2 | YILDIZLARLA AFFET

14 2 5
                                    

"Önemli olan ona onu sevdiğini söylemek değil, göstermektir."

-ELZEM

Kargo- Yıldızların Altında
Müslüman Gürses- Affet
Yaşlı Amca- Yıldızlara bak

Bölümler gitgide uzayacaktır. Bölümle alakalı şarkılar bırakmaya çalışıyorum. Eklemek istediğiniz bir şey varsa buraya yazın.

Fantastik bir kitap ama Türkçe şarkıları eklemenin bir sorun oluşturacağını düşünmüyorum. Yazım yanlışı varsa af ola.

Sosyal medya--> İg&tt:Scarletwm_

|🕯|

Yorgundum, zihnim, bedenim fazlasıyla yorgundu. Sayfayı tekrar çevirdim, gözlerim bütün sayfayı taradıktan sonra bir sorun olmadığını anladım. Yeni gelen askerlerden birinin sağlık dosyasını inceliyordum. Dosyayı kapattım ve karşımda oturan askere döndüm. "Hiçbir sorun yok. Ben bunları sisteme geçeceğim ve yetkili kişilere göndereceğim."

"Teşekkürler doktor hanım."

"Rica ederim." Asker çıktı, koltuğumda geri yaslandım. Ayak bileğim incinmişti. Çatlasaydı ya da kırılsaydı muhtemelen işe gelemezdim. Elimde ki kalemi masanın üzerine fırlattım. Düne göre bileğim daha iyiydi. Sadece sargı bezi ile sarmıştım ve biraz topallıyordum. Dün Kılıçaslan bana yardım etmişti ama aynı zamanda kırmıştı. Bugün onu görmemiştim ve neredeyse saatim bitmek üzereydi. Bugün nöbete kalmayacaktım, zaten tesiste çok sayıda doktor vardı.

Askerin sağlık raporunu sisteme geçirdim ve yetkili, gerekli kişilere gönderdim. Onun dışında boş boş duruyordum. Zaten iş saatim biteli 15 dakika olmuştu. Ayağa kalktım ve yavaş adımlarla ilerleyerek montumu askılıktan aldım. Montumun yanında bir ceket daha vardı, Kılıçaslan'ın ceketi. Dün sedyenin üzerine bırakıp gitmişti. Üzerimi giyip odadan çıktığımda askeri tesis her zamanki gibi aynıydı. Bu saate bile hala fazlaca asker vardı. Ki zaten çoğunluğu burada kalıyordu. Babamla en son ki olaydan beridir konuşmuyordum. Bağırması beni kırıyordu. Hatta elimen geldiğince ona bakmamaya çalışıyordum.

Bu çocukça mıydı?

Ellerimi montumun cebine koyarak dışarı çıktım. Kar yağıyordu. Tachenda'nın en sevdiğim şeyi buydu. İnci taneleri gibi yere düşüyor ve yere beyaz bir örtü seriyordu. Soğuktu, soğuğu severdim. Kılıçaslan'ın elleri de soğuktu, buz gibiydi. Suratı da öyle.

ELZEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin