Rebellious / J.JK

SÜRPRİZ

*hatırlatma*

Sarah: yıllar önce öldü.

*Hatırlatma bitmiştir*

"Üzgün bir şekilde yüzüne bakmıştım. Üzücüymüş..."

y/n: üzgünüm, bilmiyordum.

Sarah: sorun değil.

"Yürümeye devam etmiştik. Uzun koridordan bir odanın önümde sesler gelirken bir anda odadan Jack çıkmıştı. Hızla arkasından hizmetçi yürürken bizi görmeleri ile durmuşlardı."

Sarah: Jack, ne oluyor?

X: efendim-

"Sarah elini kaldırıp susmasını işaret etmişti. Yanına adımlarken benden uzaklaşmıştı. Hizmetçi ile konuşurken Jack yürümeye devam etmişti. Yanımdan geçerken kolunu nazikçe tutmuş ve durdurmuştum. Yüzüme bakarken gözlerindeki korkuyu gördüm..."

y/n: iyi misin Jack?

Jack: bunu sizinle paylaşmayı reddediyorum.

"Elimi çektiğimde gözlerim boynuna kaydı. Küçük bir leke. Morarmış gibiydi. Kaşlarımı çatarken bize eşlik eden hizmetçi Jack'in elini tutarken yanımdan uzaklaştırmıştı. Hafif eğilip küçük çocuğun kulağına birşeyler fısıldarken Jack duruşunu düzeltmiş ve kendi hizmetçisinin yanına doğru adımlamıştı."

"Bu evde ne oluyor tam olarak? Jack neden öyle davrandı? Şiddet mi uyguluyordu yoksa çocuğa?"

"Sarah yanıma gelmiş ve düz bir ifade ile yüzüme bakarken eliyle yolu işaret etmişti."

Sarah: beklediğiniz için teşekkür ederim, devam edebiliriz.

"Jack'in hizmetçisi elini tutarak odası olduğunu düşündüğüm yere doğru götürmüştü. Biz ise devam etmiştik. Çok tuhaftı. Bu insanlar hiç normal değildi."
.
.
.
"Lavaboya doğru yürürken arkamda birinin olduğunu sezerek başımı çevirmiş ve bakmıştım. Kimse yoktu. Yanımdaki hizmetçiden başka kimse yoktu. Tanrı aşkına, cidden perili mi burası? Gerçekten birinin beni izlediğini seziyordum."

"Aklım Jack'teydi. Yürümeye devam ederken yanımdaki hizmetçiyle konuştum."

y/n: Jack ile görüşebilir miyim?

X: küçük bey şuan müsait değil.

y/n: peki.
.
.
.
"Nihayet... Nihayet eve dönüyordum. Perili şato cidden beni boğuyordu. Bugün öğrendiğim şeyler; bu ailenin çok gizemli olduğu, Sarah'ın 19 yaşında olduğu, benim düğünüme az kaldığı. Şaka gibi... Jeon geldikten 1-2 gün sonraymış. Keyiflerine baksınlar, umrumda değil. Nasılsa gelin olmayan bir düğün de olmaz."

"Evimize gelmiştim ve kendimi hızla koltuğa bırakmıştım. Oflayarak gömleğimin iki düğmesini açmış ve uzanmıştım. Çok yoruldum..."

"Banyoya girmiş ve küçük bir duş alarak çıkmıştım. Üzerimdeki bornoz ile beraber aynadan kendime bakarken küçük bir yaramazlık adına fotoğrafımı çekip Jeon'a atmış ve mesaj yazmasını beklemiştim. Uff... Hadi... Hadi... Ah mesajım okundu ve bir arama."

"Hızlı aramayı onaylayıp telefonu kulağıma yaklaştırdım."

y/n: alo?

Jk: bebeğim, nasılsın?