"Bullied Girl" •Vsoo•

"Bullied Girl/ 20. Bölüm"

Kim Jisoo'dan

Yüzüme vuran güneş ışığıyla, kirpiklerimi hafif kırpıştırarak gözlerimi açtım. Vücudumu hareket ettirmek istesem bile belimden sarılan kollar buna engel oluyordu. Taehyung kollarını belime sarmış, beni kendi göğüsüne yaslamıştı..

Onun kolları fazlasıyla rahattı, ama kalkmam lazımdı. Yavaşça ellerini üzerimden çekmeye çalıştım, ama yine de bunu başaramamıştım, çünkü beni daha sıkı sarmış ve boynuma küçük bir öpücük kondurmuştu.

Dudaklarını daha sonra saçlarımdan hissetmiştim. Uyanıp-uyanmadığını kontrol etmek için sol tarafa döndüğümde dudaklarımız bir-biriyle çarpışmıştı...

Taehyung bana sırıtarak bakıyordu, hızlıca öne atılmış, alt dudağımı iki dudağının arasına alıp, emmeye başlamıştı bile. Gözlerimi şaşırmışça açıp, ona diktiğimde bir kaç dakika sonra bırakmıştı. Gülümseyerek saçlarıma küçük bir öpücük kondurmuş ve dudaklarını aralayıp, konuşmuştu.

"Günaydın güzelliğim." Söylediği iltifat üzerine utanmış ve gülümseyerek ona karşılık vermiştim.

"Günaydın Taehyungie.." yeniden dudaklarıma anlaşılmayacak derecede minik bir öpücük kondurmuş ve ellerini belimden çekmişti.

Yataktan kalkmıştı. Gözlerimle onu süzdüğümde altında sadece şort vardı, üzeri çıplaktı. Genellikle t-shirtle uyumayı sevmiyordu.

Yavaş adımlarla giysi odasına gitmişti. Neredeyse iki-üç dakika sonra üzerinde beyaz t-shirtle geri gelmişti. Siyah şortu ve beyaz t-shirti onu fazlasıyla çekici gösteriyordu.

"Güzelim hadi sende kalk, birlikte kahvaltı için bir yerlere gidelim." Diye konuştuğunda kaşlarımı çatmıştım. Kaşlarımı çatmamın nedeni önceden gittiğimiz mekanlarda ki, sorunlardı.

Lalisa ve Jungkook yanımızdan ayrılıp, başka bir eve geçmişlerdi. Bu yüzden kahvaltıyı ben hazırlamak zorundaydım, ama bundan bir rahatsızlık duymuyordum. Taehyung ise kendimi yormamamı isteyerek bizi kahvaltı için bir kaç restoranta götürmüştü. Her şey fazlasıyka güzel ilerliyordu, ama kız garsonlar Taehyung'a sarkıntılık yapana kadardı bu..

Taehyung her hangi bir şey söylememiş, kızlara posta koymam için bana izin vermişti bu yüzden mutluydum, ama yine de aklıma geldikçe sinirleniyordum. Şimdi yine nereden çıkmıştı ki, dışarıda kahvaltı yapma fikri?

Çatılmış kaşlarımla Taehyung yüzüme sırıtarak bakıyordu, kıskandığımı anlıyordu ve bende bunu nadir zamanlarda belli etmekten çekinmiyordum.

Evet onu deli gibi kıskanıyordum, çünkü bebeğimin babasıydı.

"Güzelliğim ne düşünüyorsun bakalım hm?" Yine o kelimeyi söyleyip, kalbimin daha hızlı çarpmasını sağlamıştı. Dudaklarımı büzerek ona dönerek konuştum.

"Tete kahvaltıyı evde yapalım lütfennn.." Hızlıca yanıma yaklaşıp, dudaklarıma sulu bir öpücük kondurmuştu.

"Neden bebeğim?" Sırf kıskandığımı dile getirmemi isteyip, kabul ettirmek istiyordu.

