Artık tanığı olduğum bu haberler beni pek şaşırtmıyordu. Uyum sağlamaya mı başlamıştım? Yok hayır, bu daha farklı bir şey. Alışmaya ve sıradan olarak görmeye başlamıştım. Ne demişti sunucu o haberde?
'Şehir merkezindeki şubenin tüm personelleri toplu şekilde katledilmiş olarak bulundu.'
Ama henüz hepsi ölmemişti ki. Aralarında sadece yaralı olanların bulunduğu da teyit edilmişti. Bir şekilde şubeye tekrar gitmeliydim. Konuşabileceğim, ya da en azından olayla ilgili bilgi alabileceğim birisi olmalıydı. Belki geçen günlerde sohbet ettiğimiz şu adamı da görebilirdim. Zaten eğer şanslıysam hayattadır ve bana neler olup bittiğini dürüstçe anlatır. Ama hepsinden evvel, ben ne mi yapıyorum? Duyduğu haberden sonra bayılan annemi yatağına taşıdıktan sonra onu sakinleştirmek için uğraşıyordum. Yakın dostu olan şu memur amca da orada çalışıyordu. Endişelenmiş ve üzülmüş olsa gerekti.
-Merak etme lütfen. Eminim ki ona bir şey olmamıştır. Hem belki olay sırasında şubede bile değildir ha?
Hayır aslında emin değildim.
-Gidip onu görmemi ister misin?
Gözlerinde endişeyle örtünmüş bir sevinç ışığı parladı.
-Kendine dikkat edeceğine söz verirsen, belki.
Rahatlatıcı olduğumu umarak ona gülümsedim ve alnını öpüp üzerini örttükten sonra evden çıktım.
Yaklaşık 15-20 dakika yürümemin ardından şubeye yaklaşmıştım. Etrafa gerilen güvenlik şeritleri, torbalar ve kenar mahalleliyi sorgulayan polisler karşıladı beni. Gözlerim etrafta tanıdık bir yüz ararcasına hızlı hızlı gezindi. Ancak burada beni ilgilendiren hiçbir şey yoktu. Ani bir fikirle hastaneye gitme kararı aldım. Hemen köşedeki taksiyi çevirerek, buraya en yakın olan hastanenin adını söyledim. Şoför bir müddet sessizlik içerisinde aracı sürerken, bu sessizliği bozan kendisi oldu.
-Onca polis ve görevli...Her biri de ne kadar başarılı ve kendi halindeydi. Gerçekten yazık olmuş.
Belki o bir şeyler biliyordur. Sonuçta şubeye en yakın durakta çalışıyor.
-Evet efendim gerçekten de çok haklısınız. Ve merak ediyorum da... Acaba bir gören ya da duyan olmuş mudur? Koskoca polis şubesine böyle bir saldırıyı düzenlemek... Ciddi bir saykoluk.
Şoför gülercesine bir ses çıkardı ve umarsızca konuştu.
-Sadece bunu yapan artık her kimse, şubeden apar topar elinde tuttuğu kağıtlarla çıkış yapmış. Bir kağıt için değer miydi? Bak işte bu tartışılmaya değer bir nokta.
Heyecan içinde adama döndüm.
-Kağıtların üzerinde başka bir detay var mıymış ki?
-Böyle bir şey var olsa bile, bunu bir taksi şoförü bilmez. Ama sana bu işi kurcalamanı önermiyorum, genç kız. Derslerine çalış, arkadaşlarınla eğlen ve hafta sonlarında sinemaya git. Senin yaşındaki birinin yapması gereken tek şey budur. İşte hastane burada.
Teşekkür edip arabadan indiğimde aklım karman çorman olmuştu. Acaba kağıtlarda ne yazıyordu? Yazan şeyler o kadar değerli olmalı ki, bir sürü insanın canına bedel tutulmuş.
Öylece durup hastane binasına göz atarken, tanıdık bir yüz beni bulmuştu. İşte annemin arkadaşı. Şükürler olsun ki...
-Merhaba Deniz. Seni gördüğüme çok sevindim.
Gülümsemesini genişletti ve bir elini saçlarından geçirdi.
