yarım kalan aşk| Barış alper yılmaz

ikizdere

yeni bölümle sizi baş başa bırakıyorum. bol bol yorum atmayı ve oylamayı unutmayınız lütfen. sizleri seviyorum.
iyi okumalar 🎀

~~

durunun anlatımıyla;
telefona gelen mesajla gülümsemem büyümüştü.

insansı canlı
:kahve içelim diyeceğim ama kabul etmeyeceksin.
:biraz zaaflardan vurmak gibi olacak ama dursun abinin kafeye gidelim mi?

:olur. evin oradaki yayladayım.

bu teklif benim için reddedilemezdi. eve girip kıyafetlerimi değiştirdiğim sırada birisi kornaya bastı. esma abla odama girdi.

"barış dışarda duru. seni mi bekliyor?"

"evet esma abla. kahve içeceğiz."

"e sabah babana görüşmüyoruz dedin ya kızım."

"esma abla o oyle bişey değil. ben akşam anlatayım sana olur mu?"

sarılıp odadan çıktı. bende hızlıca evden çıktım. babam kapının önünde barışla sohbet ediyordu. allah yarabbi bu adam beni çıldırtacak. yablarına gittiğimde hemen konuyu kapattılar.

"inşallah barış oğlum."

"babacım biz-"

"git kızım. barış da yanında gözüm arkada değil."

beni barışa vermeye bu kadar meraklı olduğunu bilmiyordum gerçekten. arabaya binip yola çıktığımızda pek konuşmadık. dursun abinin kafesinin önüne gelince barış arabayı durdurdu ve arabadan indik. kafenin kapısının önüne geldiğimizde barış bir anda elimi tuttu. ve kafeye el ele tutuşarak girdik.

"barış napıyosun?"

"napıyorum duru?"

"naptın dursun abi?"

dursun abinin bizi gördüğüyle tanıması bir olmuştu. gözleri önce yüzümüze sonra da ellerimize kaydı.

"ooo barışım hangi rüzgar attı seni buraya?"

"rüzgar demeyelim. meltem" diyerek bana bakıp güldü. "eski anıları yad edelim dedik."

"iyi yapmışsınız oğlum. sizin masanız boş geçin oturun."

masaya doğru gelip oturacakken barış sandalyemi çekti ve oturdum. eskiden kışın buraya geldiğimizde sahlrp içerdim. o ise cay. ne şaşırmayı mı bekliyordunuz? barış alper yılmaz şaşırtmaz.

sahlebim geldiğinde konuşmak için ona döndüm. o ise beni fotoğraflamakla mesgüldü.

"barış napiyorsun yaa?"

"seni çekiyorum. niye çekemez miyim sevgilimi?"

"barış ne sevgilisi?"

"tamam hadi flörtümü."

"tovbe estagfurullah. ayarlarımla oynuyorsun barış. ne demek istiyorsun açık ol."

"ben yeterince açığım duru. açık olmayan sensin."

"barış bak benim sana güvenememem kadar normal bir şey yok. senden uzak durmam kadar da. başkası olsa yüzüne tükürürdü. ama yapmadım. çünkü hala değerli bir insansın benim için."

"ya duru ben isteyerek bırakmadım diyorum sana. bilmediğin şeyler var."

"neymiş bilmediğim şeyler barış?"

"bilmemen gerekiyor hala. çok kalp kırılır söylersem. özür dilerim."

"o zaman bilmediğin şeyler var diyemezsin. ve sana samimi davranmamı da bekleyemezsin."