Tufan projeye bakmış ve bir hayli beğenmişti. Gerekli dosyaları alıp operasyondan sonra projeyi resmi olarak başlatcağını söyledi.
Artık akşam olmuştu ve gereken saat gelmişti. Tufan siyah bir takım elbise giymişti. Bende koşmak falan gerekirse diye pantolon falan giymişti. Neyse buraya fazla girmiycem. Sadece siyahları yine çektim diye bilirim. Bulutta takım elbise giymişti. Şu tatlı çocuğu bir türlü ciddiye alamıyorum. Çok yakışmıştı ona da ama onun gömleği Tufandan farklı olarak beyazdı. Kravat çok yakışmıştı deliye.Yolda gidiyorduk. Benle Bulut önde oturmuştu. Tufan ise arkaya
- Seni niye ben ciddiye alamıyorum ya Bulut? - dedim gülerek
- Bilmiyorum üstümdekiler ciddi durmuyormu? - Bulut dedi - Bu kravat sıktı ya. Çıkarsam olurmu? Şoför niye kravat taksın ki zaten?
- Bu önemli bir davet olduğu için taktın onu ve o kravatı çıkarma. Bir kravat yüzünden plan alt üst olmasın
- Benim kravat niye planı alt üst etsin?
- Neyse ne onu çıkarma. İstersen biraz gevşet
- Off tamam ya. Sana nolmuş Tufan beyyy sanki Karadeniz de gemilerin batmış
- Gerçekten ya. Neden bu kadar sessissin?
Tufan biz konuşurken sessizce dışarıyı izliyordu. Nedense üzgün gözüküyordu.
- Nebiliyim ya? - Tufan dedi - Hep böyle davetlere Sılayla giderdim. Kendimi bir garib his ettim
- Lan sen Karınımı özledin? - Bulut gülmeye başladı. Diğerleri bizi telsizden dinliyordu. Onlardan da bir kaçının güldüğünü duydum. Bense sessizce gülümsedim. Elif karargahdaydı ve bizim ne yaptığımızı falan izliyordu.
- Ben söylüyorum işte tam bir hanımcı - Kartal söyledi. Onlar artık yerini tutmuştu ve Kartal silahın dürbünüyle etrafa bakıyordu
- Senin bir sevgilin falan olsun o zaman görcem - Tufan dedi - Bunları sana hatirlatcam
- Zaten ondan kortuğumdan yanlızım
- Ben neyine yetmiyom - dedim
- Gerçektende bir baş belası yeter bana - gülmeye başladık - Dark gibi insanın bir kardeşi olunca insan sevgilisi falan olmasına korkuyor. Bu manyak bütün geçmişini alt üst eder
- Valla ederim - dedim - Seni sokakta bulmadım ya
- Al işte - hepimiz güldük.
Konuşurken artık gelmiştik. Ben indim. Bulut ise inip hızla Tufanın kapısını açtı. Biz içeri girdik. Gözüm Burağı arıyordu. Nerdeydi bu? Birden onu gördüm. Bize taraf yaklaşıyordu. Belliki beni tanımamıştı.- Merabalar hoş geldiniz - gülümseyerek konuşmaya başladı - Tufan Altaştı demi? - parası olan her kezi de tanıyor - Sıla hanım gelmedimi? Bildiğim kadarıyla davetlere hep eşinizle gelirsiniz
- Bu gün gelemedi Burak bey - Tufan dedi - Malesef ki bu gün aramızda olamiycak
- Yanınızdaki hanım efendi kim?
- Asistanım
- Anladım. Buyrun geçin
Tufan öyle dediğinde bir garib oldu. Sanırım benden biraz şüphelenmişti. Yarım saat gibi hiç bir şey olmadı. Sonra Bulut dışarda garib bir hareketlilik his ettiğini söyledi. Sanırım bizim içeri sizmamızdan şüpheleniyorlardı ama çok geçti. Artık içerdeyiz. Gözüm daim Burağın üstündeydi. Birden salondan çıktı yukarı çıkmaya başladı. Uzay odasına gittiğini söyledi. Oda numarasını sordum ve yukarı çıkmaya başladım. Kapıyı nasıl açıcaksın diye sormayın çünkü bizde çözümler bitmez. Cebimden küçük tel çıkardım ve sessizce kapıyı açtım. İçeri girib yavaşça kapıyı kitledim. Adam korkudan odanın içini turluyordu. Benim içeri girdiğimi gördüğünde her şeyi anladı. Benim Dark olduğumdan en başından beri şüpheleniyordu
- Anlamalıydım! - dedi - Ben buraya mimar çağırmamıştım
- Napalım işte para gözünü nasıl boyadıysa
- Ama silahla içeri giremezsin - silahını çekip bana sağ elinde tuttu ve bana nişan aldı - Öldün Dark hanım. Burdan kaçamazsın. Bir dakika senin gerçek ismin şeydi demi. Hmm......... Gece Karayel. Evet evet Gece Karayel
- Belliki sadece gerçek ismimi biliyorsun. Yoksa bu silahı bana uzatmazdın
- Ne yapa bilirsin ki?
- Benim özel bir gücüm var biliyormusun?
- Neymiş? Gökten mermimi yağdırcan?
- Hayır - sağ elimi silah gibi yapıp Burağa taraf uzattım.
- Napıyorsun lan? - gülmeye başladı
- Seni öldürmiycem korkma
- Hadi lan bekliyom. Ne yapıcan?
- Üçe kadar sayıcam teslim ol. 3!
- Hiç bir şey yapamazsın
- 2!
- Tam bir delisin. Ne yapa bilirsin ki?
- Bunu sen istedin. 1! Ve pat!
1 dediğim an Kartal silahı ateşledi ve sağ eline sıktı. Mermi elini sıyırdı ama silah Burağın elinden düştü. Kartal bilerek öyle sıkmıştı.
- Allah karh etsin! - elini tutarak bağırdı
- Demiştim ben ama - gülüyordum - Sobelendin Burak Yılmaz! Geriye abin Turğut Yılmaz kaldı
- Bak anlaşa biliriz. Size bildiğim her şeyi anlatırım ama abimi yakalandıktan sonra son bir kez beni onunla görüştürün. Sonra ben bu ülkeden def olup gideyim
- Neden? Neden onunla görüştürmemizi istiyorsun?
- Kasanın şifresini alıcam. Parayı alıp sonra da def olup gidicem
- Ya şifreyi vermezse?
- Yine giderim. Fark yok
- Tamam kabul ediyorum. Gidicez ve her şeyi anlatacaksın. Eyer dediklerin doğruysa. Abini yakaladıktan sonra seni serbest bırakıcaz.
Bu anlaşmayı yapma sebebim çok basitti aslında. Turğutu bulduktan sonra öldürcektim ve onu götürsem götürsem belki mezarına götürürüm ve devletin eline sağ geçmedi diye anlaşmayı iptal ederim. Böyle düşünüyordum. Sadece ekibe ne söyliycektim. Onu düşünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMIŞTEN KALAN IZLER
Mystery / ThrillerÇocukken açılan büyük bir yaranın üstünden yıllar geçmişti ama hayla o yaranın büyük bir izi kalmıştı. Abisi gibi gördüğü adamla birlikte bir yola giren 23 yaşındakı genç kızın başına gelen hiç beklenmedik olaylardan sonra büyük bir psikolojik rahat...