Büyük demir kapı gürültüyle açıldı. Daha küçüktüm o zamanlar ama bu eve geldiğim günü dün gibi hatırlıyorum. On üç yaşında bir kızdım bu eve geldiğimde. Annem ve babam trajik bir şekilde öldürülmüştü ve ben hayatta yapayalnız kalmıştım.
Daha 13 yaşında, annemin ve babamın cansız bedenlerinin başında, artık ağlamaktan yorulmuş, donuk gözlerle boşluğa bakarken, dayımın yanıma gelip, kırık çıkan sesiyle bana seslenip, kaldırdığını hatırlıyorum.
O acı günü asla unutamam.
Hayat, beni yalnız bırakmayı seçmiş, anne ve babamı, ikisini birden aynı anda koparmıştı benden. Dayım bana dayanak olacaktı hayatımın devamında.
Annem ve babamın cansız bedenleri evden çıkarılıp götürülürken bayılmışım. Gözlerimi açtığımda kendimi odamda bulmuş, uyanır uyanmaz tekrardan yüzleştiğim gerçekle, bağıra bağıra, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım.
Hayatımın en kara, en kötü günüydü 23 Ekim.
O günü asla unutamam. Unutmayacağım.
Böyle bir şey yazmaya başladım. Etkileşim olursa devamı gelir.
Konusunu nasıl buldunuz?
Yorumlarınızı bekliyorum 🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKİM (+18)
RomanceKuzenime aşık olmak benim elimde değildi. Eğer elimde olsaydı, o gece hiç yaşanmasın isterdim. +18 sahneler olacaktır. Rahatsız olanlar hiç başlamasın. 16.08.2024