İki

394 40 7
                                    

2019

"İlkin bir gelirmisin!"

Zeynep hocanın sesiyle elimdeki topu yere bıraktım  ve hızlı adımlarla yanına gittim.

"Birşey mi oldu hocam"

"İlkin gel otur seninle birşey konuşmam lazım"

"Peki hocam" dedim ve hemen yanımdaki sandalyeye oturdum. Birşeyler olduğunu anlamıştım ve bu yüzden gerilmiştim.

Zeynep hoca bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

"İlkin farkında mısın son zamanlarda performansın düşüyor"

"Hocam elimden geleni yapıyorum"

"Elinden gelen bunlarla sınırlı olmamalı ilkin, eğer böyle devam ederse kadro dışı olabilirsin"

Hiçbir şey demeden yere bakıyordum.

"İlkin bu durumun barışla bir alakası varmı?"

Bakışlarımı yerden kaldırıp Zeynep hocaya baktım. Hakkımdaki çoğu bilgiyi biliyordu.

"Kavga mı ettiniz yine"

Başımı salladım olumsuz anlamda

Ancak etmiştik.

"Yalan söyleme ilkin ne zaman kavga etseniz gün boyu dünyadan soyutlanmış gibi oluyorsun"

"Hocam.."

"İlkin biliyorum özel hayatına karışmamam gerekiyor ama o çocuk senin kariyerine zarar veriyor"

Konuşamıyordum sadece azar işitirken halının desenlerini ezberleyen küçük çocuklar gibi bakıyordum yere. Hocanın haklı olması canımı yakıyordu.

Belki de haklı değildi ancak ben suçlayacak birşey arıyordum.

"Duydun mu beni ilkin o çocukla aranda ne varsa bitir"

Başımı saklamakla yetindim.

"Söylediklerim yüzünden sakın moralini bozma tamam mı?"

"Peki" dedim yalandan bir gülümsemeyle "çok çabalayacağım"


"Tamam arkadaşlarının yanına git ve çalışmaya devam et"

Oturduğum yerden kalktım ve salondan çıktım. Lavabonun kapısını açtım ve içeriye girdiğimde kapıyı kapatarak yere çöktüm.

Son günlerde barışla yaşadığımız tartışmaya takmıştım kafamı. İdmanlarda sürekli düşüncelere dalıp gidiyordum.

Barış son zamanlarda fazla kıskançtı. Öyleki yanımdan geçen erkek sinek bile sinirini bozuyordu. Belki beni özlediğindendi fakat bu benim canımı çok sıkıyordu.

Yaklaşık bir buçuk hafta önce barışla yine bu konuda kavga etmiştik. Bu seferki diğerlerinden farklıydı. Ya barış yada ben dayanamaz arardık birbirimizi. Ama bunda ne o aradı ne de ben.

Zeynep hocanın dediğinin aksine moralim çok bozulmuştu. Orada öylece durup ağlıyor ne yapacağımı düşünüyordum. Kadro dışı edilmek istemiyordum. Ama barışdan ayrılmayı hiç istemiyordum.

Cebimden telefonu çıkardım ve saate baktım. Barışın mola saatiydi. Ardından rehbere girerek barışın numarasını tuşladım.

Kaybolan Yıllarım | İlkin•BarışHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin