"Katil o adam diyorum işte."
"Beomgyu o adam katil falan değil boş yere yanlış kişiyi tutuklatacaksın bize."Tam beş dakikadır aynı konu üzerinde tartışıyorlardı. Daha doğrusu Taehyun Beomgyu'nun fikrine karşı çıkıyor, Beomgyu ise onun bu halini çekici bulduğu için inat etmeyi sürdürüyordu. Taehyun öyle kendinden emin ve inatçıydı ki, Beomgyu elinde olsa onu orada nefesi kesilene dek öperdi.
"Beomgyu?" kafasındaki düşünceler iyice allak bullak olurken Taehyun'un sesiyle kendine geldi. "Hm?"
"Daldın, iyi misin?" az önce yüzünde yer edinen ciddi ifade yok olurken endişesi açıkça okunur duruma gelmişti. "İyiyim ya bir şey düşünüyordum." dedi gülümseyerek. Taehyun kafasını dağıtmaya çalışırken sanki ona dikkat etmiyormuş gibi gözükmeyi deniyor olsa da, Beomgyu'nun en ufak bir hareketinde endişeye kapılıyordu."Yani bu adamı tutuklatmayacaksın bana öyle mi?" diye sordu ve hemen ardından mızmızlanarak dudaklarını sarkıttı. Kollarını göğsünde birleştirmeyi de ihmal etmedi. "İstiyorsan tutuklayalım ama bu adam katil değil."
Taehyun komik görünüyordu. Hayatının büyük bir kısmını kaşlarını çatarak ya da ciddi bakışlar atmaya çalışarak geçiren birine göre şu an oldukça şapşaldı. "Tamam ya tutuklamayalım, sen kimi diyorsan onu alalım içeri." Taehyun güldü. "Ne oldu da bir anda değiştirdin fikrini?" Beomgyu omuz silkti. "Oyunu çabuk bitirme ve seni yemenin derdindeyim."
Açık açık söylediği şeyle Taehyun'un belgeleri karıştıran elleri durdu ve Beomgyu'ya baktı. "Öyle mi?" dedi normalden de farklı olan bir ses tonuyla. Ardından hiç beklenmeyecek bir şeyi yaparak sırıttı. Beomgyu'nun onu izleyen gözleri an be an daha da büyürken, şokla Taehyun'u izledi. "İçine bir şey mi kaçtı senin?" diye sordu şaşkınlıkla.
Taehyun yüzündeki ifadeyi bir an olsun silmeden belgeleri rastgele bir yere bıraktı ve oturduğu yerde arkaya doğru yaslanıp, ellerini yere koyarak onlardan güç aldı. Kucağı tam olarak Beomgyu'nun gözlerinin önündeydi.
"Kimi tutukluyoruz?" diye sordu. Bir anda bambaşka bir insana dönüşmüş gibiydi. Gözlerindeki ifade Beomgyu'yu yutkunmaya sürüklerken, oturduğu yerde kıpırdandı ve gözlerini kaçırdı. "Bilmem kimi istiyorsan tutukla." dedi aceleyle. Ona bakmak vücudunu atağa geçiriyordu. Sanki ergenliğe yeni girmiş biri gibi hissediyordu.
"İstiyorum." dedi birkaç saniyelik sessizliğin ardından. Beomgyu kaçırdığı gözlerini tekrar Taehyun'un üzerine dikti. "Neyi?"
"Beni yemeni."Dudakları yukarı kıvrılırken tekrar aynı sırıtış yerleşti yüzüne. Beomgyu bir şeyleri doğru idrak edip edemediğini aklında tartmaya çalıştığı sırada vücudu ondan bağımsız harekete geçti ve yerinden kalkıp bir anda kendisi için açılan kucağa yerleşti.
Taehyun'un dudaklarına kapanmadan hemen öncesinde gözlerinde gördüğü o yabancı ifadeyi asla unutmamak üzere zihnine kazıdı. Farklıydı. Belki de bir şeyleri kabulleniyordu.
Soğuk eller tişörtünden içeri sızdığında vücudu titredi ve Taehyun'a biraz daha sokuldu. Beyninde aynı anda birden çok ses alarm durumundaydı. Elleri beceriksizce Taehyun'un saçlarına dolandı ve Taehyun onu her kendine bastırdığında, saçlarını çekiştirdi.
"Hyung," diye mırıldandı kalçasında hissettiği eller yüzünden. Sesi boğuk çıkıyordu ve nefes nefeseydi. Dudakları tekrar Taehyun'un dudaklarıyla birleşti. Başı dönüyordu ve tutunabileceği tek yer Taehyun'un omuzlarıydı. Taehyun'un her hareketinde ise ister istemez omuzlarını sıkıyordu.
Soğuk eller vücudunda dolaştıkça ısınmaya başladı. Belki de kendisi yandığı için öyle hissediyordu. Nefesleri kesildiği için ikisi de geri çekildi ve Taehyun kısılmış gözleriyle karşısındaki çocuğu izledi. "Yanakların kızarmış." dedi ve baş parmağıyla Beomgyu'nun yanağını okşadı. Bunu yapmasıyla Beomgyu kafasını Taehyun'un avucuna yasladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
glue song • taegyu
Fanfictionbeomgyu: az önce mekanda ikizimi bi kızla öpüşürken gördüm bana diyo ki anneme söyleme olur mu...usta asıl sen anneme benim bi oğlanın ağzından tekila shotladığımı söyleme