final ♡

619 120 114
                                    

Oturduğu yerde hareketlendiğinde Beomgyu apar topar ayağa kalktı. "Kumanda mı? Su mu? Dosya mı istiyorsun yoksa? Getireyi-" bir oraya bir buraya adımlayan bedeni Taehyun tarafından durdurulduğunda, koltuğa çekildi ve kendisi için açılan yere oturtuldu. Gözleri merakla Taehyun'dan bir şey söylemesini bekliyordu.

"Sadece oturuşumu düzeltmek istedim bir tanem." dedi Taehyun gülümseyerek. Beomgyu'nun diken üstünde olduğunun farkındaydı ancak bu derece olduğunu ilk kez öğreniyordu.

Eli Beomgyu'nun çenesinde dolandı ve yanağına çıktıktan sonra bulunduğu yeri okşadı. Bunu yapmasıyla Beomgyu gözlerini yumup yüzünü Taehyun'un avucuna yasladı. Panik yapmaması gerektiğini kendisi de biliyordu ancak içten içe kendini engelleyemiyordu.

"Ben iyiyim Beomgyu." dedi Taehyun. Beomgyu gözlerini açtı ve ona baktı. Sanki sözünde ne kadar ciddi olduğunu anlamak istermiş gibi dikkatle inceledi yüzünü. "O gün de sorun yok demiştin ama varmış." gülümsedi Taehyun. Beomgyu'nun imalı imalı söylenmeleri ona tatlı geliyordu. Bir yandan da haklı buluyordu.

"Haklısın ama şimdi gerçekten iyiyim. Hoplayıp zıplayayım mı inanman için? Dur bak bekle." gerçekten de zıplamak adına yerinden kalkacağı esnada bu kez Beomgyu onu tuttu. "Salak mısın be adam." diye söylendi Taehyun'u gerisin geri eski yerine oturturken. "Tamam anladım iyisin."

Taehyun güldü ve yüzünü Beomgyu'ya yaklaştırdıktan sonra yanağını öptü. "Sulu sulu öptün hep." Beomgyu söyleniyor olsa da gülmeden edemiyordu. "Karnım, karnım, karnım." Taehyun'un bir anda buruşan yüzüyle Beomgyu'nun gülüşü silinirken aceleyle Taehyun'u geriye yatırdı. "Ne oldu? Acıdı mı? Ben mi yaptım?"

Gözleri korkuyla bir Taehyun'un yüzüne çıkıyor bir de karnındaki yaraya iniyordu. Tam karnına baktığı esnada gelen gülme sesiyle sinirle bir nefes verdi ve Taehyun'a bakıp koluna vurdu. "Dalga mı geçiyorsun bir de?"

Taehyun omuz silkip elini Beomgyu'nun beline yerleştirdi ve Beomgyu'yu üzerine çekti. Vücutları neredeyse birbirine yapışık olduğundan Beomgyu'nun panik yüzünden hızla inip kalkan göğsünü hissedebiliyordu. Kalp atışları tam teninin üzerindeydi.

"Bir kere öpeyim." dedi dudaklarına bakarken. Beomgyu'nun bir şey söylemesine fırsat vermeden dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı. Aldığı çileğimsi tadı seviyordu. Beomgyu'nun bunu bildiğini, bilerek aynı şeyi kullandığını da öyle. Dudakları geri çekildi ve gözlerinin içine baktı. Hayatı boyunca onu geren şeyler bir elin parmağını geçmeyen şeylerdi. Kolay kolay gerilmeyen bir yapıya sahipti ancak ne zaman Beomgyu'ya baksa kalbi hızlanıyor, onun karşısında güçsüzleşiyordu.

"İyi ki dersten düşük alıp bana yazmışsın." dedi bir eliyle Beomgyu'nun yanağını okşarken. Beomgyu güldü. "O bir bahaneydi ya." dedi Taehyun'un afallamış yüzüne keyifle bakarken. "Teyzelerden biri seni anlatırken fotoğrafını gösterdiler. Beğendim tabii. Dedim yapışayım bu adama. Deli gibi düşeceğimi bilmiyordum ama bana da sürpriz oldu."

Taehyun güldü. "Bak sen şuna." Beomgyu'nun burnunu sıktı. "Bana düşmeyip ne yapacaktın pardon?"
"Ne bileyim ya yakışıklı çocuk doluydu etrafım yine yaşardım yani canım." burnunu bir kez daha sıktığında Beomgyu Taehyun'un eline vurdu. "Ne oldu avukat bey kıskandın mı?

Taehyun omuz silkip bir kez daha öptü Beomgyu'yu. Öyle ani gerçekleşmişti ki, Beomgyu şaşkınlıkla kalakaldı.

"Öpücükten daha fazlasını istiyorum."
"Bu haldeyken isteyemezsin akıllı dur."
"İstedim bile çok geç kaldın."
"Lan Taehyun, Taehyun diyorum!"

**

optimus primela rakı balık

beomgyu: nabersiniz beyler
sevgilinizin aniden azması yüzünden seviştikten sonra yarasının dikişi açıldığı için hastaneye gelindi mi

glue song • taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin