Bir yıl sonra
Antrenmandan geldiğimde aşırı yorgundum. Biraz uyuduktan sonra acıktığım için uyanmış ve kendime hazırladığım yemeği yedikten sonra salona geçip oturmuştum.
Instagram'da gezinirken barışın fotoğrafı çıktı karşıma. Barış son zamanlarda baya iyi oynuyordu ve herkesin gözdesiydi.
Aslında barışla halen daha düzgünce oturup konuşmamıştık. Eskisi gibi olmasada yine yakındık ancak bu konuyu bir türlü konuşmamıştık.
Kapının çalmasıyla bir anda irkildim saat ona geliyordu ve ben kimseyi çağırmamıştım. Ayaklandım ve kapıya doğru gitmeye başladım. Kapıyı açtığımda öylece dikilen barışı görünce şaşırdım.
"Bir şey mi oldu barış?"
"İçeri gelebilir miyim?"
"Tabi" dedim ve kapıyı tamamen açarak içeri geçmesi için boşluk bıraktım.
Barış salona doğru yürümeye başladığında bende peşinden gittim ve oturduğu koltuğun yanındaki tekli koltuğa oturdum.
"İlkin artık konuşmamız lazım"
Sonunda, eğer bu gün sorunlarımızı çözersek sonunda özlem giderebilecektim.
"Bencede" dedim iç sesimin aksine sakin bir şekilde başımı sallayarak.
"Sen başla"
"Ya barış nereden başlasam bilemiyorum. Buraya geldiğim zaman hiç kimsem yoktu. Küçüktüm ve tek başıma ne yapacağımı bilmiyorum. Zeynep hocam vardı tek. Zeynep hoca o zamanlar bizim takımla ilgileniyordu ve beni severdi. Her zaman yanımda olurdu, ablam gibiydi"
Başını sallayarak devam etmemi söyledi.
"Herşey güzel ilerliyordu. Elifle tanışmıştım sen beni ziyarete geliyordun falan. Sonra ben sakatlık geçirdim biliyorsun. Ondan sonra herşey değişti. Kendimi zar zor toparlamıştım ama en küçük darbede yıkılacaktım. Voleybola tekrardan başladığım günlerde senle yine kavga etmiştik. O gün antrenmanda çok kötü oynamıştı. Zeynep hoca bunu fark ettiğinde beni yanına çağırdı. Performansımın düştüğünü böyle devam ederse kadrodan çıkarılacağımı söylüyordu. Senden de haberi vardı Zeynep hocanın, kavgalarımızı falan biliyordu. Senin bana zara verdiğini eğer senden ayrılmazsam bunun kariyerimi ve beni kötü etkilediğini söylüyordu. O gün çok korkmuştum uzun zamandır çabaladığım şeylerin elimden kayıp gidecek olması çok korkutuyordu"
Gözlerini gözlerimden ayırmadan pür dikkat dinliyordu beni.
"Ne düşünerek bunu yaptığımı bilmiyordum ama o gün lavaboda ağlarken seni aradım ve senden ayrıldım. Daha sonrasında çok pişman oldum ama artık geri dönüşü yoktu. Ertesi gün seni kapının önünde gördüğümde çok şaşırdım sana sarılmak istedim ama yapamadım"
Gözlerini çekti ve derin bir nefes alarak tekrardan bana bakarak konuşmaya başladı.
"Yalan söylemeyeceğim İlkin. Ben ilişkimize devam ettirmeye çalışırken senin en küçük şeyde beni terk edeceğini düşünmezdim"
"Küçük değildi barış"
"Neyse ne ilkin yinede çabalamanı beklerdim en azından"
Haklıydı.
"O gün Ankaraya geri döndüğümde bir karar vermiştim kendime. Seni unutacaktım ve kendime yeni bir sayfa açacaktım. Çok çalıştım kendimi, futbola adadım. Ne kadar çabalasamda beceremedim seni unutmayı. Bir gün hocamız beni yanına çağırdı. Fatih hoca benimle konuşmak istiyormuş. O gün Galatasaraya geleceğim kesinleşmişti. Biran tereddüt ettim. Her ne kadar seni hala unutamasamda seni görmek istemiyordum canımı yakacaktı çünkü. Yaklaşık bir hafta sonra İstanbul'a geldim seninle çok fazla karşılaşacağımızı düşünmezdim ama daha ilk günden görmüştüm seni"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Yıllarım | İlkin•Barış
Fanfiction"Korkaksın İlkin ben bizim için herşeyi yapabilecekken sen aptal bir spor uğruna beni sattın"