Sabah mutlu bir şekilde uyandım kendimi heyecanlı hissediyordum sürekli öpüşmemiz gözümün önüne geliyor ve beni tekrardan heycan basıyodu onu görmek istiyorum neyse ki akşam görüşecektik bu yüzden bir an önce akşam olsun istiyorum düşüncelerimden uzaklaşmak adına duşa girdim uzunca bir duşun ardından bakımlarımı yapıp mutfağa girdim kendime peynirli omlet hazırladım yanına da acı bir kahve ile kahvaltımı tamamladım saat geçmek bilmiyordu bu yüzden biraz dizi izlemeye karar verdim ve dizimi izlemeye başladım.
Saat 20.00
Hazırlanmaya başlayacaktım öncelikle kıyafetlerimi giyip saçımı yukardan bir at kuyruğu yapmıştım daha sonra ise yüzüme renk vermesi adına hafif bir makyaj yaptım hazır olduğuma karar verince arabama binip yola koyuldum(Giydikleri takılar hariç)
Yolculuk uzun sürmüştü saat şu anda 21.50'ydi arabamdan inip yürümeye başladım yalının arka tarafına doğru ilerledim ağaçların arasında biri vardı tabiki suikastçımdı fakat hemen yanına gitmeyeceğim bu seferde yumruk atarsa diğerinde olduğu gibi şanslı olmayabilirdim bu yüzden telefonumu çıkarım onu aradım
Aras🖤aranıyor
Telefon açıldı ve onun sesi duyuldu
"Alo"
"Ben geldim ve arkandayım tamam mı?"
"Tamam, dün haberim yoktu bu gün yumruk yok"
ben telefonu kapattım ve yanına doğru adımladım beni görünce yüzünde gülümseme oluştu bu oynayan maskesinden anlayabiliyordum hafifçe bana doğru eğilip ellerini belime yerleştirdi ve bana sarılmaya başladı bende kollarımı onun boynuna doladım o ise kafasını boynuma gömmüştü burnu boynumu gıdıklıyordu ama bundan rahatsızlık duymadım bu yüzden sesimi çıkarmadım bir iki dakika boyunca bekledim fakat beni bırakmayı düşünmüyordu herhalde bu yüzden ben bu anı bozmak zorunda kaldım
"Aras hadi gitmemiz lazım"
Aras biraz huysuzlanarakta olsa kafasını boynumdan çıkardı ve gözlerime baktı daha sonra elimi tuttu ve yalıya doğru iyice yaklaştık o beni belimden kavrayıp duvarın üstüne bıraktı daha sonra ise kendizi zıplayıp duvara tırmandı daha sonra yere atladı sonra beni yine belimden tutup yere indirdi bunları ben hiç bir şey söylemeden yaptı şimdi nasıl ilerleyeceğimiz adına beni bilgilendirmek için kulağıma doğru yaklaştı,benimde onunda yüzünde maske vardı bu yüzden teni tenime değmiyordu
"Şimdi sesizce eve girip işimizi halletmeyi planlıyorum fakat olaki önüne biri çıktı diğerlerine haber vermeden hallet tamam mı?"
"İlk defa bunu yapmıyorum Aras"
"Tamamdır güzelim"
bir an eriyeceğim zannettim güzelim kelimesi benim için başkası kullansa üzerimde bir etkisi olmazdı fakat o kullanınca tüm kelimer üzerimde etkiye sahip oluyordu neyse odaklanmalıydım birlikte yürümeye başladık daha sonra bir camın önüne geldik burdan içeriye girecektik bedenimi içeri geçirdikten sonra Aras'ı bekledim o da geldiğinde temkinli adımlarla yürümeye başladık adamımızın odası üst kattaydı merdivenlerden çıkmaya başladık adamın kapısında iki tane koruma vardı mecburen bunları halldecektik yavaşça oraya doğru adımlamaya başladık bir anda ikimizde ayağa kalkıp adamların boynunu kavrayıp belli bir noktaya baskı uygulayıp bayılmalarını sağladık daha sonra kapıyı hızlıca açıp içerdeki korumaların bacaklarına bıçaklarımızı fırlattık karşımızdaki Yılmaz silahına davranacaktaki ondan önce suikastçım silahıyla adamın kafasını nişan aldı Yılmaz korku içinde konuşmaya başladı
"Yalvarırım bana zarar vermeyin ne isterseniz yaparım"
suikastçım konuşmayı tercih etmiyordu ama ben tabikide karşımdaki adamı korkutup yalvarmasını sağlayacaktım tıpkı sattığı kadınların ona yalvardığı gibi
"Sesini kes yoksa ben keserim buda ölümünü hızlandırır"
karşımdaki adama iyice yaklaşıp cümleme devam ettim
"Sana bir sır vereyim mi ben de ne yazık ki hızlı ölümleri sevmem karşımdaki ne kadar acı çekerse o kadar iyi hissederim"
beni şaşırtan ise ben cümlemi bitirince suikastçımın konuşmasıydı
"Ve bende onun iyi hissetmesi için elimden geleni yaparım"
suikastçımın bu sözü beni mutlu etmişti bana değer verildiğini net bir şekilde hissettiğim nadir anlardan biriydi suikastçı yavaşça adama doğru adımlayıp bacak arsına tekmesini geçirdi adam iki büklüm olurken suikastçım onu omzundan kavrayıp sandelyeye yapıştırdı o sırada bana döndü ve göz göze geldik o sırada arkada ona silah doğrultan adamı fark ettim. Cebimden çıkardığım bıçağı adamın eline doğru fırlatıp silahı elinden düşürdüm daha sonra hızlıca adamın yanına adımlayıp tekmemi yüzüne geçirdim adamın ve diğerlerinin silahlarını toplayıp kenara topladım ve konuşmaya başladım.
"Sen nasıl suikastçı oldun anlamadım adam arkandan yanaşıyo ben olmasam fark etmiyorsun"
"Sen bana bakınca dikkatim dağlıyor odaklanamıyorum güzel gözlerinin üzerimdeki etkisini bilemezsin"
yaptığı itiraf beni mutlu ederken bir andanda bunu beklediğim için kaşlarım hafifçe yukarı kalkmıştı ama bu yüz ifadesini hızlıca toparladım ve suikastçıma maskenin ardından da olsa kocaman bir gülümseme sunmuştum o sıra da yanımızdaki adam dan homurtular yükselmişti kendi kaşındı ozaman eğlence başlasın hatırlatmamı yapmalıydım.
"Unutma on yerinden ne fazla ne eksik"
o sırada karşımdaki pislik konuşmaya başladı
"Neden on kafama sık ve bitsin"
Yavaş yavaş adama üzerine yürümeye başladım bir andan da konuşmaya devam ediyordum
"Ahh Yılmaz,Yılmaz karının nasıl öldüğünü hatırlamıyormusun tam on yerinden bıçaklanarak katledildi ya sende tam on yerinden bıçaklanmadan ölmeyeceksin"
karşımdaki adamın gözlerinden korku parıltısı geçerken karın boşluna saplanan bıcak yüzünden çığlık atmaya başladı karın boşluğundan sonra iki bacağına iki kolunada bıçakları sapladık daha sonra tam bacak arasına bir bıçak daha sonra iki sırt kemiğine birer bıçak sapladık karşımdaki adam acıdan bayılmıştı fakat bana ayık lazımdı bu yüzden bardaktaki suyu adın yüze bocaldım ve istediğimi elde etmiştim ayılmıştı bu seferde tam avcunun ortasına bir bıçak geçirdi suikastçım bir hakkımız kalmıştı ben konuşmaya başladım
"Evet son hakkımıza geldikk ben bu bıçağı şah damarı saplayacağımki acı çeke çeke kanında boğularak geber"
sözümü bitirir bitirmez elimdeki bıçağı şah damarına sapladım buradaki işimizde bitmişti eve gidebilirdik suikastçıma döndüm
"Gidelim mi?"
"Gidelim"
yavaşça yanıma doğru geldi elini belime yerleştirdi ve yürümeye başladık dışarı çıkınca yüzüme ona çevirdim
"Benim evimde kahve içelim mi?"
Maskesini çıkarıp saçımın üstüne hafif bir öpücük bıraktı sanırım bu evetti bu yüzden elinden tutup arabama doğru adımladım arabaya ulaşınca sürücü koltuğuna oturdum Aras'ta yolcu koltuğuna yerleşti bende arabayı evime doğru sürmeye başladım.💙Öncelikle hepinizden özür dilerim okullar başladı derken uzun zamandır bölüm atmıyordum umarım attığım bölümü beğenirsiniz oy atmayı ve yorum yazmayı unutmayın lütfennn💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜNMEYEN TARAF
Teen FictionHacker kız çocukluğunda onda yara bırkan olaylar ve bu yaraları sarmaya gönüllü olan bir suikastçı