0.9 - Bir Garip His

2.4K 89 139
                                    

multimedia: Önder

İyi Okumalar.

Eylül - 1994

"Günaydın." Dedi Ender, duştan henüz çıktığını tişörtündeki dağınık su lekelerinden anladığı çocuğa kapı pervazından bakarken.

"Günaydın." Dedi Kaya, beceriksizce doğradığı domateslerden dikkatini saniyelik bir şekilde çeker ve omzunun üzerinden kıza bakarken.

Ender, Kaya'nın bu hareketiyle gülmemek için dudaklarını birbirine bastırırken içeri doğru birkaç adım attı. Bakışları da hemen pencere önüne konumlandırılmış küçük masaya çevrilmişti. Dağınık bir şekilde yerleştirilmiş birkaç tabak ve yine çocuğun elinde can çekişen domatesler gibi beceriksizce doğranmış peynirler harici pek bir şey yoktu masada.

"Bu işlerden anlıyor gibisin." Derken Ender sandalyelerden birini çekip oturdu, tezgahın önünde hâlâ büyük bir dikkatle uğraşan çocuğu zahmetsiz görebileceği bir şekilde.

"Bu kadar zor olmaması gerekiyordu."

Kaya'nın daha çok kendi kendine kurduğu cümle ile bu sefer gerçek bir kahkaha firar ederken kızın dudakları arasından, Kaya elindeki tabağı kıza uzattı.

"Eğlen bakalım sen. Yaptığım menemenden de tadınca bu tavırlarını hatırlatırım ama." Derken Kaya ciddi bir şekilde, Ender yine güçlükle dudaklarını birbirine bastırmıştı.

"Önce bir tadalım da... Verdiğim tepkiye göre her şeyi yapmakta özgürsün." Derken Ender, çocuğun uzattığı tabağı alıp masaya koymadan salatalıklardan birini ağzına attı.

Kaya kızın imalı bakışlarıyla kaşlarını havaya kaldırırken hafifçe dudaklarını büküp ocağa yerleştirdiği tavayı kulpundan kavradı.

"O zaman... Afiyet olsun."

Ender, çatalıyla yemeye başlayacağı sırada Kaya ani bir şekilde engel oldu. Kaşları da isyanla çatılmış, inanamayan bir ifadeyle kızı süzüyordu. "Öyle mi yenir menemen ya!"

Ender gülerek çocuğa bakarken Kaya, fırından yeni alındığı ve hâlâ sıcaklığını koruduğu belli ekmeklerden bir parça koparıp tavaya uzandı. Ardından elindeki lokmayı Ender'e uzatmış, tüm isyanlarına rağmen kızın ağzına sokuşturmuştu.

"Şimdi söyle bakalım, nasıl tadı?"

Ender güçlükle çiğnediği lokmayı yutarken suyundan bir yudum alıp öfkeyle çocuğun koluna vurdu.

"Bu ne içindi şimdi ya?" Derken Kaya isyanla, bir yandan da gülmeden edemiyordu. Yerine oturup kendisi için de bir ekmek koparıp beğeni dolu bir ses çıkardı.

"Evet, bence de güzel olmuş. Domates doğrayamayan birine göre de gayet başarılı." Diyen Ender'le hafifçe sırıtıp oturduğu yerde doğruldu Kaya.

"O zaman bir öpücüğü hak ettim?"

Ender'in tek kaşı havalanırken başını olumsuz anlamda sallayıp ardına yaslandı. "Necip abinin eli değmiş bu menemene, diyor içimden bir ses Kaya. Ne dersin?"

Kaya bu sefer yerinde rahatsızca kıpırdanırken kızın dikkati ile ne diyeceğini bilemedi bir an. Sonra ikisi de ufak birer kahkaha atmış, tabaklarını doldurmaya başlamışlardı.

"Tamam, kabul." Dedi Kaya, pes etmiş bir şekilde. Ender'le yarışamayacağını bir kez daha anlamıştı. "Ama yine de bir öpücüğü hak ettiğimi düşünüyorum."

RedamancyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin