yarım kalan aşk| Barış alper yılmaz

yayladaki ilk gece

hellooo. hepiniz hoşgeldi. umarım keyifle okursunuz. oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum.
fikir ve düşünceleriniz varsa belirtiniz efendim.

iyi okumalar 🎀

~~

barış dudaklarıma iyice yaklaşıp nefesimi kestiğinde gözlerimi sıkıca kapattım. tekrar bu anı yaşamayı yıllardır bekleyen bedenim buz kesmişti. ellerimi titrek titrek boynuna ve saçlarına geçirdim. bir eliyle belimi sıkıca kavramıştı. diğer eliyse yanaklarımı okşuyordu. dudaklarıma erişmesi için parmak uçlarımda duruyordum ama yine de bana doğru eğilmiş bir biçimdeydi.

tuttuğumuz nefesler bitene kadar dudaklarımız birbirine kelepçelenmiş şekildeydi. sonunda dudaklarım dudaklarından ayrıldığında ikimizde nefes nefese kalmıştık. eliyle saçlarımı okşadı. gözleri kısık ve ihtiraslı bakıyordu. sanırım bu öpüşme onun için yeterli değildi.

elimi tutup yatağın bir başına getirmişti. daha sonra yatağa oturdu ve bacaklarını boylu boyunca uzattı. elleriyle kucağını işaret etti. beklemeden kucağına oturdum. saçlarına götürdüm ellerimi. onu ve ona dair her şeyi çok özlemiştim. bu sefer ben yaklaşıp dudaklarına değdim. elleri tüm vucudumda geziniyordu. kalçalarımı sıkıca kavradı. üstümdeki saten gömleğin bir kaç düğmesini açtı. daha sonra kendini geri cekip kendi üzerini çıkardı.

saten gömleğin açık düğmelerimden göğüslerimin bir kısmı görünüyordu. gözlerini önce oraya daha sonra tekrar dudaklarıma dikti. kendine yanaştırıp tekrar öpmeye başladı. elleri en sonunda göğüslerime gitti önce sakince parmak uçlarıyla dokundu. sonra avuçlarının içine alıp kavradı. bacaklarımın arasındaki sertliği hissedebiliyordum.

dudaklarımı dudaklarından ayırıp boynuna yaklaştım. yavaş hareketlerle boynunu bir kaç kere öptüm. bir elimle karnındaki kaslara dokunuyordum.

artık sabredememiş olacak ki kucağından beni yatağa yatırdı ve tam olarak üstüme yerleşti. düğmelerimden bir kaç tane daha açtı. içine giydiğim sütyeni hafifce sıvadı ve öpmeye başladı. elimin biri şortuna gittiği sırada bir bağırışla irkildik.

"sizin ilişkiniz mi var sinem? ne demek oluyor bunlar?"

barış üstümden doğruldu. bende gömleğimdeki düğmeleri tekrar ilikledim. barış üstündeki tişortü tekrar giyip kapıyı açtı.

kerem ve sinem berkanın karşısında donakalmışlardı.

"noluyor berkan niye bağrışıyorsunuz?" barışın sorusuyla gözler tekrar üzerimize dikildi.

yelda da koşarak koridora geldiğinde herkes aptal aptal birbirinin suratına bakıyordu.

"kerem ve sinemi burda birbirlerini öperken yakaladım barış. bu ne demek oluyor cevap verin?"

sinem gözlerinden yaşlar akarken konuşmaya başladı.

"berkan bak gerçekten sana söyliyecek-"

"neyi söyleyecektiniz lan? benden onay aldınız mı.? ben senelerce seni bir kere o ortama sokmadım sinem. sırf böyle bir olay yaşamayım diye. bana bir de söyleyecektik diyor."

berkanın bağırışıyla sinem daha da çok ağlamaya başladığında araya girmek için tam vakti olduğunu anlamıştım.

"berkan bak çok üzerlerine gidiyorsun. kalp kırıyorsun-"

"sende biliyordun dimi duru? ama berkan salak berkanı bir şekilde uyuturuz biz dimi duru?"

berkan bana da dönüp bağırdığında bu sefer daha büyük bir bağırışla barış araya girdi.