-Seni böyle bir günde böyle kasvetli bir yere atan o rüzgar nedir?
-Haberler. Diyebildim sadece. Söylemem ve sormam gereken tonlarca şey vardı. Ama ben ağzımın tadı çoktandır kaçmıştı.
-Evet, evet biliyorum. Bunlar çok normal şeyler. Biz polisiz ve bir saldırıya uğramamız her daim an meselesidir. Sadece bu kez, şans suçludan yana oldu.
Düşünceleri gözlerinin kontrolünü ele almayı başardı ve kendine gelip tekrar gülümsedi.
-Geçen sefer görüştüğümüzde, seninle tam anlamıyla tanışamamıştık. En azından sen benim adımı hala bilmiyorsun. Tabii, annene sormadıysan...
Gözlerinin ardındaki heyecan kolay kolay görünmese de, ben anlamıştım.
Her şey çok farklı olabilirmiş.
Aklımdan geçen düşüncelere burukça gülümsedim.
-Benim ismim de Murat. Bir konuda bana ihtiyacın olursa, numarama her yerden ulaşabilirsin elbet. Ama asıl numaram hiçbiri değil.
Paltosundan çıkardığı kartı bana doğru gizlice uzattı.
-İşte kişisel numaram bu. Yüz kişiyi tanıyorsam, sadece on tanesine bu numarayı vermişimdir. Ama artık gitme vaktin geldi. Burası hem soğuk hem de senin için fazla yorucu. Eve git ve yatağında uzan. Annene çok dikkat et ve onu-
Bir an yüzüne tokat yemişçesine olduğu yere mıhlandı.
-Ona selam söylersin.
Gülümseyerek yanımdan ayrılıp hastaneye doğru ilerledi. Ben de onun dediği gibi yapıp eve doğru yol aldım. Bu sefer ki taksi yolculuğum tamamen sessiz geçmişti.
*****
Biraz bitkin ve biraz yorgun bir şekilde, ağır ağır kapının önünde durdum. Cebimden çıkardığım anahtarımı tembelce kapı deliğine soktuğumda, kapının zaten açık olduğunu fark ettim. Annem bir yere gitmişse bile kapımızı asla kapatmadan gitmezdi ki... Vakit kaybetmeden ve neler olduğunu öğrenmek adına hemen içeriye girdim. Yürüdüğüm tüm parkelerde var olan çamurlu ayakkabı izleri kalbimin nefes alamayacağım kadar sert atmasına sebep oluyordu. İki genç polis ile karşılaşmıştım. Kapı eşiğinde durup kollarını bağlamış şekilde şüpheci gözlerle bana bakıyorlardı.
-Deniz hanım siz misiniz?
Başımı evet anlamında salladım. Ağzımı dahi açmadan, saliseler içerisinde dilim damağım kurudu.
- İçerideki bayan sizin neyiniz oluyor?
- Annem...
Gelmek için çabalayan gözyaşlarımı ve bütün kötü ihtimalleri bir kenara ittim.
-Bayan, yüksek gürültüler sebebiyle komşuların kontrole gelmesinin ardından, yatağında hayatını kaybetmiş olarak bulundu.
Artık onların ne dediğini duyamıyordum. Göz ucuyla ağır ağır eğildiğim o yatakta annemi görememiştim. Ama beyaz çiçekli nevresimin kırmızı çiçekli bir nevresime dönmesi, bana aradığım cevabı verdi.
- Peki benden ne istiyorsunuz? B-ben bilmiyorum... Yani ben evde bile değildim ve-
- Evinizden topladığımız parmak izleri ve annenizin vücudundaki yabancı parmak izleri sizinkiyle uyuşuyor. Korkarım ki şimdi susma hakkınızı kullanmak ve bizimle şubeye kadar gelmek isteyebilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARKANA BAK ( Sezon Finali)
ActionŞimdiki halimi daha önceden görebilseydim, omuzlarımdaki yükü hafifletmesi için Tanrı'dan merhamet dilenirdim... ~ Konu bana aittir. İzinsiz olarak farklı mecralarda paylaşımı yapılamaz ya da konudan esinlenilemez. Paylaşım yapanlar için hukuki iş...