δυο

110 26 47
                                    

2018, İstanbul

Ebrar kantinden iki simit iki ayran alıp sınıfa çıktı. Yanında oturan ve saatin sadece sekiz olduğunu umursamadan dedikodu yapan kıza verdi bir simit ve ayranı. Kız ona bakıp gülümsedikten sonra hiç hız kesmeden devam etti konuşmasına. Ebrar da çantasını arka sıraya bırakırken onu dinlemeye başladı: "Bizim dönemdeki Kaan ile Pınar sevgiliymiş işte de yeni gelen kız yüzünden ayrılmışlar." Ebrar kızın yanına oturup ona baktı.

"Hangi Pınar?" Ebrar'ın sorusuyla kız ona dönüp kollarının arasına aldı. Ebrar da sırtını onun vücuduna yasladı. "Ya yok mu bu beraber resim kursuna girdiğimiz?"

"Ay sapık Pınar." Kız gülümseyip başını salladı. Ebrar da onun gülmesine güldü. "Neyse bizi ilgilendirmiyor." Diye aradan çıktı kız her zaman yaptığı gibi.

Ebrar ve o gülüşürlerken içeriye İzmir gezisinden beri görmediği biriciği Mile girdi. Onların olduğu tarafa bakmadan arka sıraya geçti. Ebrar kızın kollarından kurtulup aldığı simit ve ayranla yanına gitti. Masaya bırakıp yanına oturdu. "Günaydın bal böceğim. Günaydın hayatımın anlamı. Günaydın çocuklarımın anası."

"Teşekkür ederim." Mile ayranı çalkalayıp açtı. "Niçin aşkım? İltifatlar için mi yoksa simit için mi?"

"Çocuklarımın anası ne zamandan beri iltifat?"

"Yaklaşık iki yaşımızdan beri. Hatırlıyor musun benim oyuncak bebeğim Hatice-" Mile kafasını ellerinin arasına alıp bağırırcasına sözünü kesti; "Ebrar lütfen kız arkadaşının yanına git!"

"Mile, Oya yüzünden mi telefonlarıma çıkmıyorsun? Ciddi olamazsın."

"Şu lanet dünya bir tek senin etrafında dönmüyor Ebrar. Benim de yaşadığım şeyler olabiliyor ya."

"Mile cidden kırıcı olmaya başlıyorsun."

"Ebrar sana git dedim." Ebrar sıralarına astığı çantasını alıp Oya'nın sırasına geçti. "Ne oluyor buna?" Dedi Oya kafasıyla Mile'yi işaret ederek. "Bilmiyorum ama çok moralim bozuldu. Yapmaz hiç aslında böyle şeyler." Oya dudağını büküp onu tekrar kollarının arasına çekti. "Benim yüzümden mi?" Ebrar ellerini onun yanaklarına koyup okşadı. "Güzelim seninle alakası yok. Benim yaptığım bir şeye sinir olmuş ihtimalen. Ben de çözerim onu. Sen kafana takma." Oya başını sallayıp Ebrarın elini öptü.

Arkada gizlice onları izleyen Mile gözlerini kapatıp burnunu çekti. Lale onun yanına oturup sırtını ovmaya başladı. "Kanka sinirimi bozuyor bu benim."

"Mile'm keşke bir tek senin sinirini bozsa."

"Annemin sözünü dinleyip gitsem mi?"

"Bugün akşam konuşalım olur mu?"

"Yarına bilet aldıracağım babama. Daha fazla katlanmak istemiyorum. Anneme de Ebrara da."

"Güzelim akşam olsun konuşalım. Olur mu?" Mile kafasını sallayıp sıraya gömdü.

☆☆☆

"Aman benim en sevdiğim kaynanam gelmiş. Neroşum niye ağlıyorsun sen?" Ebrar kollarını Mile'nin annesinin boynuna sardı. Annesi ne kadar kaş göz işareti yapsa da umursamamıştı. "Melissa sinirlerimi bozuyor."

nepenthe, ebgas Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin