0.6

483 56 48
                                    

Keyifli okumalar dilerim 🤍🌸

Tereddüt dolu bakışlar eşliğinde tam önüme; hazırlanıp, koyulmuş olan şarap bardağına doğru bakarken, ilk şarap deneyimimin; tanımadığım, bana yabancı olan bir barmenle yapmak doğal olarak beni fazlasıyla geriyordu.

Sanırım bu gerginliğimi ve hâlâ sadece parmaklarımla kavrayıp sıkı sıkıya sarmaladığım şarap bardağına garip bakışlar atmamdan dolayı karşımdaki kızıl çocuk bazı şeyleri anlamış, bunun sonucunda ise sağ elini çenesine yaslayarak benim hizama eğilmiş, şüphe ile bedenimi süzerken "Daha önce hiç alkol almadın. Değil mi?" Diyerek adeta nasıl anladığını kavrayamadığım bir şekilde bana doğru gülümseyerek sormuştu.

Neden bilmiyordum ama o an içimden karşımdaki barmenin sözlerini inkar etmek ya da onu yalanlamak gelmemişti. Aksine resmen onu kabullenmiş gibi omuzlarımı düşürerek, usulca başımı sallayıp "Nasıl anladın?" Diye sormuştum sanki ona karşı yenilmiş gibi konuşurken.

Bu sözlerimin üzerine yüzünde hâlâ tazeliğini koruyan gülümsemesini iyice arttırdı ve "Sen gerçekten tam bir süt çocuğusun." Diyip hemen devam etti. "Sana resmen insan sarrafıyımdır demiştim ben. Hem şaraba bakışından, bardağı tutuşundan, ilk alkol deneyiminin bedenine verdiği gerginliği bariz bir şekilde fark ettim. Hemen anladım yani." Dediğinde ellerimin yardımı ile saçlarımı karıştırmış, oflayarak suratına doğru bakmıştım.

Bu hareketime kısaca gülüp "Hadi, durma. Dene bakalım ilk şarabını." Laflarınını bizzat karşımdaki çocuğun kendi ağzından duyunca, yaklaşık on dakikadır elimde çevirip, durduğum şarap dolu bardağı önce yavaşça ağzıma doğru götürmüş sonrasında ise dudaklarımı aralamış ve boğazımdan acı bir tat bırakarak geçen beyaz ve mat sıvı sebebiyle yüzümü buruşturmuştum.

Genç barmen, verdiğim bu tepkiyle beraber keyifle sırıtmaya başlarken "Ne o beğenmedin mi yoksa?" Dedi yüzüne yine o bilindik alay dolu ifadesini takınırken.

Biraz önce de dediğim gibi garip bir biçimde karşımdaki genç ve kızıl saçlarıyla dikkatimi iyice kendisine çeken çocuğa içimden dürüst olmak, yalan söylememek geliyordu. Bu yüzden çok da detaylı düşünmeden, cevap vermiştim ona.

Başımı olumsuz anlamda sallayarak "Tadı tek kelime ile berbat! Nasıl içiyorsunuz yaa... siz bunu?" Diyerek ona yaklaştığımda o da tıpkı benim ona yaklaştığım gibi bana doğru eğilmiş ve "Bir laf vardır bilirsin." Diyip hemen ardından küçük ama etkili bir eklemede bulunmuştu. "Şarap içtikçe güzelleşir." laflarınını işaret parmağını bana yönelik sallayarak, göz kırptı ve geriye doğru kendini çekti.

Hafif aralık kalmış dudaklarımla karşımdaki çocuğa bakmaya dalmışken, bu sefer iki elinide çenesinin altına yerleştirmiş ve "Adın ne süt çocuğu?" Diye kısaca bir soruda bulunduğunda,  bende ona cevap niteliğinde kısaca konuşmuştum. "Semih."

"Semih." Üst dudağını, alt dudağına bastırırken, adımı kendince tekrarlayarak, adeta mırıldanmıştı. "Peki ya senin. Senin adın ne?" Diye bu sefer ben bir soruda bulunmuştum karşımdaki genç barmene doğru.

"Ateş. Adım Ateş." Dediğinde ise "İsminde tıpkı saçların gibiymiş o zaman." Diyerek önümdeki bardağı kendime doğru çekmiş ve minik minik yudumlar almaya başlamıştım. Bu sözlerim üzerine bana samimiyet dolu bir gülümseme gönderdi ve diğer gelen, barın önünde birikmeye başlayan müşterilerle ilgilenmeye başladı. 

Bardağımı yarılarken bende ona gülümsemiştim. Sanırım her ne kadar pekte iyi olmayan bu ortamda yeni bir arkadaş edinmenin bünyeme verdiği mutluluk hissiyle beraber şarabıma kaldığım yerden içmeye devam etmiştim.

SOFTCORE ~BarSem~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin