"adil davranmadığım tek kişi, kendim."
|
Barış Alper'den ayrıldığım ilk hafta benim için oldukça zor geçmişti.
Şimdi düşündüğümde bile, o denli bağlandığım biriyle yollarımı ayırmaya nasıl cesaret etmişim, hâlâ anlayamıyordum.
Benim için o, hayatın kendisi demekti.
Genç bir delikanlının kanının aşkla kaynadığı ilk kişi, yıllar sonra bile hatrında kalıp dudaklarında acı bir bir tebessümle can bulur; o da benim için tam olarak bu manaya geliyordu.Elim her an telefona gitse veya her çalan kapı zilinde onun geldiğini umsam da biliyordum ki, ne ben onu arardım ne de o benim yanıma gelirdi.
Benim fazla cesur oluşumun onu bu kadar korkutacağını hiçbir zaman tahmin edemezdim.Barış Alper, beni aramadı ya da yanıma gelmedi.
Günler boyunca benden haber almadan durmuş olduğu gerçeği soğuk su etkisiyle beni kendime getirirken, bir yandan da içten içe üzülüyordum.
Habersiz geçen on günün ardından, evimde oturduğum sırada kapım çalınmıştı.
Zilin sesi kulaklarımda yankılandığı an umut tüm bedenimi ele geçirmiş, karnım heyecanla kasılmıştı.Belki de o gelmişti.
Fakat aceleyle açtığım kapıda görmeyi beklediğim yüz yerine oldukça şaşıracağım bir isim duruyordu.
Kerem Aktürkoğlu.
Yüzünde her an kaçıp gidecekmiş gibi bir ifade varken utana sıkıla suratıma bakıyordu. Beyaz teni hafiften kızarıktı.
Biliyordum ki buraya gelmezdi, işin içinde Barış vardı.Onu gördüğüm an şaşkınlıkla havalanan kaşlarım, gelen farkındalıkla birlikte çatılmıştı.
Burada, evimde ne yapıyordu ki?"Abi, hayırdır?" diye sordum önce bozuntuya vermeden.
Milli takımda bana desteği dokunmuş biriydi, saygısızlık edemezdim.Barış Alper'le olan ilişkimizi onaylıyor muydu, bilmiyordum.
Bir sene öncesine kadar araları bozukken yeni yeni düzelmeye başlamışlardı, eski sevgilimin ona anlatacağını pek sanmıyordum bile fakat işler şu an bambaşka gözüküyordu."İçeri geçebilir miyim?" dediğinde kenara çekilerek girmesi için yol verdim.
Stres tüm vücudumu ele geçirirken ciğerlerimi derin bir nefesle doldurdum.
Ürkütücü bir andı doğrusu.Ayaklarımı sürüye sürüye oturma odamda oturan Kerem abinin yanına gitmiş, sanki idam cezası verilecek bir mahkum hakim karşısında duruyormuş gibi ellerimi masumca birbirine kavuşturmuştum.
"Çay demlemiştim, içer misin?"
"Yok aslanım, eyvallah." dedi bakışları beni bulmazken.
"Bir mesele hakkında konuşmaya gelmiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
until i bleed out, barsem
Fanfictionbarış alper, semih'in gençlik aşkı, heyecanıydı. -düz yazı, toxic!love, barış alper × semih *** bu hikayedeki tüm karakter ve olayların gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi yoktur.