Redamancy - Özel

255 26 28
                                    

Uzun zaman sonra selamlarrr

Redamancy'ye yazdıkça sanki hikayenin büyüsünü bozuyormuşum gibi hissettiğim için artık özel bölümlerle dahi olsa, bu hikayeyi güncellememeye karar vermiştim. AMA AMA AMAAAA yine bölüm yazma konusunda ikna edildim:') Ne yalan söyleyeyim, buradaki EnKay'ı özlemişim yani:')

Bilmiyorum, hatırlıyor musunuz... Finalde Kaya, Ender'e evlilik teklifi yaparken bir tekne tatilinden bahsediyordu. Artık o tatile çıksınlar bakalım bir shdhshxjjs Çok kontrol edemedim, umarım beğenirsiniz diyor ve artık susuyorum.

İyi Okumalar.

Ender kucağındaki pikeye sarılmış kızının saçlarını bir yandan okşarken boştaki eliyle de ince bir hikaye kitabını kavramış, hevesle okuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ender kucağındaki pikeye sarılmış kızının saçlarını bir yandan okşarken boştaki eliyle de ince bir hikaye kitabını kavramış, hevesle okuyordu. Hafif bir esinti vardı ve kıyıdaki yeşilliklerin arasından gelen cırcır böceklerinin seslerini yankılı olarak duymalarını sağlıyordu. Minik kızını gün boyu koşturması iyice yormuş olacaktı ki okuduğu hikayeye de, güçlükle açık tuttuğu gözleriyle sayfalardaki resimleri inceleyerek odaklanmaya çalışıyordu.

Kaya kamaradan çıkıp kadının sesini takip ederek yanlarına ilerledi. Ender'in sırtı kendisine dönüktü. Kalçasını korkuluklara yaslayıp her karaktere göre sesinin tonlamasını değiştiren Ender'in, okuduğu kitabı dinlemeyi tercih etti kadına varlığını hissettirmeden.

Sonunda kadın, kitabı kapatıp sakince önündeki masaya bıraktı. Çocuğun saçlarını okşayıp belli belirsiz bir öpücüğü alnına kondurduğu sırada, varlığını hissettirmek istercesine Kaya da boğazını temizledi. Ender bir an irkilse de, Atlas'ın tepkisizce uyumaya devam etmesiyle gülümsedi. Adam da çoktan yanına ulaşmış ve kucağından çocuğu almıştı.

"Uyumuş sonunda."

"Evet... Bu kadar uykusu varken direnmesi inanılmazdı gerçekten." Derken Ender üzerini düzeltip ayaklandı. Adama gülümsemeyi de ihmal etmedi.

"Sahile ineceğimizi duydu." Derken Kaya, çocuktaki sevgi dolu bakışlarını bilmiş bir ifadeyle kadına çevirdi.

"Gitmesek mi, Kaya? Ya Atlas uyanırsa... Yani bizi isteyecek." Ender adamı onaylar bir şekilde yüzünün asılmasına engel olamayarak mırıldandı. Kaya anlayışla gülümsüyordu bu sırada.

"Hayatım, şehir gezintisine çıkmayacağız ki... Hemen sahilde olacağız. Yürüme mesafesi." Kaya kızının başını omzuna yerleştirip sırtını okşarken söylendi. Sözde balayına çıkmışlardı ancak kadınla baş başa kalabildiği tek bir an bile yaşanmamıştı. Gözlerini kıstı, muzipçe sürdürdü sözlerini. "Sen benimle baş başa kalmak istemiyor musun, yoksa?"

Ender'se bu çıkışa hazırdı. Kollarını göğsünde bağladı, omzunu silkip umursamazca cevaplandırdı adamı. "Atlas'ı da yanımıza almamızı öneren sendin?"

"Aklın kalacaktı... İçin rahat etsin istedim, fena mı?" Dedi Kaya, meydan okurcasına kaşlarını havalandırırken.

"Ay tamam... Her şeye de bir cevabın var." Diyen Ender'se gülümseyişini saklamak istercesine gözlerini devirirken başını sallamıştı. Şimdi her iki kolu da yanında sallanıyordu.

RedamancyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin