Alışveriş mi?
~Byun Baekhyun~
Bir anda merdivenleri ikişer ikişer atladım. Aşağıdaki şeytan kişilikli insanların seslerini bile duymak istemiyordum. Sert taşlı merdivenlerden terli yüzümle ve hızlı adımlarla aşağı koştum.
Sadece, neden bana ihtiyaçları olmasına rağmen tavan arasında uyumama zorladıklarını anlamıyorum! Gerçekten hızlı ve ve etkili hizmet etmemi istiyorlarsa,o zaman beni daha düzgün bir yerde yatırmalılar. Ya da daha iyisi, beni yanlarında uyutmalılar.
DEĞİL Mİ?!
Tanrım. Kahküllerim! Tüm bu aptallık dağınık olmaya başladı. =3=
''BYUN BAEKHYUN!'' bu cadı.. Yani Petunya teyze çığlık attı, gözlerimi şokla kapattım.
''GELİYORUUM.''
Zemin kata ulaştığımda, ayaklarım 'soğuk fayansa çıplak ayakla vurma' diye haykırdı. Yüzümü bir kere daha yıkadım ve üvey annemi her zaman bulabileceğim yere koştum... Hiçbir şey, gerçekten..
Petunya teyze bana ters ters baktı, onun yanındayken kendimi tuhaf hissediyoru . Son zamanlarda sadece yeni satın aldığı kanepede tembelce oturuyor ve sağ elinde bir kadeh şarap tutuyor. Elbise giyiyordu , sadece evde durmasına rağmen birsürü ağır bilezikler ve gümüş kolyeler takıyordu.. Gerçekten. Aşırı dozda giyiniyor =___=
Ona tekrar tepeden tırnağa baktım. ''Petunya Teyze bir yere mi gidiyorsun? Bir parti veya düğün?''
Açıkçası, meraktan sordum.
Kafasını okuduğu magazinden kaldırdı ve bana baktı.steksiz bir gülümseme vererek cevapladı. "Hiçbir yere gitmiyorum." Cevabını verdikten sonra dergisine göz atmaya devam etti. "Ama benim prenseslerimin bugün bir yere gitmeleri gerekiyor."
PRENSES!
Şaka yapıyor olmalısın! Lütfen yardım edin , şimdi kusuyorum! İnanın bana , bu ikisi prenses olmaktan OLDUKÇA UZAK.
Tek kaşımı kaldırarak sordum. "Nereye gidiyorlar , Teyzeciğim?" Saygılı bir ses tonuyla sormaya çalıştım. Ancak hala daha sonra vermek üzere bir cevabım var. Hehehe.
"Biliyorsun ki, bu yıl Green Valley Akademisine girmek için çalışacaklar ve tüm bu kendini beğenmiş zenginlerin yanında küçümsenemezler. Yani onlarla git ve birkaç eşya ve kıyafet al. Anladın mı?" Kafamı salladım, aklımda tüm aldıkları şeyleri taşıyacak kişinin ben olacağımı da tuttum.
Jessica ve Krystal pembe giyinme odalarından giyinmiş bir şekild---... bekle--- cübbe mi giyiyor onlar?!
Kahkaha atmamak için dudaklarımı birbirine bastırdım.Dudağımı ısırdım, mümkün olduğunca ciddi görünmeye çalışıyordum. Boş beyinlerine ne siktiriboktan şeyler olmuştu öyle?! Bu saçma sapan şeyleri neden giyiyorlar?!
Petunya Teyze'nin gözleri pörtledi ve ağzı açık bir şekilde kızlarına bakmaya başladı.
"Yani?! Ne için bekliyorsun, Baek?!!! Hareket et ve arabanın anahtarlarını al, ŞİMDİ!!!" Krystal bağırdı ve öfkeyle kıvırcık saçını yana attı.
"Yok artık! Yılan gibi yavaşsın!! Ewww!!!" Jessica bağırdı ve bana iğrenen bir bakış attı..
TAMAM! Üzgünüm!!! Üzgünüm!!! İkisinin de alışveriş için bu kadar heyecanlanması benim suçum değil!!! =___=
"Ah, evet. Tamam tamam." İç çektim ve arabanın anahtarlarını merdiven yanındaki anahtarlıktan almak için geriye yürüdüm
"Krystal, Jessica! Giyinirken ne düşünüyordunuz?! Sadece alışveriş yapacaksınız, Tanrı aşkına!" Petunya Teyze'nin salondan bağırışını duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir ChanBaek Masalı [Çeviri]
FanfictionBu 1. Kitap ^-^ Sonsuza dek mutlu Prens Ve Prenses. Sonra, perde kapanır, kitap katlanır ve hikaye sona erer. Peki ya eğer başka bir hikaye Prenses'e prens olmasını söylerse ne olacak? Prens Chanyeol'un Prens Baekhyun'a aşık olması mümkün müdür? ...