EKİM (+18)

5- Sabah ve Öpücük

Güneşin yüzüme vurmasıyla açtım gözlerimi. Eylül ayına girmiştik artık ama yaz tamamen bırakmamıştı bizi. Sonbahar ve kışı, yaza göre daha çok seviyordum. Sabırsızlıkla bekliyorum yazın tamamen bitmesini.

Saate bakmak için sağ tarafa doğru döndüğümde, yatağımda Bartu'nun olduğunu gördüm. Gözlerim şokla açılırken, onun burada ne işi olduğunu düşünmeye başladım. Neden burada uyumuştu? Benim yatağımda ne işi vardı?

Dün gece eve geldikten sonra, ben odama girdiğimi hatırlıyorum. El ele olduğumuz için, o da benimle gelmişti. Bunun için de benimle yatmış olmalıydı.

Yatakta doğrulup oturur pozisyona geldiğimde, üstümde hâlâ dün geceki elbisenin olduğunu farkettim. Ben orada öylece otururken, sırtımda hissettiğim elle, adeta nefesimi tuttum.

Bartu'nun eli çıplak sırtımda geziyordu. Sanki okşar gibiydi. Yatakta hareketlenme oldu ve sadece saniyeler sonra önce sırtımda, sonra da sol omuzuma öpücük bıraktı.

"Günaydın güzelim." dedi ve çenesini omuzuma yerleştirdi arkamdan.

"Günaydın." dedim kısık çıkan sesimle. Öpücükleri aklımı başımdan almıştı resmen.

"Ne zaman uyandın sen?"

"Şimdi uyandım. Birkaç dakika oluyor." diye cevap verdim. Olduğu yerde ayrılmasın diye hareket bile etmiyordum. Bana bu kadar yakın olması kalbim için çok da iyi değildi.

Kollarını belime sarıp, alnını omuzuma dayadığında, gerçekten öleceğimi sandım. Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atıyordu.

"Yanında  ne güzel uyumuşum." dediğinde yutkundum. Niye böyle davranıyor, niye böyle konuşuyordu? Hislerimden haberdar olsa böyle yapar mıydı tartışılır.

"Buna sevindim." dedim ve sessizce derin bir nefes aldım.

"Artık sık sık buradayım." dedi gülerek. Şaka yaptığını bildiğim için ben de güldüm ama sahte bir gülüştü.

Dün geceden sonra biraz daha yakınlaştığımızı hissediyordum. Az önceki öpücükleri de bu hissimi doğrular nitelikteydi.

"Hadi kalkalım da duş alalım." dedim ve hiç istemesem de ellerini belimden ayırdım. "Yani sen odanda al duşunu." dedim salak gibi. Kalkıp yüzüne baktığımda gülmemek için kendini sıkıyor gibiydi.

"Hadii kalk artık." dedim sabırsızca ve odamdaki banyoya geçtim. Kalbim deli gibi atıyordu. Odamın kapanma sesini duyunca, gittiğini anladım. Üstümdeki elbiseyi çıkardım ve ayna karşısında çıplak omuzuma dokundum. Öptüğü omuzuma.

Gözlerimi kapattım ve o anı düşündüm. Ah ne kadar güzeldi.

Gerçek olamayacak kadar güzel...

Daha fazla düşünmemek için, tamamen soyundum ve duşun altına girdim. Su üstüme dökülürken gözlerimi kapattığımda yine tek düşündüğüm Bartu'ydu.

Yorum...