εννέα

60 13 19
                                    

Lale ve Mile dudaklarını büzüp gülüşerek herkesle şakalaşan Ebrara baktılar. "Kanka ne oluyor buna?"

"Ne bileyim Lale. Sabah uyanınca Oya gelecek dedi. Babamla annemi ayrı sandı filan. Ben de anlamadım ne oluyor."

"Evlenmeden önce Ahmet şerefsizi de böyle olmuştu. Kaçmak için delik arıyordu. Boşandı kurtuldu benden öküz herif."

"Lale çocuk etkileniyor bak." Mile eliyle önünde trenlerle oynayan Parla'yı gösterdi. "Çocuk anlamıyor sanki Mile. Babası içtiği alkolden onu bile görmüyor."

"Abartma Lale. Adam ağzına sürmüyor Parla yanına gelince."

"Mile sen kimin tarafındasın?"

"İkiniz de benim arkadaşımsınız. Taraf tutmuyorum. Siz severek ayrıldınız, hatırlatırım."

"Keşke babamı dinleseydim de on sekiz yaşımda evlenmeseydim. Belki daha sonra evlensek daha güzel bir evliliğimiz olurdu."

"O zaman da Parla olmazdı. Baksana kızın geldi beş yaşına. Öyle böyle derken büyüdü gitti."

"Haklısın." Lale ona bakan kızına bir öpücük gönderdi. "Çok mutlu hem babasını göreceği için."

"Hiç sorma. Akşamdan beri anne ne zaman gelecek diye darlıyor." Mile gülüp sandalyesine yaslandı. "Çocuk o. Yok babam alkolik yok annemle kavga ediyorlar diye ayırmaz. Hem de kız çocuğu. Babasına fena düşkün olur. Bir şeylerin farkına gençlikte varırlar."

"Aralarının bozulmasını istemem."

"Niçin?"

"O ne biçim bir soru öyle?"

"Yani Ahmetle görüşebilmek için mi kızın için mi?"

"Her ikisi için de." Mile kafasını sallayıp güldü. "Lale ben şeyi diyeceğim sana."

"Söyle canım."

"Ebrar dün içti ya baya."

"Eee."

"Ondan sonra bir şeyler yaşandı bitti orası çok önemli bir detay değil." Lalenin ufak çaplı kahkaha seansı bittikten sonra Mile devam etti; "Kafasını çarptı bu. Acaba diyorum ki bu hafızasını filan mı kaybetti?"

"Oha Mile. O kadar olamaz."

"Ama fena vurdu."

"Mile şaka yapmıştır sana. Kıskandırmak için söylemiştir belki de Oya'nın adını."

"Yok biz onları aştık."

"Tamam Mile hafızasını kaybetmiştir. Oldu mu kardeşim?" Mile ayağıyla ritim tutmaya başlayıp tırnağını dinlemeye başladı.

Ebrar ona dönüp baktığında gözlerini kısıp yanına ilerledi. "Ne oldu güzelim?"

"Hiç ya." Lale gülümseyip kızının yanına gidince Ebrar onun boşalttığı sandalyeyi Mile'nin karşısına çekip oturdu. "Bir şey var sende, belli."

"Yok bir şey sevgilim. Düğün öncesi stresi galiba."

"Hiç streslenme. Sadece bir imza atacağız." Mile kafasını sallayınca Ebrar onun ellerini tuttu. "Hem belki İzmir'e taşınırız."

"O nereden çıktı? Sen çok seversin İstanbul'u."

"Çok değer verdiğim biri İzmir'de yaşamak daha az karmaşık demişti bana. Belki tavsiyesine uyarız." Mile kafasını sallayıp gülümsedi. "Havuza mı girsek ya?" Ebrar kulağının dibinde resmen bağıran Zehra'ya baktı. Mile ellerini ayırıp ayağa kalktı. Zehra'nın belini tuttu. Beraber havuza atladılar. Anlaşılan burada da Zehra'dan nefret edecekti.

nepenthe, ebgas Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin