"Bullied Girl" •Vsoo•

"Bullied Girl/ 16. Bölüm"

Kim Taehyung'dan

Elimdeki içkiyi içerek, boğazımı yakmasına izin vermiştim. Deri koltukta oturmuş, uyuyan Jisoo'yu izliyordum. Yemek yedikten sonra biraz oyalanmış ve yeniden uyumuştu. Bende odada ki, koltukta oturmuş onu izliyordum.

Gözlerimle telefonumu aramıştım ve tam Elime alacağım sırada kapı çalmıştı..

Hızlıca ayağa kalkıp, sakin adımlarla kapıya doğru gittim. Ses çıkarmamak için yavaşça kapıyı açmış ve odadan çıkmıştım. Jisoo'yu uyandırmak istememiştim.

Merdivenlerden koşar adımlarla iniyordum, çünki kapı çalındığın da Jisoo seslete uyana bilirdi..

Kapıyı açtığım da sadece Lalisa ve Jungkook'un geldiğini düşünmüştüm, ama yanların da Jennie, RoseAnne, Yoongi ve Jimin'de vardı.

"Merhaba Taehyungg"

Lalisa neşeli çıkan sesiyle konuştuğun da bende konuştum.

"Merhaba ve hoşgeldiniz!"

Sert sesimi aldırmayıp, salona geçmişlerdi. Kapıyı kapatıp, bende salona geçtiğim de hepsi koltuklara yerleşmişti bile!

"Neden geldiniz?"

Duvara yaslanmış, sesimin ne kadar kaba çıktığını bile umursamamıştım.

"Arkadaşların değilmiyiz Taehyung?"

Demişti Jimin. Göz devirip, cevap vermiştim.

"Arkadaşım olmanız her bokum da buraya geleceğinizi göstermiyor Jimin!"

Tabiki de beni aldırmamışlardı bile, çünkü biliyorlardı sinirliydim ve onlardan çıkarıyordum!

"Zaten senin için gelmedik, Jisoo için geldik!"

Demişti Jennie. Yine göz devirmiş ve küçük bir kahkaha atmıştım.

"Hah siz Jisoo'yu mu düşünüyorsunuz cidden?!"

Dediğim de Lalisa hızlıca araya girmişti.

"Tamam Taehyung, yeter! Jisoo'yu görmek için geldiler. Niye fazla tepki verip, tersliyorsun?"

"Of kafam yerin de değil, gerçekten!"

Hızlıca yaslandığım duvardan vücudumu çekmiş ve koltuğa atmıştım. Elimle alnımı ovuşturup, okşuyordum.

"Jisoo iyi mi?"

Daha yeni konuşan Roseanne'ye çevirdim gözlerimi..

"Hm hm iyi."

"Sen galiba iyi değilsin Taehyung?"

"Cidden yorgunum Yoongi hem de fazlasıyla.."

"Jisoo'yla ilgilenmek mi yoruyor diyeceğim, ama pek inandırıcı gelmiyor ilgileneceğin."

Diyip gülmüştü Jimin. Aptal adam!

"Sen kısa boyunla ilgilen Jimin!"

Dediğim de göz devirmişti. Elimle yeniden başımı ovuşturduğum da merdivenlerden duyduğum seslerle kafamı oraya çevirmiştim.

Jisoo küçük bir çocuk gibi tatlı-tatlı merdivenlerden iniyordu. Bu haline gülmüştüm.

"Taehyungg?"

Gözlerim onun inmesini izlerken konuştum.

"Efendim Bebeğim."

Gelip, yanıma oturmuştu. Gözlerini diğerlerinin üzerinde gezdirip, konuşmuştu.