13🎀

25 4 30
                                    


Joshua ve Jeonghan meraklandı ne konuşacaktı. İkili koltuğa oturup birbirlerine baktılar Jeonghan korkuyla bakıyordu, Joshua korkmaması için gülümseyip elini tutup elinin üst kısmını ovuşturdu bu birazda olsun sakinleştirdi Jeonghan'ı.

Joshua annesine döndü

"Konuşacağın şey ne anne?"

Kraliçe gülümsedi sakin bir tonla konuştu

"Aslında biraz Jeonghan'ın geçmişi hakkında konuşacaktım"

Jeonghan'a döndü ve gülümsedi

"Jeonghan senin hakkında özel konuşacağım Joshua'nın çıkmasını istermisin yoksa kalsınmı?"

Jeonghan yutkundu geçmişi hakkında ne konuşacaktı Joshua'ya döndü

"Jeonghan beni sorun etme istersen çıkabilirim"

Jeonghan düşündü ve kafasını iki yana salladı kalmasını istiyordu onu rahatlatıyor sakinleştiriyordu ayrıca o onun erkek arkadaşıydı artık illaki öğrenecekti.

"Kalmanı istiyorum Joshua gitme ve yanımda kal lütfen"

Joshua kafasını salladı Jeonghan'ın elini dahada sıktı asla bırakmak istemez gibi.

Kraliçe bu tatlı hallerine gülümsedi sadece oğlunun aşık hallerini sevmişti onu böyle görmek mutlu ediyordu.

"Pekala öncelikle beni sonuna kadar dinlemelisin, sorularını daha sonra sorarsın tamammı"

Jeonghan kafasını salladı.

"Annen ve ben oldukça yakındık bir nevi kardeş gibiydik çocukluğumuz birlikte geçti bizim ancak annen evlendikten sonra birbirimizden uzaklaşmaya başladık baban anneni dışarı çıkmasına izin vermiyordu yinede bazenleri onunla görüşmek için sayanıza gelirdim bi süre sonra baban çığrından çıktı benim bile girmemi istemiyordu annene olan takıntısı ona zarar vermeye başlıyordu daha sonra sen doğdun böylelikle baban bana izin vermeye başladı, Joshua ile geldiğimde birlikte oynardınız hep ve baban bunuda kıskandı saraya girmemi tekrar yasakladı tabii annen azda olsa dışarı çıkabiliyordu her dışarı çıkışında buluşurduk her konuştuğumuzda annen kaçmak istediğini söylerdi daha sonra baban bizim bulunduğumuzu fark edince bırak saray bahçesini odasından bile çıkmasına izin vermedi bende saraya bir casus soktum onun aracalığıyla konuşmaya başladık bu sefer annen çıldırmaya başlamıştı bir deliden farkı yoktu o sarayda kalmak gün geçtikçe onu öldürüyordu dayanamadım ve kaçması için yardım ettim kaçtıda kendi sarayıma getirttim annen çok hastaydı odasında tıkılmaktan nefessiz kalmaya alışmıştı dışarı çıktığında aldığı nefes ona zehir gibi geliyordu anneni iyileştirmek için herşeyi yaptım ona geri dönmeyi bile teklif ettim kabul etmedi ne olursa olsun geri dönmeyeceğini söyledi annen son nefesini vermeden önce seni kurtarmamı söyledi seni çok daha önce kurtarmak istedim ama yapamadım baban annenin kaçmasından sonra kuduz köpek gibiydi tanıdığı insanlar dışında herkesi işten çıkardı önüne gelen insanı öldürüyor kimseye acımıyordu eşim onun durması için savaş başlatacaktı ancak eşimin kalbinde bir sorun vardı bu yüzden bunu yapamadan öldü Joshua başa geçtiğinde onu en iyi şekilde eğittim güçlü olması için babanın karşısında durabilmesi için herşeyi yaptım ve sonrasını biliyorsun Joshua krallığınıza savaş açtı ve kazandı baban bir anlaşma yapmak istediğinde anlaşma karşılığı seni istedi ve böylece seni alabildik eğer seni kurtarmasaydık gelecekte sana ne yapardı bilemiyorum"

Kraliçe'nin gözleri doluydu son cümlesini dehşete düşmüş bir şekilde söylemişti, Jeonghan'a gelirsek donup kalmıştı Kraliçe'nin dediklerini tek tek anlamaya çalıştı gözünden bir yaş düştü ağzı açık kalmıştı vücudu titriyordu. Kraliçe ayağa kalkıp Jeonghan'ın yanına gidip sarıp sarmaladı saçlarını okşayıp sırtını sıvazladı yumuşak saçlarına öpücük kondurdu.

MY LİTTLE PRİNCE//JİHANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin