2. BÖLÜM

226 8 0
                                    


2. BÖLÜM



ÇİFTLİK/ ATÖLYE

Doğan ve Pınar şoklar içerisinde karşılarına bakarken Zeynep hemen Halil'i üstünden iter. Pınar Zeynep'e haset ile bakarken, Zeynep, mahcubiyet içerisindedir. Kadın, yer yarılsa da içine girsem diye düşünürken; Halil, verdiği görüntüden son derece memnundur. Şoku ilk atlatan Pınar olur.

- Efendim, kapıyı birkaç kez tıklattık aslında ama duymadınız sanırım. Kusura bakmayın. Misafiriniz gitmeden sizi görmek istemiş, Songül Hanım da eşlik etmemi isteyince kendisini getirdim. Tabi sizin burada bu şekilde, şey yani bilmediğimden.

Halil, sağ elini havaya kaldırıp karşısında konuşmaya çalışan kızı susturur. "Tamam Pınar, çıkabilirsin sen. Gördüklerini burada bırakırsan sevinirim."

- Tabi Halil Bey, hemen gidiyorum.

Zeynep, yabancı bir erkeğin hele ki işvereninin onu böyle bir konumda görmesinden çok rahatsızdır. Doğan'ın bakışlarındaki hayal kırıklığı, utancına utanç katmıştır.

- Doğan Bey, gördüğünüz görüntünün ne kadar çirkin olduğunun farkındayım ama göründüğü gibi değil. İnanın-

Zeynep kendince açıklama yapmaya çalışırken Halil, sözlerini bölerek araya girer.

- Çirkin mi? Gücenirim ama... Bahse girerim ki Doğan Bey hayatında böylesine uyumlu başka bir çift daha görmemiştir.

- Ya sen sus artık! Doğan Bey, dediğim gibi biz şey... aslında bir konu hakkında konuşuyorduk ama ben düşer gibi olunca şey oldu, şey...

Doğan gördüklerinin etkisinden henüz çıkamamıştır lakin karşısındaki kadının ne kadar utandığının ve mahcubiyet hissettiğinin de farkındadır. Daha fazla çırpınmasını istemediğinden konuşmaya kanaat getirir.

- Lütfen sakin ol Zeynep. Açıklama yapmana gerek yok, yani sizi yargılamak da yadırgamak da benim haddime değil. Ben yalnızca aranızda böylesi bir ilişki olduğunu bilmediğimden şaşkınım açıkçası.

- Aslında aramızda sandığınız gibi bir ilişki yok. Yani gördüğünüz gibi bir durum yok, tabi şimdi size tuhaf gelecek ama yok yani off...

Zeynep, ne söylerse söylesin bu görüntüyü açıklayamayacağının farkına varınca susup başını öne eğer. Çok utanıyordur ve yakalandığı karenin izahı yoktur. Halil bunu fark eder etmez yumuşak bir hareketle çenesinden kavrar ve başını kaldırır.

- Utanacağın bir şey yapmadın sen, kaldır başını.

Halil, ellerini ceplerine koyup, Zeynep'i gerisinde bırakarak adama doğru adımlar. Yakın bir mesafeye gelince adımlarını sonlandırır. Dik bakışlarının hedefinde Doğan vardır.

- Doğan Bey, böyle bir ana şahitlik etmenizi istemezdik. Bugün ne denli bir samimiyet içerisinde olduğumuzu bilmediğinizi ifade etmiştiniz. Ben bu noktada sizi aydınlatmak isterim. Aramızdaki samimiyet, ilişki bir soyadı bağı yakınlığı.

- Nasıl yani?

- Çalışanınızın soyadının neden "Aslanlı Fırat" olduğunu düşünmediniz mi hiç? Zeynep, benim karım...

- Şu an çok şaşkınım doğrusu. Şirketteki belgelerde de sadece "Aslanlı" olarak göründüğünden böyle bir sorgulama yapmadım. Gizli bir durum sanırım.

ASİ SEVDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin