0.5

481 44 15
                                    

Keyifli okumalar 🤍🌸

"Hiçbir şey için çok geç değil. Hâlâ vazgeçebiliriz biliyorsunuz dimi." Dedi Kenan, tam önünde durduğumuz ve binanın oldukça kalın olan duvarlarından dolayı dışarı boğuk bir şekilde müzik sesi sızdıran, gece kulübüne doğru bakarken, her zamanki gibi fikirlerini açıkca belli ederek konuşmuştu.

Ayakkabımın bağcıklarını bağlarken, Kenan'ın söylediği bu laflar üzerine gözlerimi devirmekten kendimi alıkoyamamıştım. Bu kendimce gerçekleştirdiğim göz devirme eylemi sonrası önüme düşen ve beni rahatsız eden sarı tutamlarımı üfleyerek alnımdan çekmeye çalışmış lakin bu çabamda pekte başarılı olduğum söylenemeyeceği için son çare olarak, ellerimi saçlarıma geçirerek, geriye doğru savurmuştum.

"Fazla abartıyorsunuz." Dedim dizlerimin üzerinden kalkıp, yerimde doğrulurken. Far görmüş tavşan gibi davranan arkadaşlarıma ithafen ettiğim bu kelimelerden sonra Arda bana gözlerini kısarak bakmış hemen ardından ise "Fazla mı abartıyoruz! Doğru söylüyorsun Semih, fazla abartıyoruz. Sonuçta biz sık sık gece kulüplerine, barlara giden insanlarız." Diyerek bir çırpıda kendinden beklenmeyecek bir hâlde hızla eklemede bulunmuştu.

"Bunun için sevinmelisiniz ya işte!" Diyip tüm dikkatleri kendi üzerime çektikten sonra konuşmama kaldığım yerden devam ettim.

"Üçünüz artık on sekizine gelmiş insanlarsınız. Yaklaşık bir ay sonra inşallah bir sıkıntı çıkmaz, yaşarsak eğer bende on sekiz olacağım. Bu yaşımıza kadar gerek ailelerimiz; gerekse çevre, toplum tarafından hep bir baskı altında tutulduk zaten. Resmen yetişkin bireyler sayılırız lakin hâlâ saat sekizde dışarı çıkma izni almak için bile türlü türlü bahanelere başvuruyoruz. Hiç yoktan, en azından bırakında bugün sınırlarımızın biraz da olsa dışına çıkalım ve kısa bir sürede olsa eğlenmemize bakalım olur mu?" Dedim tek kaşımı kaldırıp, aklımdaki bu kelimeleri sırası ile dile getirirken.

Bu, kendilerine ettiğim hiçte kısa sayılmayacak laflardan sonra üç arkadaşımda "Haklısın." gibi sözlerde bulunmuşlar ve artık sonunda mızmızlanmayı bırakarak, adımlarını müzik sesleri yükselen dev binanın girişine doğru çevirmişlerdi.

Tam önlerinde yürüdüğüm üç arkadaşıma kısa bir bakış atıp, gerginlikle terleyen elimi, dizimden yaklaşık bir karış uzun olacak şekilde tasarlanmış olan kot şortuma geçirmiştim.

Semih kurallarının birincisi : Asla birilerini ikna etmek için süslü kelimeler ve uzun cümleler kullanmaktan kaçınma.

Aklımdan bu tip düşünceler hızla akıp geçerken, sırıtmadan edememiştim pek doğrusu. Ben her zaman istediğini alan bir çocuk olmuştum bu yaşıma kadar. Bir şeyi, durumu ya da kişiyi yeterince arzulamam ve istemem yeterdi bana. Eğer onu gerçekten istiyorsam önüme çıkan her engeli kendi çözümlerim ile halleder, amacıma doğru hızla kaldığım yerden devam ederdim. Ve bu yolda biraz önce de bahsettiğim gibi her türlü süslü kelimeler ve uzun cümleler kurmaktan kaçınmazdım.

İyice girişine yaklaştığımız gece klübunun önüne gelince, bizimkiler gergin bir hâlde birbirlerine bakmışlar sonrasında ise içeri benim önderliğimde giriş yapmışlardı.

Açık konuşmak gerekirse ortam tek kelime ile harikuladeydi. Oldukça basık ve karanlık olan mekan arada yanan neon ışıklarla aydınlanıyor, çatlarcasına dans eden ve büyük bir eğlence içerisinde olan insanlardan, müzik sesini bastıracak şekilde kahkaha sesleri yükseliyordu. Her ne kadar ağır bir şekilde buruna gelen alkol, ter ve birçok aromada bulunan parfüm kokuları mide bulandırıcı türden olsa da şahsen bu büyük eğlence için pekâlâ katlanılabilirdi.

SOFTCORE ~BarSem~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin