-Güçler-

12 2 0
                                    

Tetikçi duyduğu bu soru hakkında cevap vermeye yeltendiği anda karşısındaki kadın narin ellerini, adamın ağzına kapatıp onu susturdu.
Fısıldayarak konuşmaya başladı.

"Sakın... Geliyorlar. Şimdi beni iyi dinle. Birazdan niyetleri hiç de iyi olmayan 20 kişilik bir grup kapıyı kıracak. Dediklerimi yaparsan sağ salim buradan kaçabiliriz."

Tetikçi ağzında tanımadığı kadının eliyle bir süre kadına baktı. Kadının "beni anladın mı?" sorusundan sonra da başını onay verecek şekilde salladı.

genç adam ayağa kalktığında sendelemişti buna rağmen odanın kapısını açıp koridora ilerleyen kadını takip etti.
Biraz sonra genç kadın salonun olduğu bölüme girip kapıya doğru döndüğünde, İkisi de yaklaşan 20 adamın merdivenden gelen ayak seslerini duyuyordu.
genç kadın hızla yanındaki adama dönerek
"tek çıkış yolumuz balkondan karşı binanın çatısına atlamak " diyerek karşı binayı gösterdi.
Tetikçi yüksek bir ses tonuyla konuşmaya başladı.
"SEN KAFAYI Mİ-"
daha cümlesini tamamlayamamışken ağzı yine aynı şekilde kadın tarafından kapatılmıştı.
kadın sakin bir ses tonuyla
" bana güvenmeni istiyorum. İnan bana bunu Başaracaksın. Başaracağını biliyorum.
dedi.
Genç Adam kadının bu kararlı ve kendinden emin cümlelerinden sonra Balkonun kapısını açıp dışarı çıktı.
dışarısı Normal bir insan için fazlaca soğuk olmasına rağmen yarı çıplak adam bu soğuğu hissetmiyor üzerine düşen kar tanelerinin teninde bıraktığı hoş etkiyle adeta rahatlıyordu.
balkonun Demir parmaklıklarının öbür tarafina geçip karşısında nereden baksan 5 metrelik mesafede bulunan 4 katlı binanın çatısına baktı. Derin bir nefes çekmeden önce gözlerini kapattı. Atlayışı başaramazsa binanın metrelerce yüksekliğindeki 5. katından aşağıya düşüp can vermesi işten bile değildi.
o nefes alıp vermeye devam ederken kadın daha yüksek bir ses tonuyla "Geldiler! Ya şimdi ya hiç." dedi.
genç adam gözlerini tekrar açtığında Kaşlarını çatarak ani bir atlayışla bulunduğu binadan karşı çatıya atlamayı başarmıştı. daha bunu nasıl yaptığını anlayamadan yanına daha yumuşak bir iniş yapan kadını gördüğünde şaşırdı.

***

İkili ara sokakları ve kalabalık olmayan caddeleri kullanarak gözlerden uzak hızlı adımlarla kaçmaya çalışıyordu fakat yarı çıplak bir adamla kış günü kar yağarken kaçmak kadın için hiç de kolay olmayacakti. Bu yüzden kadın gördüğü bir mağazaya girdi ve uzun kollu bir tişört alarak tetikçiye verdi.
"Hadi giy şunu. Fazla dikkat çekiyorsun."

"Neden soğuğu hissetmiyorum?"

"Sen bir FABIL'sın. Acıyı ve soğuğu diğer insanlar gibi hissetmezsin. Ama bu yinede hiç hissetmeyeceğin anlamına gelmez."

"Peki kapıya gelen o adamlar da neyin nesiydi?"

"Bilmiyorum. FABIL değillerdi. Bende tam sana soracaktım."

Genç adam kıyafetini giyerken bir yandan da hızlı adımlarla yanında yürüyen kadınla konuşmaya devam ediyordu.

"Hiçbir Fikrim yok."

"Yalan söylüyorsun ve ben bunu fark ediyorum. Ama şimdilik üstüne gitmeyeceğim."

"Bu da mı FABIL yeteneklerinden biri?"

"Hayır, biz buna tecrübe diyoruz. Yaklaşık 500 yılda sence kaç farklı yalan dinlemişimdir?"

"Normal bir insanın on katı..."

"Kesinlikle..."

"Peki şimdi nereye gidiyoruz?"

"Diğer FABILLAR'ın yanına. Seninle tanışmak için can atıyorlar."

"Dur bir dakika başkaları da mı var?"

"Evdeyken anlatmıştım ya... Çita, kelebek, aslan... Sen beni dinlemiyor musun?"

