5 BÖLÜM

3 1 0
                                    

Yine antrenmandan döndüm. Yorgun bir şekilde yatağımda oturmuş kitap okuyordum. Tam kendimi kitap karakteri ile birlikte hayal ederken kapının çalmasıyla bütün hayallerim suya düşmüştü. Kızgın surat ifadesiyle kapıya taraf yürüdüm. Orson olduğunu gördüğümde kızgınığım bir azalmıştı. "Niye bu kadar kızgın görünüyorsun?" Orson yüzüme bakarak sordu. "Hiiç sadece kitap karakterlerinin dünyasına ışınlanmaya başlarken kapıyı çalıp beni tekrar bu dünyaya getirdiğin için Bay yakışıklı." Gülmeye başladı. "Komik bir şey söylediğimi düşünmüyorum." Durumun ciddiyetinin farkına varıp gülmesini durdurmaya çalıştı. "Eeee beni bu diyara döndürmene sebep olan şey ne?" "Doğru ya. Kendini nasıl hiss ediyorsun?" "Daha iyiyim. Bu yüzden mi geldin?"diyerek meraklı gözlerimi onunkilere diktim. "Aslında hayır."
"Peki ne?"
"Nova." Orson yanlızca önemli konularda bana Nova der. "Aileni öldürenleri bulmuş ola bilirim. Ailemi öldürenler mi? Şaka mı acaba? Orson şakacıdır ama asla böyle şaka yapmaz. Ailemin zayıf noktam olduğunu biliyor o yüzden asla onlar hakkında şaka yapmaz. "Kim peki?" Aklımda çok soru vardı ama aralarında en mantıklı olanı buydu. "Kim değilde kimler. Kendilerine Gecenin Güneşi diyen bir yeraltı çetesi. İsimlerinin anlamı Bu karanlık dünyaya güneşi getireceklermiş."
"Gecenin Güneşi... Öyle mi? Peki neden ailemi öldürsünler ki?" "Kendilerini Tanrı tarafından kutsanmış diye bildiryorlar. Ve baya çetin cevizler. Yenmek kolay olmayacak. O yüzden geldim. Yeni antrenman planı yaptım. Ama öncekine kıyasla daha zor olacak. Yapa bileceğini biliyorum. "Orson?"
"Efendim Nov?"
"Benden sakladığın bir şey var mı?"
"Hayır? Neden ki?"
"Emin misin?"
"Yakalandım, değil mi?" Kafamla onayladım. Küçüklükden beri asla yalan söyleyemedi. Çalışsa bile kulağı kızarırdı. O yüzden direk anlayabiliyordum. "Peki, ne saklıyorsun?"
"Nov... Krallıktan biri o takımda olabilir..."
"Aklıma yanlız bir kişi geliyor. Rory denen herif. Ablam onunla tanışdıktan sonra olaylar başladı. Ona karşı tetikte olmalıyız. Peki peşinde oldukları şey ne?" "Kraliyyet mücevherleri. Hepsini topladıktan sonra dünyanın dağılacağına inanıyorlar.Dağıldıktan somra da kendi dünyalarını yaratacaklar. Böyle bir şey biliyor musun?" Düşünmeye başladım. Ne ola bilir ki? "BULDUM! Hatırladım." diyerek bağırdım. "Annem ben küçükken Lanai'ye, bana ve ablama taş vermişti. Annemin kendisindede vardı. Ama ablam kendininkini abime verdi."
"Onlar olmalı. Peki senin ki nerde?" Masama geçip kilitli yeri açtım. ve ordan taş olan kolyeyi çıkardım. "Tamam. Şimdi bunu kimsenin bulamayacağı yere koy. Ne kadar taş kaldığını bilmiyoruz."

İntikam PrensesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin