"Bullied Girl" •Vsoo•

"Bullied Girl/ 7. Bölüm"

Kim Jisoo'dan

Çalan alarmla kalkmıştım. Sabah olmuştu ve yine kötü bir gündü. Yani öyle hissediyordum. Yataktan kalkmak için üşeniyordum, ama mide bulantısıyla hızlıca banyoya koşmuştum. Saçlarımı elimle tutup, kusmuştum. Neden midem bulanmıştı ki? Ya o geceden sonra... Hayır.. Hayır.. Olamaz. Ya hamileysem? Bunu öğrenmenin tek yolu test yapmaktı. Ama okula gitmem gerekiyordu. Bu fikri aklımdan atıp, hızlıca üzerime bol eşofman ve sweatshirt giymiştim. Aşağı sesizce inip, ayağıma ayakkabılarımı giydim. Jungkook'un beni görmemesi lazımdı. Hızlıca koşarak evden çıktım. Eczaneye koşmaya başladım.

Testi alıp, çıkmıştım. Yürüyerek eve gidecektim. Jungkook'u yakalanmadan gitmenin tek yolu buydu. O okula gitmeden eve gitmeyecektim. Biraz daha parkta gezdikten sonra eve gitmeye başladım. Şu anda Jungkook okulda olması gerekiyordu. Bunları düşünürken çoktan eve gelmiştim. Anahtarı kapı deliğine sokup, iki kez çevirdim. Ve açılmıştı. Montumu çıkarıp asmış, ayakkabılarımı da çıkarıp bir köşeye bırakmıştım. Tam tahmin ettiğim gibi Jungkook evde yoktu, gitmişti. Koşarak odama gitmiş, direk banyoya girmiştim ve testi yapmıştım..

~5 Dakika sonra~

Korkudan tırnaklarımı yemeye başlamıştım. Teste bakmaya fazlasıyla korkuyordum. Ama bakmam gerekiyordu. Hızlıca çevirip baktığımda karşılaştığım o çift çizgi belki hayatımın sonu, belki de başlangıcıydı. Derince yutkunmuştum. Boğazımın düğümlendiğini, gözlerim yandığını hissediyordum. Ayaklarım artık beni taşıyamadığından kendimi yere bırakmıştım. Dolu gözlerimden yaşlar tek-tek süzülüyordu. Cidden hamileydim... O Adamın çocuğunu taşıyordum.. Bu iğrenç bir histi.. Bu çocuğu hiç kimseye söylemeden aldıracaktım.. Zaten Taehyung istemezdi.. Jungkook'a da asla söyleyemezdim. Ama o daha küçücüktü. Ona kıyamazdım..

"Ne yapacağım ben..?"

Ağlayarak oda da bir o tarafa, bir bu tarafa gidip-geliyordum.

"Hemen Aldırmalıyım, ama o.. o daha küçük.."

Gözyaşlarımı sildim. Elimi karnıma götürüp, okşamaya başladım.

"Ben sana kıyamam ki, miniğim.."

Saate baktığımda gitmem gerekiyordu. Hızlıca kıyafetlerimi üzerime geçirip, gözlerimin kırmızılığı gözükmesin diye sade bir makyaj yapmıştım. Koşarak aşağı indim. Montumu üzerime giyip, köşeye bıraktığım ayakkabılarımı da hızlıca giydim. Evden çıkıp, okula koşarak gitmeye başladım.

Yazar'dan

Jisoo okula gelmiş, koşarak içeriye girmişti. Tenefüstü ve herkes dışarıdaydı. Jisoo'nun gözleri direk Jungkook ve Taehyung'u aramıştı. Jungkook kendi arkadaşlarıyla takılıyordu. Jisoo'yu daha görmemişti. Taehyung ise her zaman ki gibi Yoongi ve Jimin'leydi. Taehyung'u onlarla gülerken Jisoo'nun gözleri dolmuştu. Hiç bir şeyden haberi yoktu Taehyung... Olsa ne olur ki, zaten Taehyung umursamayacaktı ve aldırmasını söyleyecekti. Jisoo hızlı adımlarla hiç kimseye -Taehyung ve Jungkook'a- görünmeden koşarak okulun içine girdi. Hızlıca sınıfa çıkıp, girdiğinde sınıfta sadece Lalisa arkadaşları Jennie ve Roseanne vardı. Onlarda Jisoo'yu umursamadan aralarında konuşmaya devam etmişlerdi. Jisoo sırasına yerleşti. O an Jungkook sınıfa girmişti. Jisoo'yu gördüğü gibi hızlı adımlarla onun yanına gelmişti.

"Noona evde yoktun? Neredeydin sabah?"

"M-markete gitmiştim Jeon. Almam gereken şeyler vardı."

"Peki Noona, ama lütfen bir daha böyle gitme. Endişeleniyorum.."

"Tamam Jeon."

Jisoo Jungkook'la konuşurken sınıfa Taehyung ve çetesi girmişti. Taehyung Jisoo'ya sırıtarak bakarken Jisoo'nun gözleri dolmuştu. Jungkook Jisoo'nun baktığı yere baktığında Taehyung'u görmüştü. Sessizce, Jisoo'nun duyabileceği şekilde konuştu.