ÖĞRETMENİM+18

5.BÖLÜM

Dudaklarımın üzerine dudaklarımı ezen sert dudaklar ile aklım başımdan gitmiş gibiydi. Bir elini enseme koyarak beni yakınında tutarken dudakları dudaklarımı istila ediyordu. Gözlerimi kapatarak dudaklarımda ki dudakları hissetmeye başladım, alt dudağımı emerken dudaklarımı biraz aralayıp üst dudağını emmeye başladım. Karşılık verişimin ardından ağzımın içine inledi, bacaklarımı birbirine bastırırken, boşta olan eliyle bacaklarımı birbirinden ayırdı ve elini bacak arama soktu, iç çamaşarımın üzerinden beni okşarken çığlık ata ata inlemek istiyordum ama inleyişlerim dudakları arasında kayboluyordu.

Nefes almak için geri çekildiğinde tüm nefeslerim kesilmişti.

"Sadece denemediğin şeylerin imkansız olacağını söylemiştim."

Parmakları iç çamaşırımdan içeri sızarken söylediği şey ile şaşkınlıkla ona baktım, bir şey söylemem gerekiyordu ama yaptıkları konuşacak kadar akıl bırakmamıştı bende.

"Söylediğin gibi, sırılsıklamsın kızıl. Benim için mi kasılıyor burası."

"Aah, hımmm, ahh. Ho, hocam..."

Kelimelerimi kesen içime soktuğu iki parmağı idi, eş zamanlı olarak bir eli dudaklarımın üzerine kapandı ve attığım çığlığı hapsetti. Parmaklarını içime sokup çıkartırken, çıkan ıslak sesler ile iyice tahrik oluyordum, zilin çalması ile son dersin bittiğini anladım. Okul büyük bir gürültü ile boşalırken, zevk içinde kıvranıyordum elleri altında.

"Du,durun... Dayana..mayacağım.."

Söylediklerimi duymamış gibi yaptığına devam ederken birkaç dakika içinde eline boşalmıştım, parmaklarını içimden çektiği gibi gözlerimin içine bakarak yaladı, vücudumu bir tireme esir aldığında hala ne yaşadığımızın farkında değildim. Hızla nefes alıp veriyorken kendime gelmeye çalışıyordum. Sandalyesinde yatar pozisyona gelmiş eteğim karnıma kadar çıkmıştı, koyulaşmış gözleri açılan eteğime ve sırılsıklam olan bacak arama bakarken kendime gelerek hızla doğruldum.

"Bu yaptığınız doğru değil, ho, hocam.."

Eteğime çeki düzen verip hızla ayağa kalktığımda kolumdan tuttu, adımları üzerime doğru gelirken geriye doğru adımlıyordum. Sırtım duvar ile buluştuğunda, adımlarını tam dibimde durdurdu.

"Beni arzuladığını söyleyen sen değil miydin, kızıl?"

"Siz.. ben olduğumu nereden biliyordunuz?"

"En başından beri biliyordum, kim olduğunu bilmediğim biri ile konuşur muyum sandın?"

Ben şaşkınlıkla ona bakarken dudaklarını yaladı, bütün dikkatim dudaklarına kaydığında bakışlarımı çekemedim. Hayalini kurduğum rüyalarımda gördüğüm şey oluyordu ama buna izin veremezdim. Evet, onu arzuluyor, sonuna kadar istiyordum ama zaten kırık olan kalbimin parçalanmasını kaldıramazdım. Hayallerimde kalması daha iyiydi. Olmayacakken olacak gibi olmasındansa hiç olmaması..

"Bu yaptığımız doğru değil. Ben, gitmeliyim."

Kolumdan bir kez daha tuttu. Ve kulağıma yaklaşarak fısıldamaya başladı.

"Kızıl, sen yalvarana kadar sana dokunmayacağım. Ama merak ettiğin her şeyin cevabı bende. Bunun dışında, gitmiyorsun çünkü ders çalışacağız, şimdi kalktığın yere geri otur."

Sert bakışlarını bende tutarken gözlerim şaşkınlıkla açıldı oysa itiraz kabul etmeyen bir şekilde bana bakmaya devam ediyordu. Mecbur kalarak kalktığım yere geri oturdum, ve tam bir saat boyunca ders çalıştık. Ne anlattığına dair hiçbir fikrim yoktu çünkü asla dikkatimi veremiyordum. Nasıl verebilirdim ki, şuan kalem tutan eli biraz önce en özel yerlerimde gezmiş, beni boşaltmıştı. Şimdiyse az önce olanlar hiç yaşanmamış gibi ders anlatıyordu ancak kendimi şuan sarhoş olmuş gibi hissediyordum. Zevk sarhoşu..