𝐅𝐨𝐫 𝐚 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲

45. Bölüm

♫: Star Shopping - Lil Peep

Alice'in anlatımıyla

Her zamanki tatillerden biriydi Sirius'un evindeyiz ve zaman geçiriyoruz. Draco'yla mektuplaşıyorum. Maalesef onunla yüz yüze görüşemiyoruz. Abim Klara'nın onun son mektuplarına cevap vermediğini söylüyor. Muhtemelen ulaşamamıştır fakat o Klara'ya bir şey olduğunu sanıyor.

Sanki Draco'nun eski mutluluğu yokmuş gibi hissediyorum. Tabii yanımda olmadığı için bilemem ama niyeyse mektuplarından öyle geliyor. Gerçi o evde nasıl mutlu olabilirsinki, ona hak veriyorum.

Sirius bir Malfoy'la çıktığımı duyunca çok şaşırdı ve sonumun iyi olmasını diledi.

Sirius: Slytherin olup çıkma başımıza!

Alice: Hadi ama, çoktan seçildi binam. Gryffindorum ben.

Sirius: Hepiniz büyüdünüzde sevgili edindiniz. Her yaz başka birinizinkini öğreniyorum. İki sene önce Harry, geçen sene Adel ve şimdide sen seneye hangi aşamayla geliyoruz?

Alice: Bilemiyoruz artık onu zaman gösterecek.

Her yaz olduğu gibi "Nasıl bitti bu yıl" düşünceleri aklımdan geçiyordu. Ve evet, bir yaş daha aldım, artık resmen 15'im. 5. Sınıfa başlayacağım bu sene çok daha fazla ders çalışıp S.B.D'lerden en yüksek notları almam gerekiyor. Abim 6. Sınıfa başlayacak bu yüzden yine bir havalara girdi. Adel'le ben genç kız olduğumuz için küçükken gördüğümüz Gryffindor ablalar gibi sohbetlere giriyoruz.

Draco'ya mektup yazmak için masama gittim ve bir parşömen çıkardım. Tüy kalemimi mürekkebe batırıp yazmaya başladım.

Draco'ya

Bu şekilde hitap etmek daha hoşuma gidiyor. Okullar neredeyse açılacak. Nasıl hissediyorsun? Sonunda o evden kurtulacaksın, orada ne kadar mutsuz olduğunu biliyorum. Ama olsun, okul yılı başladığında hep mutlu edeceğim seni, sadece biraz daha sabret. Bu arada 1. Yıldönümümüzde yaklaşmak üzere, çok sevinçliyim. Bunun için güzel bir şeyler planlıyorum. Ee, çok konuştum ben, birazda sen bahset.

Kağıdı katlayıp zarfa koydum ve Hedwig'in gagasına tutturdum. Bir süre Hedwig'in uçuşunu izledim ve o gözden kaybolunca bende önüme geri döndüm.

Draco'dan cevap gelince heyecanla açtım.

Alice'e :)

Sanırım iyiyim, bende yıldönümümüz için heyecanlıyım, hemen okulun başlamasını istiyorum. Uzun zamandır seni görmemek iyi gelmedi bana. Umarım çabucak geçer bu birkaç gün. O zamana kadar kendine çok iyi bak.

Draco'nun anlatımıyla

Mektubu gönderdikten sonra gerginlikle ve stresle aşağı inmiştim. Babam bugünün o gün olduğunu ve sonunda Voldemort'un o İşaret'i koluma adeta kazıyacağını söylemişti. Klarada yanımızda olacakmış, onunda şimdiden buna alışması gerektiğini falan söylüyorlar. Cart curt hepsi.

Babam ve annem beni bekliyordu. Anahtar kullanarak Voldemort'un bulunduğu yere gideceğimizi söylemişlerdi.

Draco: O nerede? Voldemort yani...

Lucius: Ona Karanlık Lord diyeceksin diye yüz kez söylemedim mi? Artık öğrenmen gerekiyordu.

Sessiz kaldım, cevap vermedim. Unutmuyordum aslında. Karanlık Lord demem gerektiğini biliyordum fakat içimden gelmiyordu.

Klara da yanımıza geldiğinde, Voldemort'un yanına sanki ışınlandık.

Tüm kasveti ve korkunçluğuyla, mosmor teniyle onu karşımda bulunca titredim. Klara bunu fark etmiş olacak ki destek vermek için kolumu tuttu.