Ama bunu asla yapmayacaktım! Çünkü kendiside çoğu kez beni kıskanıp, delirmiş daha sonra da kabul etmeyip, kıskanmadığını söylemişti.

"Bir nedeni yok, sadece evde yapalım işte.." Dudaklarımı daha fazla büzmüştüm. Ben yatağın ucunda uturuyordum o ise karşımda durmuş, bana bakıyordu.

Parmaklarıyla çenemi nazikçe tutmuş ve dudaklarını aralamıştı..

"Sen böyle yaparsan ben sana kıyamam ki Küçüğüm, ama yine de sana zorluk çıkarmayalım. Kalk hazırlan Miniğim."

Söylediği laflar üzerine çenemi sarmalayan, ellerini sinirle ittirmiştim, gözlerim dolmuştu..

Onun karşısında ağlamak istemiyordum, ama hormonlarım buna izin vermiyordu işte...

Gözlerimin dolması üzerine şaşırmış ve hızlıca ellerini belime dolayarak, beni kucağına almıştı. Dudağıma minik bir öpücük bırakmıştı.

"Şşt neden ağlıyorsun Miniğim?" Panik olmuştu, ama umrumda değildi. Biraz o da üzülsün!

"Sen beni istemiyorsun, bıktın benden, yaptığım hiç bir şeyi beğenmiyorsun!" Dolu olan gözlerim artık yaşlarını yanaklarına bırakmıştı bile..

"Şşt yok öyle bir şey, ben seni çok seviyorum Meleğim, neden öyle düşündün ki?" Dudaklarıma, boynuma ve saçlarıma sayamadığım kadar fazla küçük öpücükler kondurmuştu.

Cevap vermeyip, sadece omuz silkmiştim, daha sonra kafamı boynuna gömmüştüm. O da hızlı olmayan adımlarla odamızdan çıkmış ve bir kaç dakika içinde alt kata inmişti. Adımları mutfağa doğru gidiyordu..

Ağlamam durmuş, dışarı çıkmadığımız için yüzümde bir gülümseme oluşmuştu.

Mutfağa giriş yapmış, beni tezgaha oturtmuştu. Dudaklarıma sulu bir öpücük kondurup, yanaklarıma düşen ıslaklıkları silmişti.

"Hep böyle gül Bebeğim, sakın ağlama." Alnını alnıma yaslamıştı, burnunu hafif burnuma sürttüğünde yüzümde yeniden gülümseme belirmişti.

Alnını alnımdan ayırıp, ellerini kalçalarımın iki yanına yaslamıştı. Şuan da tezgahta onun iki kolunun arasındaydım. Yüzüme yaklaşıp, burnumdan öpmüştü. İlgisini çok seviyordum..

"Hm şimdi benim güzellerime kahvaltı hazırlayıp, onları doyurmam lazım değil mi?" Söylediği kelimeye utangaç bir şekilde gülümsemiş ve kafamı sallamıştım.

"O zaman güzellerime kahvaltı hazırlayıp, onları doyurduktan sonra bende seni yiyebilir miyim Sevgilim?"
____________________________________

Hii guyss!!! Nabersinizz?
Eh ben biraz geç döndüm, bu fice de bayadır bölüm atmıyordum atayım dedim. Bu bölüm pek içime sinmedi, konu çok bulamadım..

Alışmışız ficlerde şerefsiz, soğuk Taehyung görmeye bu bölümü hanımcı Tete yapınca şaşırdınızz demii

Bebeğime(wimyass) söz vermiştim bölüm atacağım diye attım!!!

Küçük bir şarkı sözü bırakıp, gidiyorum.

"Saçlarında kayboldum"
"Dudaklarında kavruldum"
"Rüzgarlarında savruldum"
"Gel durdur istersen"

Neyse gençler görüşürüz! Kendinize iyi bakın millet!!

Seviliyorsunuzzz<333

-güler(wimyass vers.)