TETİKÇİ

20 3 3
                                    

"Lütfen! Ne istersen veririm."

diye bağırdı duvarın dibindeki yarı çıplak adam. Gözleri korku duygusunu açıkça ortaya koyuyordu. Bir eliyle az önce yumruk yediği karnını tutuyordu. Karşısında sakince ayakta duran şık bir takım elbise giymiş eli silahlı adama merhamet dilenircesine baktı.

Deri eldivenli tetikçi, antika masanın yanındaki ahşap sandalyeyi çekip karşısına oturduğunda, yerde oturmuş vaziyette duran adam şaşkınlıkla onu izliyordu.

"Konuşmak ister misin biraz?" diye sordu tetikçi.

"NE?"
sesinin yüksek çıkması gayet doğaldı. Birazdan belkide hayatının son anını yaşayacak olan adamın, tetikçinin soğukkanlılığı karşısında şaşkınlığı artmıştı.

"Konuşmak... ne bileyim, beni buraya kimin gönderdiğini duymak falan ister misin?"
bu sözleri söylerken deri eldivenli boş elini havada sallıyordu.

Nefes nefese kalan yerdeki adam yutkundu. Dudağından akan kanın tadını almıştı.

"Evet. Evet, isterim."

Sözlerinde kararsızlık var gibiydi. Gerçi... bu çok normaldi.

"Beni buraya bay X yolladı." dedi ve uzun saçlarını geriye doğru attı. Sözlerine devam etmeden önce lüks eskitilmiş evin içine şöyle bir baktı.
"Söylediğine göre son ihalelerde başına baya büyük işler açmışsın... Oturduğun eve bakılacak olursa da güçlü birine benziyorsun Kadir."

Kadir hâlâ korkmasına rağmen az öncekinden daha bir rahat sergiliyordu.

"Öyleyim. Ülkenin ileri gelen iş adamlarından biriyim. Sana ne kadar istersen verebilir- hatta onlar ne kadar verdiyse 2 katını verebilirim."

Kadir bu sözleri söylerken boşta olan eliyle 2 sayısını yaparak adama doğru hızla kaldırmıştı.

Tetikçi derin bir nefes çekti. Cebindeki susturucuyu silahının ucuna takıp çevirmeye başlarken konuştu.

"Güç; şimdilerde parayla ölçülüyor. Ama zamanında öyle miydi? Kılıç tutan adamlar güçlüydü. Gerçek savaşçılar... Sonrasında birileri çıkıp 'para' denen şeyi icat etti. Bütün bir insanlığa 'Bakın bunun adı para! İstediğiniz her şeyi bununla alabilirsiniz. Artık yeni güç kaynağı budur!' diye haykırdılar..."

Sustucusunu silahının ucuna iyice sıkıştırmayı başaran adam silahı yerdeki Kadir'e doğrulttu.

" Şimdi söyle bana Kadir. Sen benden zenginsin. Peki ya kim daha güçlü?"

Kadir kendisine çevrilen namluya baktığında gözleri büyümüş ve tekrar yutkunmuştu.

"Se- sen daha güçlüsün!"

Tetikçi, bilmiş bir gülüş atıp kafasını sağa sola 'hayır' anlamında salladı.

"Hayır. Sorunun cevabı 'Beni buraya yollayanlar' olacaktı."

Kadir, tetikçinin ne demek istediğini anlamıştı. Ama cevap vermeye zamanı kalmamıştı.
Tetikçi silahına ardı ardına üç kez davrandığında susturucunun çıkardığı küçük ses Kadir'in duyduğu son şey olmuştu. Az önce karnında duran eli boşa düştüğünde tetikçi silahını indirdi. Öne doğru eğilip iki tane göğsünde bir tane kafasında delik olan adama çatık kaşlarıyla baktı.

"Güç önemli değildir Kadir. Önemli olan gücü kontrol edebilmektir." diye mırıldandı.

Oturduğu sandalyeden kalkıp sandalyeyi aldığı yere tekrar koyarken acele etmiyordu. Yerdeki adama doğru dönüp temiz kunduraları ile ahşap döşemelerde bir kaç adım attı.
Ölü adamın hizasına eğilip deri eldivenleriyle gözlerini kapattı.

KURT - FABILLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin