Tufan(9):
Abi
Okulun yanındaki Kafeye gelinArda:
Lan buldun mu ?Tufan(9):
Buldum
Takip ediyorum şimdiArda:
Lan adı yeter bize niye takip ediyorsunTufan(9):
Adını bulamadım abi
Takip ediyorum
Köşeye sıkıştırıcamArda:
Lan sakın korkutma çocuğu
Geliyoruz bizTufan(9):
Tamam abi
Bekliyom🧩🧩🧩
Semih ellerini masanın üzerinde birleştirmiş çatık kaşlarıyla karşısında burnuna peçete tutan çocuğa bakıyordu.
"Ne diye sinsi sinsi arkamdan yaklaşıyorsan ?"
"Abi sen de niye o kadar sert vuruyorsun ya ?"
Semih sinirle konuştuğunda Tufan gerilmişti.
"Niye mi o kadar sert vurdum ? Kapkaççı falan sanmış olabilir miyim acaba seni ? Ha ?"
Semihin sesi biraz öncesine göre daha şiddetli çıktığında yakınlardaki bir kaç masadaki gözler iki genci bulmuştu.
"Bağırma abi ya. Rezil oluyoruz."
Semih göz devirip telefonuna gelen bildirime odaklandı. Tufan fırsattan istifade edip bir kaç dakika önce konuştuğu Arda'ya mesaj atmaya karar verdi.
🧩🧩🧩
Tufan(9):
Abi
Nerdesiniz ?Arda:
Yoldayız olum
15 dakika sonra oradayızTufan(9):
Abi 15 çok
Hızlı gelin biraz
Korkutuyor bu manyak beniArda:
Napıyor kiTufan(9):
Dövdü abi beni
Burnumu kanattı
Şimdi de kahve ısmarladı
Kötü kötü bakıyor aradaArda:
Lan ben sana korkutma demedim mi ?Tufan(9):
Abi burada yumruğu yiyen de korkanda benim
Hiç korkmuşa benzemiyorArda:
Niye yumruk yedin ki sen zaten
Bizim için kendini bu kadar feda etmene gerek yoktuTufan(9):
Abi valla doğru kişiyi mi takip ediyorum diye yanaştım suratına bakmak için
Ne olduğunu anlamadan bir tane yumruk yedim
Ama olsun doğru kişiyi takip ediyormuşum
Boşuna yememişim yani yumruğuArda:
Lan ben sana çok önemli bir detayı sormadım
Kız mı erkek mi ?Tufan(9):
Abi erkek
Kız mı bekliyordunuz
Sorun mu varArda:
Yok lan
Erkek bekliyorduk
Kız olsa sorundu zatenTufan(9):
Abi bu kötü kötü bakıyor
Gideyim ben🧩🧩🧩
"Kimle konuşuyorsun lan ?"
Tufan Semih'in senini duyduğunda son mesajı da gönderip telefonu masaya bıraktı.
"Kimseyle abi. Sen beni yumruklamadan önce sevgilimle yazışıyordum da. Merak etmiş. Bir şeyin var mı diye soruyor."
"Var mı bir şeyin ?"
"Abi burnumu kanattın ya."
"Sen de niye sinsi sinsi yaklaşıyorsun arkamdan. Cüzdan vereceksen. Dokun koluma ver amk."
Semih sinirle burnundan soluduğunda Tufan kısık sesle konuşmuş o an için en söylememesi gereken şeyi söyleyivermişti bir anda.
"Abi cüzdan değildi ki amacım. Yüzüne bakacak-"
Cümlesini bitirmeden Semihin alev gibi gözleri kendisini bulmuştu.
"Biliyordum bu işte bir bokluk olduğunu."
Semih dudaklarının arasından tıslayarak konuştuğunda Tufan bir anda hareketlenmiş hızla sandalyeden kalkmıştı.
Semih Tufanın hareketlerinden kaçacağını anladığında öne atılmış sıkıca çocuğun bileğini tutmuştu.
"Otur"
Semih'in sert sesi Tufan'ı korkutmuş bacakları titreye titreye bir kaç saniye önce kalktığı sandalyeye oturmasına sebep olmuştu.
"Anlat"
Tufan Semih'i ikiletmeden Kenan ve Arda'nın kendisini sınıfta yakaladıkları günden anlatmaya başlamıştı bile.
🧩🧩🧩
"Ya yavaş yürü !"
Arda en yakın arkadaşının peşinden neredeyse koşarken bir yandan da söylenip duruyordu.
"Ya yavaş yürüyeyim de kaçırayım dimi Süt Prensimi."
"Tufan tutar onu kaçırmayız. Gerçi seninki biraz... ıhm hırçınmış. Biraz hırpalamış çocuğu. Tutamayabilir yani"
Kenan hafifçe sırıtmıştı. Yalan yok hoşuna gitmişti.
"Gülme lan. Yumruklamış çocuğu."
"Hızlı gidelim de bir an önce Hırçın Süt Prensimle tanışayım."
Arkasını dönüp hoplaya zıplaya yürümeye devam ederken arkadaşını arkada kendine söverken bırakmıştı.
Tabi kafeye gittiğinde yaşayacağı büyük hayal kırıklığından. Hırçın Süt Prensinin yerinde şu an yeller estiğinden bir haberdi.