ÖLÜ RUHLAR

102 22 23
                                    

hatırlatma*

Jone: yakında öğreneceksin neden yaptığımızı.

*Hatırlatma bitmiştir*

y/n: beni bulacaklar ve hepinizi de öldürecekler!

"Dediğimde en iğrenç gülümsemesini sunmuştu."

Jone: kendini kandırmaya devam et. Buradan anca öldüğün zaman çıkabilirsin diyeceğim de cesetin bile çıkmaz buradan.

"Dediği zaman ağlamak istedim ama öylece bakmakla yetindim. Bağırmak istedim ama sustum. Hiçbirşey yapamıyordum."

Jone: öğle yemeğin birazdan gelecek, sessizce otur bekle.

"Dudaklarımı birbirine bastırırken kaşlarımı çatarak bakmıştım. Onlar ise odadan çıktıktan sonra kapıyı kapatmıştı. Gözlerim dolduğu zaman başımı eğmiş ve öylece yatak çarşafları ile bakışmıştım."

"Cesedim bile çıkamazmış... Kook beni bulacak, bulacak ve bunların hesabını soracak.. umudumu kaybetmeyeceğim.."
.
.
.
"Öğle yemeğimi getirmişlerdi. Plastik tepsi içinde iki yumurta, bir porsiyon haşlanmış ıspanak, bir tane de domates. Düzgün bir yemek bile vermiyorlar pislikler!"

"Mecbur yemeliydim. Aç kalmamalı ve güç toplamalıydım, yoksa buradan kurtulamazdım. Mecburen yemiştim. Her bir lokmada gözümden bir damla yaş süzülüyordu. Evimi özledim.. Kook'u, babamı, arkadaşlarımı... Çok özledim. Cidden bana ne olduğunu anlayamıyordum, kaçırılmadan önceki tüm sinirim, tüm saldırganlığım, halüsinasyonlarım, hepsi teker teker kaybolmuştu. "

"Doktorun bana dediklerini hatırladım. Doktor uyuşturucudan şüpheleniyordu. Eğer bunların hepsi planlıysa beni kaçırmadan önce uyuşturucu veriyorlardı demek oluyor. Ama bu sadece bir ihtimal.."

"Ya babamın evindeki o koruma? O da bunlar her kimse onların adamıydı. Casus olarak yerleştirdikleri çok bariz. "

"Ama kim, neden yapsın bunu? Şimdiye kadar çoktan aramaya çıkmış olmalılar, kurtulacağım buradan.."
.
.
.
"Öğle yemeğinin üstünden uzun bir süre geçmişti. Yataktan kalkmıştım. Lanet pislikler yemek yemem ve lavabo ihtiyacımı karşılamam için artık kelepçe takmayacaklarını ama eğer yanlış bir hareketimi görürlerse yataktan bile kalkamayacağımı söylemişlerdi. Çokta umurumda!"

"Etrafı inceleyerek küçük adımlar ile yürüyordum. Odanın her bir detayı bembeyaz. Köşedeki giyinme kabinine baktıktan sonra lavabonun yanından geçtim ve kapıya doğru yürüdüm. Her hangi bir kolu yoktu. Sadece dışarıdan açılıyordu sanırım. Odanın her bir köşesini izledikten sonra kollarımı bağlamış ve yürümeye devam etmiştim. Başımı eğip üzerimdeki hasta kıyafetine bakmıştım. İnsan gibi doğru düzgün bir elbise de vermiyorlar pislikler!"

"Bak ya, resmen ruh hastasına benziyorum! Saçlarım uzun süredir tarak yüzü görmediği için birbirine girmişti. Yüzüme bakacağım bir ayna bile yok burada. Cidden nasıl şizofrenler bunlar? Beni buraya kapatarak ne gibi bir amaçları olabilir ki? Eğer babama veya Kook'a bir düşmanlıkları olsa bana işkence eder, hiç olmasın Kook ile konuşmama izin verirlerdi. Bu pislikler bana sonsuza kadar burada kalacakmışım gibi davranıyor, yemek saatleri kuruyor ve iğrenç şeyler yapıyorlardı. O farelerden sonra kendime gelemedim! Çok korktum ya.."

"Yatağa gidip bağdaş kurmuş şekilde oturdum ve düşünmeye devam ettim ama düşüncelerimi kenara itmemi sağlayan şey kapının açılması oldu. Başımı o yöne doğru çevirdim ve gelen kişiye baktım. Jon veya Jonas sanırım, veya gördüğüm diğer adamlardan biri de olabilir çünkü buradaki herkes birbirinin kopyası gibiydi. Ama Jonas olamazdı çünkü o siyah maske takıyordu, bu gelen beyaz maske takıyor."

Rebellious / J.JK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin