HAKKARİ ( 06.07.2024 )
Orada durmuş onu izliyordum. Pardon onları, ailesiyle birlikte. Babam diyecek adam yanında annem olacak o kadın ve aralarında 15-16 yaşında bir kız çocuğu vardı. Bu aile tablosuna baktığım da burada yerimin olmadığını bir kez daha kendime hatırlattım. Bensiz çok mutlu görünüyorlardı. Zaten onlar için de o zamanlar önemli değildim. Kendimi toparlamam lazımdı, çünkü bugün maçım vardı ve bütün hıncımı bu akşam ki rakibimden çikartacaktim.
Hızlı adımlarla Tarık'ın mekanına girdim. Bir nevi bulunduğumuz operasyonun bir diğer parçasıydı. 6 yıldan beri en sağlam adamlarındandım. Güvenini kazanmak bir hayli zor olmuştu, ama halletmiştim. Sıradaki hamlemi bugün yapacaktım. Mekana girdim ve tabii ki karşımda Cem vardı. Namıdeğer " Ukala" bunu sadece ben diyordum ve bunu bilmiyordu. Bilmemesi iyiye işaretti. Aramız biraz soğuk olsa da o da zamanı gelince işime yarayacaktı. Tam koridora doğru gidecekken Cem seslendi.
" Efsun, buralara uğrar mıydın? " Yine benimle alay edercesine konuşuyordu.
" Uğrardım. Tabii sen burada olmayınca ortalık bana kaldı. Noldu çok mu üzüldün Cemcim. " Hah beyefendi sinirlendi. Çok üzüldük. Sinirden hep çenesi sıkardı iyi oluyor ona.
" Çok şakacısin Efsun. Dikkat et de kendine fazla güvenme mazallah ortalık bir anda bende olur. " Kendini bir bokum zannediyordu sanırım. Hatta baya sanıyordu. Tarık'ın en sağlam adamları arasında o da vardı. Benim yerim hep ayrıydı. Cem daha geleli 2 sene oluyordu ama güvenini şimdiden kazanmıştı ve bu işte bir bok kokusu alıyordum. Neyse yakında çıkar kokusu.
" Ne yazık Cemcimm. Boş hayallere kapılma derim ve ayağını denk alsan iyi olur. Umarım bir daha görüşmemek üzere. " Bunu dedim ama tabii ki de görüşeceğimizi ikimizde biliyorduk. Onu ardımda bırakıp Tarık'ın odasına doğru gitmeye başladım. Bu işi de bugün halledersem teslimatin hangi sınırlar içinde yapılacağını öğrenmiş olur ve ondan önce operasyonu hemen başlatirdik. 1 haftadan beri sınırları öğrenmeye çalışıyordum. Bu konu tabii ki de Tarık'ın dikkatinden kaçmamıştı. Zeki bir adamdı. Ama bugün birazcık onunla küçük bir oyun oynayacaktım. Tam kapının önünde durdum ve kapıyı çaldım. " Gir" Sesini duyunca içeri hemen girip ardından da kapıyı kapattım. Şimdi rol yapma zamanı.
İlk başta baş selamı verdim. Tarık da aynı şekilde karşılık verdi. Bismillah başlıyoruz.
" Efsun sen konuşmadan ben söyliyeyim. Bugün maç çok önemli. İlk defa Sacid'te burada olacak. Bu maçı kazanırsan Sacidle tanışma fırsatı yakalayacaksin. Bunu sende istersin değil mi? "
" Evet, bu benim için çok önemli. Sacid'in gözüne girersem o da sevkiyatla ilgili bize bir incelik yapar değil mi? Ama sana bir şartım var. Eğer bu maçı kazanırsam bende sizinle birlikte sevkiyata geleceğim. "
Biraz düşündü. Tabii ki kabul edecekti. Başka bir şansı yoktu. Ne yapıp ne edip oraya gidecektim. Ister izin versin ister izin vermesin.
" Efsun sence bunu kabul edecek mi? "
" Ben bilmem Tarıkcim yoksa bugün ki maçta bilerek kaybederim ve sende paranı kaybetmeyi istemezsin. Öyle değil mi? "
" Doğru ama nasıl olacak. Ve sevkiyat hakkında birşey de bilmiyorsun ki. Sana çabuk güveneceğini de zannetmiyorum. "
"Sen oraları boşver. Ben bir şekilde hallederim. Sen bu işi çöz ve bana sevkiyatın nerede olacağını söyle. Şimdi odama gidip maç için hazırlanacagim. Sen düşün ve bu işi yap. Yoksa beni de kaybedersin ve o servetin bir anda " Biraz bekledim ve önündeki masaya eğilip
"Bomm. Elinden kayıp gider. Seçim senin ne yapıp ne edip kabul ettireceksin. Bu akşam maçtan sonra da bilgileri gelip bana anlayacaksın. Anlaştık sayıyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LABİRENT
Misterio / SuspensoYaralı bedenim bu düzeni kaldıramıyordu. Geçmişin kuşattığı anılar hâlâ peşimdeydi. Bir çıkmaza doğru gidiyordum. Her dakika her saniye ölüm etrafımdaydi. Pes edecek zamanım yoktu. Bu kabusta ilerliyordum. Etraf kan revan içindeydi ve ben bu Labiren...