Buruşmuş kâğıt parçasını elimle öne uzatarak "Bunu sen yazmış olabilir misin?" dedim kaşlarım çatık bir hal alırken.

Nota uzun süre baktıktan sonra bana doğru döndü. "Ben yazmadım. Hayallerin yıkıldıysa üzgünüm," dedi gözleri tepkimi ölçmek istercesine bakarken. "Peki, burada olman bir tesadüf mü? Sahilde de vardın." Uzay'ın tam gözlerine bakıyordum. Bu cesareti nereden aldığımı bilmiyordum, bildiğim tek şey notu yazanı bulmaktı.

"Gördüğün üzere, arkadaşlarla balık tutmaya geldik." Bakışları doğruyu söylüyor gibiydi. Ama ben kendi içimde emin olamıyordum. "Doğruyu söylüyorsun yani?" dedim yüzünde bir ifade yakalamak için bakarken. Tuttuğu nefesini dışarı vererek söze başladı. "Ben yazmadım." Uzay yazmadıysa kim yazmıştı bu notu?

Kafamı sallayıp arkama döndüm. Gitmek için harekete geçtiğim sırada Serenay'ın sesini duyup olduğum yerde durdum. Uzay'ın arkadaşlarının yanına gitmiş, konuşuyordu. "Ben de tutabilir miyim? Hiç denemedim," dedi umutla herkesin gözlerine bakarken.

Bir yerlerden sabır gelmesini beklerken Serenay'a bakıp kalmıştım. Daha önemli sorunlarımız varken bile kendi eğlencesini unutmuyordu. Çok sürmemesini dileyerek olduğum yerde dikilmeye devam ettim.

Uzay "Göstereyim," dedi eliyle yanına çağırarak. Serenay büyük bir hevesle Uzay'ın yanına ilerlerken ben hala olduğum yerde dikiliyordum. "Önce tutmasını bileceksin." Uzay bir yandan oltayı tutarken, diğer yandan da Serenay'a göstermeye çalışıyordu. Serenay ise oltadan çok başka şeyle ilgileniyor gibiydi. "Bunun ucuna yem takıyoruz, sonra döndürerek geriye alıyoruz." Ucuna yem takmış olan Uzay, oltayı Serenay'a uzatırken sabrım tükenmişti.

"Serenay, şimdi sırası mı sence?" dedim sinirlerime hakim olamadan. "Bari bir kere atmayı deneyeyim?" Zamanlamasına minnettardım. Bir şey demeden sinirle beklemeye devam ediyordum. Oltayı arkaya doğru atmaya çalışırken harika hareketiyle sinirlerime bir diğeri daha eklenmişti. Olta saçıma takılırken, herkes gülmeye başlamıştı.

"Ne yapıyorsun ya?" dedim elimle oltanın ucunu çıkarmaya çalışarak. Herkesin gülüşü içinde, farklı olanı fark etmem zaman almamıştı. Uzay öyle farklı gülüyordu ki, ilk defa içten gülerken gördüğüm için garip hissetmemi sağlamıştı. Bu, hiç ağlarken görmediğimiz insanların önümüzde ağlaması gibiydi. Gülüşüne devam eden Uzay 'a daha fazla dayanamayarak "Ne gülüyorsun? Gelip yardım etsene!" dedim.

Sinirlerime hakim olmaya çalışıyordum. Uzay gülerek yanıma yaklaşırken, kahkahası kafamda yankılanıyordu. "Serenay, sen hiç gülme!" dedim bir yandan kötü bakışlarımı yollarken. Uzay'ın ellerini tenimde hissetmemle ürpermiştim. Nefesi arkamdan yüzüme doğru yayılırken saçıma takışmış olta ucunu çıkarıyordu. Elleri omzumdan yavaşça kayarken, nefesimi düzenli bir ritme sokmaya çalışıyordum. Sinirle karışık utanma hissiydi şimdiki. Ellerinin nazik bir tutuşu vardı. Dokunduğu yer yanıyordu sanki. Oltayı çıkarmak için tutan eli saçlarımdan aşağıya doğru kayarken bir adım ileri gidip arkamı döndüm. "Sağ ol," dedim sesimin normal çıkmasına dikkat ederek.

Biçimsiz Bulutlar #Wattys2015Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin