Rebellious / J.JK

OPERASYON

*Hatırlatma*

"Çatalı tekrardan elime almış ve zeytine geçirmiştim.. bir güzel mideye indireceğim bunları.."
.
.
.
*Hatırlatma bitmiştir*

"Şuan arabadaydım. Yaklaşık beş dakika kadar önce otelden çıkmıştık. Bitmedi bu oteller, yurtdışına çıktığımızdan beri sürekli otele gir çık yapıyoruz ve bu sinirimi bozuyor. Kendi evimi, babamı, arkadaşlarımı, ormandaki tavşancıkları özledim.. ve yine bizimle birlikte tam tamına iki araba geliyordu. Tabiki de Jungkook gönderdi. Kendisi olamayınca adamlarını yolluyor, saçmalık! Paranoya yapıyor..."

"Kendi düşüncelerim beni yiyip bitirmemesi için çantama elimi koyup telefonumu aldım ve geri elimi çıkardım. Açtıktan sonra sosyal medyaya daldım. Genellikle hep böyle olurdu. Canım sıkıldığında veya düşüncelerimden kurtulmak amaçlı sosyal medyaya girerdim. Bu sürekli olan birşey değildi ama son bir aydır böyle ilerliyordu."

"Önüme binbir tane komik video çıkıyordu... Hepside çok komik ve eğlenceli şeylerdi. Şaka videoları kesinlikle en sevdiğim oldu galiba... ㅋㅋㅋ"

Min Sung: duydun mu kediler konuşabiliyormuş?

"Duyduğum şey ile kafamı kaldırıp dikiz aynasından Min Sung'a baktım. Dikiz aynasından güler yüzlü bir bakış atıp yola dönmüştü. Demin söylediğinin farkında değil mi yoksa? Kediler ne ara konuştu?"

y/n: hı?

"Dedim anlamadığımı belli etmek küçük bir mırıltı çıkararak. Tekrar gülmüştü."

Min Sung: dalıp gittiğini gördüm, hala beni duyabiliyor musun diye kontrol ettim.

y/n: nasıl..?

Min Sung: çok güzel gülüyorsun onu diyorum.

"Dediğinde bakışlarım tekrar dikiz aynasına kaydı ve kendimi kontrol ettim. Ne zamandır kocaman gülümsediğimden haberim yok. Gerçekten güzel gülüyorum. Telefonun yandan kapatma tuşuna basıp yanıma indirdim ve tekrar önüme dönerek sohbete tekrardan katıldım."

y/n: teşekkür ederim.

Min Sung: rica ederim y/n. Umarım bugün böyle gülümsemen eksik olmaz.

y/n: umarım..

"Dedim küçük bir gülümsemeyle arkama yaslanarak. Kollarımı bağladım ve başımı sola çevirerek dışarıyı izlemeye başladım."

y/n: nereye gidiyoruz?

Min Sung: Ueno parkına gidiyoruz.

y/n: hmm.. peki ben bakayım nasıl bir yermiş..

"Dediğim zaman telefonumu tekrardan elime aldım ve hemen Google'a girdim..."
.
.
.
"Fotoğraflardan gördüğüm kadarıyla mükemmel bir yer. Çok sabırsızlanıyorum. Ama bir anda başlayan karın ağrım ile anlamsızca kaşlarımı çatmıştım."

Min Sung: ve geldik.

"Dediği zaman araba camından dışarıya baktım, waow gerçekten çok iyi! Elimi kapı kulpuna doğru götürmüştüm ki benden önce kapının açılması ile şaşkınca baktım. Bu korumalardan biri. İşi gereği bunu yapıyor ama gerçekten bundan hoşlanmıyorum. Oflayarak çantamı almış ve arabadan inerken korumaya gözlerimi kısarak baktım."

y/n: bir daha kapımı açma.

"Dediğim de yüzünde anlamsız bir ifade oluştu. Min Sung da arabadan indiğinde beraber yürürken bakışlarımı korumadan ayırdım ve arabalarından inen kızlara doğru yürümeye başladık."