"Hak vereceksindir ki benim için hiç de kolay bir gün değil."

"Gerçi Çita'nın bu saate kadar sabırsızlanıp senin yanına ışınlanmadığına çok şaşırıyorum ama..."

"Du- Dur bir dakika. Işınlanabiliyor mu? yok artık bu kadarı da olamaz."

genç kadın tatlı sesiyle küçük bir kahkaha attıktan sonra
" Hayır tabii ki. ama bir anda yanında belirirse zaman hiç şaşırma. çünkü onun özel yeteneği çok hızlı olabilmesi yani gözle görebileceğin bir hızdan bahsetmiyorum. Bunu onunla tanıştığında daha iyi anlarsın."dedi

" Peki sen, sen de çok hızlı koşabiliyor musun? "

" Hayır, benimkisi biraz şey... daha zihinsel bir güç."

"nasıl yani? şimdi her FABIL'ın kendine ait bir yeteneği mi var?

" aynen öyle. Senin anlayacağın şekilde özetleyecek olursak her birimiz sahip olduğumuz hayvanın özelliklerini taşıyoruz. Örneğin Gelincik fazla esnektir. Bukalemun ise görünmez olabiliyor."

"İyi de Senin özelliğin ne?"

genç kadın bilmiş bir gülümseme atıp
" Benim özelliğim... bu sorduğun soruyu saniyeden öncesinde duyabilmiş olmamdı." dedi.
soruya direkt cevap vermemişti genç kadın, birazcık dolambaçlı bir yol tercih etmişti. karşısındaki adamın kafasını karıştırdığını anladığında ise soruya daha açık bir cevap verdi.

"Benim ismim Ceylan. ve ben geleceği görüyorum."

Tetikçi kaşlarını çatarak ellerini beline koydu ve yürümeyi kesti.

"Diyelim ki öyle... O adamların geleceğini bilmene rağmen neden beni daha öncesinden uyarmadın?"

"Her şeyi göremiyorum. Ayrıca çok ilerisini de göremiyorum. Simdilik sadece 45 saniye sonrası..."

"Kanıtla."

Genç adam, Ceylan'a inanmamıştı. Ve olduğu yerde onu izliyordu.

Ceylan "Pekala..." diyerek derin bir nefes alıp etrafa baktı. Köşedeki kırmızı ceketli adamı göstererek "5-6 adım sonra yere düşecek." dedi.
Tetikçi kollarını göğsünde bağlandıktan sonra adamı izlemeye ve adımlarını saymaya basladi 6. adımında yerdeki donmuş su birikintisine basarak düşen adamı gördüğünde gözleri büyümüştü. Tekrar yanındaki kadına döndüğünde onun pişmiş gülümsemesini gördü.

"Bunu nasil-"

"Güçler çömez... Şimdi bana inandın mı?"

"Bu bir varsayımda olabilir. Tekrar yap."
Aslında ona inandığı aşikardı. Ama yinede bu olay hoşuna gitmişti. Bu yüzden inanmıyor gibi yapmaya başlamıştı.

"Balkondan çatıya atlayamayacağını görseydim inan senden bunu istemezdim. Sana 'başaracağını biliyorum' demiştim. Bu bir motivasyon konuşması değildi."

Bir müddet sessizlik olduktan sonra kadın tekrar konuşmaya başladı.

"Bunu en iyi şekilde sen görebilirsin çömez. Güçlerinin farkına vararak... Sokağın sonundaki fırından çıkan taze simit kokusunu alabilirsin."

"Değil burdan onların kokusunu almayı, o fırını bile göremem. Fazla uzak..."

"Odaklan... Gözlerini kapat ve derin bir nefes cek. Göreceksin."

"Bundan da emin misin? Tıpkı atlayacağımdan emin olduğun gibi?"

Kadın başını onay verecek şekilde salladığında tetikçi bir iç geçirerek kollarını serbest bıraktı. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldığında ise yaşadıklarına inanamıyordu.
Sokağın sonundaki sıcak simitleri, o simitlere dokunan kadının parfümünün kokusunu bile burnunda hissediyordu. Hatta fırından telefonla konuşarak çıkan adamın ne konuştuğunu, her adımında çıkan ayak seslerini yanında yürüyormuş gibi duyuyordu.


3. Bölümün sonu
HİKÂYEYİ BEĞENDİYSENİZ OYLAMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
4. BÖLÜMÜ GELEN OY VE YORUM SAYISINA GÖRE PAYLAŞACAĞIM .




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KURT - FABILLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin