μύγα

77 19 90
                                    

"Bu hep böyle mi olacak?" Dedi Lale Oya ve Ebrarı gösterirken. Ahmet onun elini çekip öptü. "Mile derse odaklı. Seni görürse onları da fark eder. Lütfen aşkım."

"Ahmet şuna bak. Kızın yanına gidince satıyor resmen."

"Hayır Lale. Sadece sevdiğini düşünüyor."

"Sence sevmiyor mu?" Ahmet bir arka sırasındaki Mile'ye bir de en ön sırada oturan Ebrar'a baktı. "Seviyor ama Oya'yı değil."

Zil çaldığında Ebrar ve Oya ayaklandılar. Mile; Oya ve arkadaşlarının yanında köpek gibi gezeceğini düşünürken kapıda birbirlerinden ayrıldılar. Ebrar da Mile'nin yanına oturdu.

Lale ve Ahmet arkalarına döndüler. "Hayırdır? Siz buralara uğrar mıydınız Ebrar?" Ebrar Mile'nin karaladığı kağıdı tutup Lale'nin yüzüne fırlattı. "Hanımcı oldu ya. Laf söyletmez karısına." Ahmet otuz iki diş sırıtırken bir karalama kağıdı da o yedi. Mile Ebrarın koluna yaklaşıp yaslandı. Ebrar Lale ve Ahmetle olan bakışma savaşını bitirip Mile'ye baktı. "İyi misin Milecita? Yorgun gözüküyorsun."

"İzmir'e gitmeden önce hazırlamam gereken bir kaç şey var. Onlarla uğraşıyorum." Ebrar başını sallayıp Mile'nin yattığı kolu başının altından çekerek sarıldı. Saçına bir öpücük kondurduğunda Mile huzurla gözlerini kapattı.

"Ebito birden fazla eşlilik Atamla düştü yalnız."

"Ahmet şu sevgilini sustur gerçekten çığırırım." Mile anın bozulacağını hissedince Ebrarın kolunun altından Lale'ye sus diye fısıldadı. Lale sinyalleri alınca dil çıkarıp önüne döndü. Ahmet te erkek arkadaşlarıyla takılmak için dışarı çıktı.

"Aldın mı biletini?"

"Babam gelecek. Eşyalar için filan. Tarihi biraz öne çektik o yüzden. İki hafta."

"Mile böyle olmuyor. Lütfen yarın git." Mile gülüp Ebrarın kolunun altına daha çok sokuldu. "Babamın eşinin kızı da gelecek."

"Hoppa. Bir de üvey kardeşimiz çıktı. Romantik bir an yaşarsanız beni ara. Nikahına da beni şahit yap."

"Belki de evren bizi bir araya getirmek için senden ayırıyor. Sonuçta her bir mutlu an için cefa çekmemiz gerekiyor."

"Allah'ım karım az önce beni olmayan sevgilisiyle arasına girdiğim için suçladı."

Bu kelimeler yanlış zamanlama içinde ağzından ağzından çıkmıştı. Oya hemen kapıdan girip yanlarına geldi. "Aşkım dışarıya çıkıyoruz."

"Tamam Oya çıkın."

"Ebrar seninle çıkıyoruz." Mile gülümseyip Ebrarın kollarının arasından kurtuldu. "Hadi git Ebrar."

"Mile-" Ebrar sözünü tamamlayamadan Oya onu çekip koridora çıkardı. Açık sınıf kapısını arkasından kapatıp Ebrarın elini bıraktı. "Sen ne yaptığını sanıyorsun ya?"

"Ne yapıyorum Oya ben?"

"Karım filan." Oya karşıdaki tuvalete girip bütün kızlara bağırdı. Ebrar yanına geldikten sonra kapıyı kilitleyip ne kadar kirli olduğunu umursamadan yere oturdu.

"Ebrar sana yirmi bin kez sordum Mile'yi seviyor musun diye."

"Evet seviyorum ama o manada değil."

"Ebrar sen kendini kandırıyorsun. Kıza aşıksın."

"Oha Oya! Abartma istersen."

"Tamam yanıldığımı kanıtla. O kızla görüşmeyi bırak."

"Oya ben onsuz yapamam."

nepenthe, ebgas Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin